Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1643 E. 2024/2854 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının taşınmaz üzerindeki hak iddiasının yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davanın on yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olması, taşınmazın davalılar adına tespit edilmiş ve kesinleşmiş olması, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olması ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/237 E., 2020/124 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; Giresun ili, Dereli ilçesi, ... köyünde kain 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın 50-60 yılı aşkın süredir davacının ve bayilerinin kullanımında olduğunu, taşınmazın kadastro çalışmalarında davalılar adına tescil edildiğini, davalılara ait komşu 101 ada 48 parsel sayılı taşınmazın da yanlışlıkla davacı adına yazıldığını, akabinde HES çalışmaları sırasında bu yanlışlığın farkedildiğini, yanlışlıkla davacı adına yazılan 101 ada 48 parsel sayılı taşınmazın davalıların bilgi ve talepleri doğrultusunda davacı tarafından HES şirketine devredildiğini, davalıların üzerlerine yazılan 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazı davacıya devredeceklerini söylediklerini ancak devir işlemini gerçekleştirmediklerini ileri sürerek dava konusu 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; nizalı 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın orman vasfında olduğunu, davacı tarafından kendilerine verildiği iddia olunan 48 parsel sayılı taşınmazın davacı adına olan tapusunun iptali için aynı Mahkemede açılan 2013/79 Esas sayılı dosyasının derdest olduğunu, davaya konu 47 parsel ile ilgili hak talebinin bulunmadığını, kendisinin 48 parselde hak sahibi olduğunu savunmuştur.

Diğer davalılar ise davaya cevap vermemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişme konusu taşınmazın davacıya ait olduğu, davacı tarafından uzun yıllardır kullanıldığı, davalı ... tarafından dosyaya sunulan cevap dilekçesinde dava konusu yer üzerinde hak iddiası olmadığı şeklindeki beyanı, yine aynı şekilde davalının keşifte alınan dava konusu yerin yanlışlıkla üzerine yazıldığı şeklindeki beyanlarının mevcut olduğu, taşınmazda davalıların herhangi bir haklarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili; kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalıların mirasbırakanı Adil Tökez'in dava dışı 101 ada 48 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro çalışmaları sırasında davacı adına tescil edildiğini, tarafların taşınmazın devri hususunda anlaşmalarına rağmen davacının daha sonra bu vaadini yerine getirmediğini, davalı ...'in Dereli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/79 Esas sayılı dosyasıyla davacı aleyhine dava açtığını, davacının da davalılar aleyhine bu davayı açtığını, davacının yanlışlıkla kendi adına yazılan 101 ada 48 parsel sayılı taşınmazı davalılara devretmeyerek dava dışı şirkete devrederek parasını da aldığını, davacının iyiniyetli olmadığını, hakkını kötüye kullanan davacının talep ve savunmalarına itibar edilemeyeceğini, davacının zarar verme kastıyla hareket ettiğini, dava konusu 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın orman olduğu yönündeki davalıların iddialarının araştırılmadığını, kararın hukukun genel ilkelerine aykırı bulunduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğunu, dava konusu 101 ada 47 parsel sayılı taşınmazın 1.026,32 m2 olup, senetsizden davalılar adına 1/5'er paylı şekilde tespit edildiği, kadastro tespitinin kesinleştiği, davanın ise on yıllık hak düşürücü süre içerisinde 21.01.2015 tarihinde açıldığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar vekilinin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B.Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 389,39 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.