"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/49 E., 2022/6 K.
HÜKÜM : Asıl ve Birleştirilen Dava Ret
Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen karar Yargıtay 8. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl ve birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davacı Hazine vekili ve davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine vekili asıl ve birleştirilen dava dilekçesinde; 113 ada 2 parsel sayılı taşınmazın öncesinde Hazineye ait yol niteliği ile tesbit harici bırakılan yerlerden iken ihdasen Kurtpınar Belediyesi adına tapuya tescil edilip Belediye tarafından yapılan imar uygulaması işleminde kısmen imar uygulamasına alınarak imar sonrası oluşan parsellerin de davalı kişi ve şirketlere satıldığını, taşınmazların uygulama sonrasında da imar mevzuatı gereği yol niteliği ile kamu hizmetine tahsis amacı ile Hazine adına tescil edilmesi gerekirken buna uyulmayarak taşınmazların davalılar adına tescilli göründüğünü, davalı Belediyenin kötü niyetli olduğunu açıklayarak 113 ada 2 parselin düzenleme öncesi kadastral durumuna dönüştürülmesini, muvazaalı ve yolsuz olarak gerçek kişi ve şirket adına tescil edilen dava dilekçesinde ada ve parsel numaraları belirtilen taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptal edilerek Hazine veya Karayolları adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar Kurtpınar Belediyesi, ... Metal San. ve Tic. A.Ş., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile ... cevap dilekçelerinde; imar mevzuatından doğan davada idare mahkemesinin görevli bulunduğunu, Belediyenin kapanan yol olan taşınmazı ihdasen adına tescil ettirmesinin 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21 inci maddesine göre doğru olduğunu, daha sonra ihale ile satışlardan alan davalıların da 1023 üncü maddesine göre iyi niyetlerinin korunması gerektiğini, Hazinenin hukuki menfaati olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.05.2010 tarihli ve 2006/226 E. 2010/127 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararları
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ..., ... ve ... Metal A.Ş. vekili, davalılardan ... ve ... vekili, davalı Kurtpınar Belediye Başkanlığı vekili ile davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.04.2014 tarihli ve 2014/3316 Esas, 2014/7251 Karar sayılı kararıyla; "...Somut olayda, sicil kaydı iptal edilen ve kabul kapsamına alınan taşınmazlar yönünden kaydın dayanağını teşkil eden idari işlemin iptal edilmesiyle sicil kaydının TMK'nın 1025 inci maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği ve sicilin iptaline karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ne var ki, somut olayın özelliğine göre taşınmazın imar öncesi durumunun açıklığa kavuşturulması eldeki davanın çözümü bakımından önem arzeder. Dosya içeriğine göre, kabul kapsamına alınan yerlerin kapanmış yol niteliğinde olduğu sabit olup bu tür özellik taşıyan taşınmazların 3194 sayılı Yasa'nın 17 nci maddesi hükmü uyarınca Belediye adına tescil edilmesini, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 21 inci maddesi hükmü de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescilini öngörmüştür. Öyle ise, taşınmazların imar öncesinde Hazine ile bir mülkiyet bağlantısı bulunmadığına göre, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek davacı Hazine tarafından dava konusu edilen taşınmazlar bakımından davanın tümü ile reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde yanılgılı değerlendirmeyle kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Bu nedenle, imar işleminin iptal edilmiş olması da Hazineye mülkiyetten kaynaklanan bir hak bahşetmeyeceğinden neticeye etkili değildir. Diğer yandan, dosyada bulunan tapu kayıtlarının incelenmesinde tapu kaydının iptaline karar verilen taşınmazlarda davalılardan ...’ın hissedar olmadığı gözetilerek bu davalı yönünden husumet nedeniyle davanın reddi gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar ..., ... ve ... Metal A.Ş. vekili, davalılardan ... ve ... vekili, davalı Kurtpınar Belediye Başkanlığı vekili ile davalı ...’un temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile.." gerekçesiyle hüküm bozulmuş, davacı Hazine vekilinin karar düzeltme isteği Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 01.12.2015 tarihli ve 2014/23915 E., 2015/21578 K. sayılı kararıyla reddedilmiş, Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karara karşı süresi içinde davacı Hazine vekili, davalı ... ve müşterekleri ile davalı ... ve müşterekleri temyiz isteminde bulunmuş, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 02.07.2020 tarihli ve 2017/9764 Esas, 2020/4374 Karar sayılı kararıyla; hükmün onanmasına karar verilmiş; davacı Hazine vekili, davalılardan ... ve diğerleri vekilinin karar düzeltme isteği Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.11.2020 tarihli ve 2020/3401 Esas, 2020/7649 Karar sayılı kararıyla; "...dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay İlamında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK’un 440 ıncı maddesinde yazılı hallerden hiç birisine uymayan asıl ve birleşen davada davacı Hazine vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görülmemiştir. Mahkemece; “Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ..., ..., ..., ... Metal San. Şirketi ve ... kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 1800 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara eşit olarak verilmesine” şeklinde hüküm kurulduysa da davanın reddine karar verildiğine ve davacı dava açılırken dava değerini 6.000,00 TL olarak göstermiş ise de bilirkişilerce davanın değerinin belirlendiği, davacı harçtan muaf olduğundan bilirkişilerce belirlenen değer üzerinden harcı tamamlamamışsa da bilirkişilerce belirlenen değer üzerinden davalılar lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir..." gerekçesiyle kabul edilerek onama kararının kaldırılmasına ve hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma kararı doğrultusunda dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen dava tarihindeki değeri üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilerek davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili ve davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... vd. vekili temyiz dilekçesinde özetle; aynı vekil ile temsil edilen davalılar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, her bir davalı yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci, 6 nci, 705 inci, 1023 üncü, 1024 üncü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 190 ıncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla uygulanması gereken 1086 sayılı HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Dosya kapsamı ve toplanan delillerden; 113 ada 2 parselin öncesinin kadastro çalışmalarında yol olarak bırakıldığı ve yoldan ihdasen 15.7.2004 tarihinde Kurtpınar Belediyesi adına oluşturularak 2006 yılında imar uygulamasına tabi tutulduğu, oluşan dava konusu parsellerin ihale yolu ile değişik gerçek ve tüzel kişilere satışının yapıldığı, tapuda birtakım el değiştirmeler olduğu, emsal dosyalarda da farklı parsellerle ilgili olarak idari yargı yerinde açılan davalar sonunda şüyulandırma işlemlerinin (Belediye Encümen kararlarının) iptali yönünde İdare Mahkemesi kararları bulunduğu anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı Hazine vekili ve davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince temyiz eden davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.