Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1075 E. 2025/1858 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu hatalı tescil edildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemidir.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil davalarında, davanın tapuda kayıtlı malike yöneltilmesi gerektiği ve davada mecburi dava arkadaşlığı bulunduğundan, eksik husumet nedeniyle ilk derece mahkemesinin karar verilmesine yer olmadığına dair kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1087 E., 2023/1380 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ürgüp 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/171 E., 2023/113 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Ürgüp ilçesi, ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 263 ada 62 parsel sayılı taşınmazın adına tescil edildiğini ancak taşınmazın ekli krokide gösterilen kuzey kısmındaki bir kısmın hatalı olarak komşu parsel olan 263 ada 59 ve 60 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiğini, dava konusu taşınmazlar arasındaki sınırın değişmediğini ileri sürerek 263 ada 59 ve 60 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının kısmen iptali ile kendisine ait taşınmaza eklenerek tapuya tescilini istemiştir.

Davacı tarafından 15.08.2018 tarihli dilekçe ile; kendisine ait taşınmazın bir kısmının 263 ada 63 parselde kaldığı belirterek parsel maliki ...'in davaya edilmesi talep edilmiş, Mahkemece davacı talebi doğrultusunda ..., dahili davalı olarak davaya dahil edilip yargılamaya devam edilmiştir.

II. CEVAP

... cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın annesinden kendisine intikal ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediğini, iki taşınmaz üzerindeki taş duvarın iki arazi arasında sınır olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı ... cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediğini, iki taşınmaz üzerindeki taş duvarın iki arazi arasında sınır olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 263 ada 59 parsel sayılı taşınmazda 12.11.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile belirtilen 69.97m2'lik kısım ile 263 ada 60 parselde aynı fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile belirtilen 37.16 m2'lik kısmın tapu kaydının iptali ile bu kısımların davacı adına kayıtlı 263 ada 62 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline, davalı ... yönünden usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasındaki uyuşmazlığın mülkiyetin aktarılmasına yönelik tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin olduğu, bu tür davalarda davanın tapu sicilinde malik olarak gözüken gerçek kişi ya da tüzel kişiler aleyhine, gerçek kişilerin ölmesi durumunda ise yasal mirasçılarına yöneltilmesi gerektiği, davacı, 263 ada 59 ve 60 parsel maliklerine husumet yönelterek dava açmış olup 263 ada 63 parsel sayılı taşınmaz maliki ...’e yöneltilerek açılmış bir davanın olmadığı, tapu malikleri arasında eldeki dava bakımından mecburi dava arkadaşlığı bulunmadığına göre bu yolda açılmış bulunan davanın 263 ada 63 parsel malikine yöneltilmek suretiyle yürütülmesinin olanaklı olmadığı gibi ıslah yolu ile kayıt maliklerinin davaya dahil edilerek davaya devam edilmesinin de mümkün olmadığı, bu hususun kamu düzenine ilişkin bulunması nedeni ile her zaman kendiliğinden değerlendirilebileceğinden İlk Derece Mahkemesince ... yönünden usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından karar verilmesine yer olmadığı kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının Mahkemeye sunduğu 15.08.2018 tarihli dilekçeyle ...'i davaya dâhil etmiş ve davalıya ait 263 ada 63 parsel içerisindeki babasından kalan iğde ağaçlarının bulunduğu ve keşifte belirlenecek yüz ölçümündeki kısmın davalıya ait parselden iptalini ve kendisine ait 263 ada 62 parsele ilave edilmesini talep ettiğini ancak Mahkemece bu konuda karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verdiği kararı usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıya ait 263 ada 63 parsel sayılı taşınmazın sınırlarının içerisinde kalan iğde ağaçlarının olduğu kısım davacıya ait olup aksi yönde bir delil ve itiraz da bulunmadığını belirtilerek ve re'sen görülecek nedenlerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Nevşehir ili, Ürgüp ilçesi, Şahinefendi köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu temyize konu 263 ada 63 parsel sayılı 968,02 m2 yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle bahçe vasfı ile Zeynep Özmen adına tescil edilmiş daha sonra 18.10.2011 yılında yapılan satış nedeni ile ... adına kayıtlanmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.