"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/454 E., 2024/651 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Niksar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/260 E., 2023/835 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; mirasbırakan babası ...’in 111 ada 8 ve 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazlarını satış göstermek suretiyle davalı oğluna devrettiğini, ancak temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; satışın gerçek olduğunu, satış tarihi ile davacının evlenme tarihinin yakın olduğunu, davacının çeyiz ve ev eşyası alımından kaynaklı borçlarının bulunduğunu, bu borçların ödenmesi ve 10 tane gramse altın karşılığında dava konusu taşınmazları satın aldığını, mirasbırakanın eşinin tedavisi için de bir kısım taşınmazlarını sattığını, ayrıca annelerinin ölümünden sonra mirasbırakana kendisinin ve eşinin baktığını, davacının ise mirasbırakanla ilgilenmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mirasbırakanın mal varlığının büyük bölümünü davalıya devrettiği, dinlenen tanık beyanlarından mirasbırakanın paraya ihtiyacının olmadığının anlaşıldığı, davalının satış bedelini ödediğini ispatlayamadığı, mirasbırakanın asıl amacının bağış olduğu, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasçılardan mal kaçırmanın söz konusu olmadığını, dava konusu taşınmazların satış tarihi ile davacının evlenme tarihlerinin yakın zamanlarda olup çeyiz ve ev eşyası alımından kaynaklı davacının borçlarının ödenmesi ve 10 tane gramse altın karşılığında taşınmazların davalıya satıldığını, satışın gerçek olduğunu, davalının köy özlemi sebebiyle öğretmenlik mesleğinden fırsat bulduğu her zaman köye gelip babasıyla birlikte taşınmazları ekip biçtiğini, davacının ise mirasbırakanın hasta olduğu dönemlerde dahi miras kavgası yaptığını, mirasbırakanın eşinin hastalığı sebebiyle başka taşınmazlarını da sattığını, bu dönemde de mirasbırakana hep para gönderdiğini, davacının ise psikolojisini bahane edip mirasbırakana bakmadığını, davalının 1976 yılından bu yana biriktirdiği paralarla taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığını, ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi ve fazla vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1930 doğumlu mirasbırakan ...'in 31.08.2011 tarihinde ölümü üzerine geride davacı kızı ve davalı oğlunun mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın başka mirasçısının bulunmadığı, mirasbırakanın 16.08.1984 tarihli aynı akitle kök 103 parsel sayılı taşınmazdaki 3/4 payının 1/4 payını uhdesinde tutup 2/4 payını, kök 11 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payının tamamını ve kök 18 parseldeki 2/8 payının tamamını davalıya satış suretiyle temlik ettiği, kök 103 parselin dava dışı 92 ve 93 parsellerle toplulaştırma işlemine tâbi tutulup dava konusu 111 ada 8 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu, kök 11 ve 18 parsellerin de dava dışı 16 ve 422 parsel sayılı taşınmazlarla toplulaştırma işlemine tâbi tutulup 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazın oluştuğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmiş olması kural olarak doğrudur. Davalı vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
HMK'nın 297/2. maddesinde; “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
HMK'nın 26. maddesinde; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." hükümleri düzenlenmiştir.
Somut olayda; dava konusu kök 103, 11 ve 18 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakandan temliken geçen payların toplulaştırma sonucunda yeni oluşan 111 ada 8 ve 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazlara hangi oranda gittiği bilirkişi raporuyla saptanarak belirlenen bu paylar üzerinden kabul kararı verilmesi gerekirken anılan husus göz ardı edilerek karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, kök 11 ve 18 parsellerle birlikte toplulaştırmaya giren dava dışı kök 422 parsel sayılı taşınmazda davalının temlik dışı intikal suretiyle edindiği payın da kabul kapsamına alınarak dava konusu 115 ada 3 parsel sayılı taşınmazda fazla pay üzerinden iptal-tescil hükmü kurulmuş olması da isabetsizdir.
Hal böyle olunca; kök 103, 11 ve 18 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakandan davalıya temliken geçen payların toplulaştırma sonrası yeni oluşan dava konusu 111 ada 8 ve 115 ada 3 parsellere hangi oranda gittiği uzman bilirkişi marifetiyle denetime elverişli şekilde saptanarak bu paylar üzerinden davacının miras payı oranında davanın kabulüne karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.