Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1465 E. 2025/2223 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Murisin sağlığında kızı olan davalıya devrettiği taşınmazın temlikinin, mirasçılar arasında muvazaalı olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Murisin, davalıya yaptığı temlikteki satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında belirgin bir fark bulunsa da, davalının murisin bakımını üstlendiği ve murisin minnet duygusuyla hareket ettiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/121 E., 2024/124 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/1017 E., 2021/624 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemiyle temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle duruşma isteğinin reddine karar verilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların annesi muris ...'ın mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, ... Mahallesinde kain 3308 ada 27 parseldeki 3 nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini intifa hakkını saklı tutarak birlikte yaşadığı kızı davalıya sattığını, satışın davacıdan gizlendiğini, murisin taşınmazı satma ihtiyacı davalının da alım gücü olmadığını, bedel ödenmediğini, satış bedeli ile gerçek değer arasında fahiş fark olduğunu belirterek taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tescilini, olmazsa bedelini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; murisin bakıma muhtaç solunum yetmezliği (KOAH) ve şeker hastası olduğunu, iki gözünün de görmediğini, emekli maaşı dışında geliri olmadığını, murise sürekli birlikte yaşadığı davalı kızının baktığını, hastane, tedavi ve yoğun bakım masraflarının davalı tarafından karşılandığını, eve özel doktor getirildiğini, muris ve taraflar arasında husumet bulunmadığını, 1998 yılında yapılan dava konusu işlemin murisin minnet duygusuyla yaptığı bir işlem olduğunu, murisin 12 yıl önce öldüğünü, işlemin davacı tarafından bilindiğini, öte yandan 70 yaşındaki davalının tek çocuğunın da 10 yaşında ölmesi nedeniyle davalının tek mirasçısının da 80 yaşındaki davacı kız kardeşi olduğunu, davalının avukat olması nedeniyle o dönem aldığı kamulaştırma davaları nedeniyle kazandığı paralarla da bedelinin ayrıca ödendiğini, davacının da Bağdat caddesinde 3 adet dairesi bulunduğunu, dava konusu taşınmaz kentsel dönüşüme gireceği zamanda davanın açıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında belirgin fark olduğu, davacı tanıklarının beyanlarıyla murisin bakıma muhtaç olduğu için değil davalıya sağladığı konfor nedeniyle birlikte yaşadıkları, murisin aktif bir yaşamı olduğu beyan edilmiş ise de tanık anlatımlarından davalının 02.05.1975 tarihinde evlendiğinden murisin ölümüne kadar muris ile birlikte yaşadığı, murisin KOAH hastası olduğu, ölümünden 10 yıl önce de görme yetisini kaybettiği, murisin tüm ihtiyaçlarının davalı tarafından karşılandığı, murisin minnet duygusuyla taşınmazın çıplak mülkiyetini davalıya devrettiği, amacının mirastan mal kaçırmak olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların murisin tek mirasçıları oldukları, murisin dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyetini davalıya minnet duygusuyla devrettiği, temlik dışı başka taşınmazının da bulunduğu gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; murisin minnet duygusuyla yaptığı temlikte de hak ve nesafet dengesini gözetmesi gerektiğini, davaya konu taşınmazın murisin tek taşınmazı olduğunu, satış bedeli ve gerçek değer arasında fahiş fark olduğunu, devir tarihinde murisin bakıma ihtiyacı olduğuna ve KOAH, şeker hastalığı ve görme engeline dair hastane kayıtlarının davalı tarafından dosyaya ibraz edilmediğini, murisin hastalıklarının ölmeden 3-4 yıl önce başladığını, COVID-19 salgın hastalığı nedeniyle HMK'nın 246. maddesi gereği beyanlarını yazılı olarak sunan davacı tanıklarının beyanlarına itibar edilmediğini, davalı tanıklarının çelişkili beyanlarına itibar edildiğini, bakım ve minnet duygusu savunmasının yanında belirtilen ödeme savunmasının ispatlanamadığını, davalı tanığı Habibe'nin beyanıyla murisin sağlıklı olup davalının çocuğuna baktığının anlaşıldığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesinin kararının bozulmasını istemiştir.

B.Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Dosya kapsamından; tarafların muris anneleri 13.09.1918 doğumlu ...'nın 19.10.2010 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak kızları davacı ... ve davalı ...'yı bıraktığı, murisin ölmeden 12 yıl önce 80 yaşındayken dava konusu İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, ... Mahallesindeki 622 ada 27 parselde (yeni 3308 ada 27 parsel) kain mesken niteliğindeki 3 nolu bağımsız bölümün çıplak mülkiyetini, intifa hakkını üzerinde tutarak 1.334.000.000 TL bedelle davalı kızına sattığı, 04.07.2014 tarihli ifraz işlemiyle ana taşınmazın 3308 ada 27 ve 27/A sayılı parsellere ifraz olduğu, 27 parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde 6306 sayılı Kanun uyarınca riskli yapı olduğunun belirtildiği, dava konusu taşınmaz haricinde murisin İstanbul ili, Kadıköy ilçesi, Rasimpaşa Mahallesinde kain 215 ada 48 parselde dava dışı 3 nolu bağımsız bölümün bulunduğu anlaşılmaktadır.

3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.