Logo

1. Hukuk Dairesi2024/1994 E. 2025/2144 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasçılar arasında, kadastro çalışmaları sonucu bazı taşınmazların diğer mirasçıların bilgisi ve rızası dışında davalılar adına tescil edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında miras payına dayalı tapu iptali ve tescili talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi tapusuz taşınmazların menkul mal hükmünde olması ve satış gibi tasarruf işlemlerinin şekil şartına tabi olmaması, ayrıca terekeye dahil olmayan üçüncü kişilere karşı miras payına dayalı tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının davacı ve bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/393 E., 2023/1116 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Görele 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/417 E., 2021/769 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların kök muris ... ...'ın mirasçıları olduklarını, ortak murisin terekesinin taksim edilmediğini, bu sebeple taşınmazların tüm mirasçılarına intikal etmesi gerekirken köyde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 230 ada 26 ve 230 ada 27 parsel sayılı taşınmazların davalı ( ... oğlu) ... adına, 240 ada 6, 230 ada 3 ve 216 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 229 ada 5 ve 230 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına, 230 ada 23 ve 230 ada 24 parsel sayılı taşınmazların ise diğer davalı (... oğlu) ... adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının davacının miras payı oranında iptali ile davacı adına tapuya tescilini istemiştir.

Davacı vekili yargılama sırasında dava konusu 240 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davalarından feragat ettiklerini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; ortak muris ... ...'ın Eynesil ilçesi ... köyündeki tüm taşınmazlarını Görele Noterliğinin 19.11.1974 tarih ve 4168 yevmiye sayılı satış sözleşmesi ile oğlu ...'a sattığını ve taşınmazların zilyetliğinin devir edildiğini, dava konusu 229 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ortak muris ...'dan satın alınmayıp tanık ...'nun babasından 1974 yılından önce davalı ... oğlu ... tarafından satın alındığını, davalı ... adına yazılan taşınmazların ise ...'ın kadastro çalışmaları sırasında burada olmaması nedeniyle ... adına tespit edildiğini, daha sonra ... tarafından tespite karşı dava açıldığını ve yapılan yargılama sonunda tapu kayıtlarının iptali ile ... adına tapuya tesciline karar verildiğini, ne var ki taşınmazlar üzerinde hacizler bulunduğundan dolayı kararın infaz edilemediğini, ortak murisin oğlu ... oğlu ... ile torunu diğer davalı ... oğlu ... arasında ölünceye kadar bakma akdi yapıldığını, bu sözleşme uyarınca torununun dedeye bakacağını ve ihtiyaçlarını karşılayacağını, bunun karşılığında dava konusu 230 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazların torun ...'e devredildiğini, davalı torun ...'in tapuya güvenerek bu işlemi yaptığını, çekişmeli taşınmazların satın alma nedeniyle müvekkili ... oğlu ... adına tespit ve tescil edildiğini, ölünceye kadar bakma akdinin de tapuya güven ilkesi uyarınca gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; miras paylaşımı yönünden miras paylaşımı yapıldığını ispat etme yükümlülüğü kendi lehine kadastroda taşınmaz tespiti olan tarafta olduğu, yargılama aşamasında çekişmeli 230 ada 3 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından oğlu ...'a satıldığı, davacı tarafın HMK'nın 125/1. maddesi yönünden seçimlik hakkını ... yönünden devam ettirmek istediğini bildirmiş olup ...'ın ...'ın oğlu olduğu, iyi niyetli 3. kişi olmadığı, davadan haberdar olmamasının mümkün olmadığı, ancak 230 ada 3 parsel yönünden davacı tarafın, murisinden kendisine intikal eden miras hakkının olduğunu ispat edemediği, 216 ada 1 parsel ve 229 ada 5 parsel, 230 ada 23, 24, 26, 27 parsel sayılı taşınmazlar yönünden keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tanıkların beyanları doğrultusunda davacı tarafın miras hakkının olduğu, 20 yıla aşkın süredir zilyetlik durumlarının uygulanamayacağı, davalı tarafın miras paylaşımı veya zilyetlik itirazlarını bu parseller yönünden ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; çekişmeli 240 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın feragat nediyle reddine, 230 ada 3 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın esastan reddine, çekişmeli 216 ada 1 parsel ve 229 ada 5 parsel 230 ada 1, 23, 24, 26, 27 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile veraset ilamındaki miras payı oranında davacı adına tapuya tesciline bakiye payın davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden ve bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu 216 ada 1, 230 ada 3 ve 240 ada 6 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğu, Mahkemece bu taşınmazlar hakkında verilen kararlar taraflarca istinaf edilmediğinden bu parseller hakkında istinaf incelemesi yapılamayacağı, bir kısım davalı vekili tarafından dava konusu 229 ada 5 parsel sayılı taşınmazın evveliyatı itibariyle kök muris ... ...'a ait olmadığı, 1974 yılında ... tarafından ...'dan satın alındığı ileri sürülmüş ise de söz konusu satış işlemine ilişkin olarak dosyaya herhangi bir satış senedi ya da başkaca bir belge sunulamadığı, mahallinde yapılan keşifte dinlenen tanık ve mahalli bilirkişilerin beyanlarında satın alma olgusunun doğrulanmadığı, davalı tarafın çekişmeli taşınmazın kök muris ...'dan satın alındığına yönelik herhangi bir savunması da bulunmadığı için bu yönde bir değerlendirme de yapılamayacağı, bu sebeple parsele yönelik kabul kararının yerinde olduğu, dava konusu 230 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazların eldeki dava açılmadan önce 12.12.2018 tarihinde ölünceye kadar bakım sözleşmesiyle tapuda davalı ... oğlu ... adına kayden devredildiği, davacı tarafın, çekişmeli taşınmazların ortak muris ... ...'tan kaldığını ileri sürerek miras payına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle eldeki davayı açtığı, ... oğlu ...'ın muris ... ... mirasçısı olmayıp terekeye göre üçüncü kişi konumunda olduğu, terekeye göre üçüncü kişiye karşı miras payına yönelik olarak tapu iptali ve tescil davası açılmasının mümkün olmayıp bu şekilde açılan bir davaya diğer mirasçıların muvafakatı ya da terekeye temsilci atanması suretiyle de devam edilmesinin mümkün olmadığı, çekişmeli 230 ada 1, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazların evveliyatı itibariyle ortak muris ... ...'a ait olduğu noktasında taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, çekişmeli taşınmazların davalı ... oğlu ... tarafından muristen satın alınıp alınmadığı ve taşınmazların zilyetliğinin teslim edilip edilmediği noktasında toplandığı, kadastro öncesinde tapusuz olan çekişmeli taşınmazların menkul mal hükmünde olduklarından satış, bağış gibi tasarruf işlemlerinin yapılmasının herhangi bir şekil kuralına tabi olmadığı, ayrıca kadastro öncesi tapusuz olmaları nedeniyle menkul mal hükmünde sayılan taşınmazlara ilişkin muvazaa iddiasının dinlenme olanağının bulunmadığı, davalı tarafın delil olarak dayandığı Görele Noterliğinin 19.11.1974 tarih ve 4168 yevmiye sayılı noter senediyle ortak muris ... ...'ın ... köyü sınırları içerisinde bulunan tüm taşınmazlardaki hak ve hisselerinin tamamını oğlu ...'a sattığının, satış bedelinin tamamen alınarak taşınmazların zilyetliğinin alıcı ...'a teslim edildiğinin yazılı olduğu, baba oğul arasında yapılan işlemlerde kısa elden teslim yoluyla zilyetliğin tesliminin mümkün olduğu, çekişmeli 230 ada 1, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı vekili ile bir kısım davalılar vekilinin istinaf kanun yolu başvurularının ayrı ayrı kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b.(2) maddesi gereğince kaldırılmasına, yeniden hüküm tesis edilerek davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine; çekişmeli 216 ada 1 ve 229 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın kabulüne, 230 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine, 240 ada 6 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, 230 ada 1, 3, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekişmeli 230 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazların davalı ... ile torunu olan diğer davalı ... arasında yapılan devir işleminin mirastan mal kaçırmaya yönelik bir işlem olduğunu, davalının, kök muristen kalan bir kısım taşınmazları diğer mirasçıların pay talep edememesi adına torununa devir ettiğini, tarafların murisi ... ... bir kısım taşınmazlarını borçlularından mal kaçırmak amacıyla davalıya bedelsiz olarak muvazaalı bir biçimde devir ettiğini, yapılan devir işleminden sonra tarafların murisi ... ...'ın taşınmazları kullanmaya devam ettiğini, muris muvazaası nedeniyle ve re'sen tespit edilecek nedenlerle kısmen ret kararının bozulmasını talep etmiştir.

Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; 229 ada 5 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili satış iddialarının eksik araştırma ile reddedildiğini belirterek bu taşınmaz yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, miras payına yönelik olarak açılan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Giresun ili Eynesil ilçesi ... köyünde yapılan kadastro çalışması sonucu 216 ada 1, 230 ada 3, 240 ada 6 parsel sayılı taşınmazların ... adına, 229 ada 5, 230 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ... oğlu ... adına, 230 ada 2 parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ... adına tespit edildiği, 230 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 09.08.2016 tarihinde ifraz işlemine tabi tutularak 230 ada 23, 24, 25, 26 ve 27 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, 230 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 25.08.2020 tarihinde satış yoluyla ... adına tescil edildiği, 230 ada 23 ve 24 parsel sayılı taşınmazların ise 12.12.2018 tarihinde ölünceye kadar bakma akdiyle ... oğlu ... adına kayden devredildiği, Görele Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2014 tarih ve 2014/78 Esas, 2014/198 Karar sayılı kararıyla 229 ada 5 ve 230 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ... oğlu ... adına tapuya tesciline karar verildiği, kararın taraflarca temyiz edilmeksizin 29.05.2014 tarihinde kesinleştiği ancak kararın tapudaki hacizlerden dolayı infaz işleminin yapılamadığı anlaşılmıştır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekili ve bir kısım davalılar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan, 345,55 TL bakiye onama harcının da temyiz eden bir kısım davalılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.