"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2677 E., 2024/593 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/115 E., 2022/329 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların halası olan muris ...'ın dava konusu 4 nolu bağımsız bölümü 09.10.1992 tarihli vasiyetname ile davalıya vasiyet ettiğini, davacıların açtıkları vasiyetnamenin iptali davası sırasında, murisin taşınmazı vasiyetname tarihinden sonra davalıya satış suretiyle temlik ettiğini öğrendiklerini, murisin mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak taşınmazı davalıya sattığını, asıl amacının vasiyetnameden görüleceği üzere davalıya bağış yapmak olduğunu ileri sürerek taşınmazın davalı adına tapu kaydının iptali ile murisin terekesine iadesini talep etmiş, dava sırasında ölen davacı ... mirasçıları ve murisin dava dışı mirasçıları ... ile ölen ... mirasçıları vekâlet sunmak suretiyle davaya katılmışlardır.
II. CEVAP
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesinde; murisin davalının teyzesi olduğunu, murisin 1940 yılında eşi ... ile evlenene kadar ailesi ve kardeşleriyle yaşadığını, davalının murisin elinde büyüdüğünü, aralarında abla-kardeş ilişkisi olduğunu, muris evlendikten sonra eşinin işleri için Amerika'ya gittiklerinde dahi davalıyı dil kursu için Amerika'ya götürdüklerini, tapu kayıtlarından görüleceği üzere dava konusu taşınmazın bulunduğu binadaki tüm dairelerin 1950 yılından beri davalının annesi ...'a ait olduğunu, murisin eşi 22.08.1992 tarihinde ölünce Ankara'dan ailesinin yanına gelmek isteyen murisin dava konusu taşınmazı davalının annesi ...'dan 08.10.1992'de satın aldığını, murisin davalı ve annesine duyduğu sevgi sebebiyle taşınmazın ölümü halinde davalıya tescilini vasiyet ettiğini, 1993 yılında kanser teşhisi konması üzerine murisin vasiyetinden vazgeçerek taşınmazı 1994 yılında davalıya bedeli karşılığında satıp kendisine Ankara'dan ev aldığını, murisin satış işlemini mirastan mal kaçırmak amacıyla yaptığına dair hiçbir delil sunulmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının verilen kesin sürelere rağmen tanık listesi sunmadığından tanık deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayıldığı, dosya kapsamıyla davacı tarafın, murisin mirasçılardan mal kaçırmasını gerektirir bir durumun veya husumetin varlığını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine ve davalı lehine 89.500,00 TL vekâlet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların terekeye iade istemi olduğu, taraf teşkilinin sağlandığı, taşınmazın tamamının keşfen belirlenen değeri üzerinden peşin harcın ikmâl edildiği, taşınmazın öncesinde davalının annesi ve murisin kardeşi olan ...'a ait olduğu, ...'a ait iki bağımsız bölüm daha olduğu, ...'ın dava konusu taşınmazı 08.10.1992 tarihinde murise sattığı, murisin taşınmazı 09.10.1992 tarihli vasiyetname ile davalıya vasiyet ettiği, vasiyetnamesindeki beyanına göre de murisin davalıyı çocuğu olmadığı için kızı gibi sevdiği, buna göre davalıya yapılan temlikin mal kaçırma kastıyla yapılmadığı, bu haliyle murisin mal kaçırma kastıyla hareket ettiğinin ispatlanamadığı, herhangi bir tanık delili de bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; murisin dava konusu taşınmazı davalının annesi ve kendi kardeşi ...'dan satın aldıktan 1 gün sonra düzenleme şeklindeki vasiyetname ile davalıya vasiyet ettiğini, 2 yıl sonra da taşınmazı davalıya sattığını, bu resmi işlemlerin murisin mirastan mal kaçırma amacını ispatladığını, öte yandan hükmedilen vekâlet ücretinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasını, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı terekeye iade talepli tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosya kapsamından; 01.01.1920 doğumlu muris ...'ın 27.11.2016 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak davacılar ..., ..., ..., ... ve murisin kardeşi ...'ın davalı kızı ...'yi bıraktığı, davacı ...'ün dava sırasında 10.02.2023 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak ... ve ...'ü bıraktığı, davacı ...'nın dava sırasında 20.03.2022 tarihinde ölümüyle geriye mirasçı olarak Ahmet Kahraman, Kadir Korkut ve Oğuz'u bıraktığı, terekeye iade istemli davanın tüm mirasçıları tarafından takip edilmek suretiyle taraf teşkilinin sağlandığı, Ankara'da yaşayan murisin eşi ...'in 22.08.1992 tarihinde öldüğü, İstanbul ili, Beyoğlu ilçesi, ... Mahallesinde kain 18 ada 4 parsel üzerindeki 7 adet bağımsız bölümün öncesinde davalının annesi ... adına kayıtlı olduğu, davalının annesi (murisin kardeşi) ...'ın dava konusu 4 nolu bağımsız bölümü 08.10.1992 tarihinde murise 200.000.000,00 TL bedelle sattığı, ertesi gün murisin Beyoğlu 7. Noterliğinin 09.10.1992 tarihli vasiyetnamesi ile dava konusu bağımsız bölümü davalı yeğenine vasiyet ettiği, murisin 04.10.1994 tarihli satış işlemiyle taşınmazı 323.000.000,00 TL bedelle davalıya sattığı, ana taşınmazdaki diğer bağımsız bölümlerin de annesi ...'ın ölümü üzerine davalıya 17.09.2009 tarihinde intikâl ettiği, yargılama sırasında davacılar vekiline tanık bildirmesi için iki defa süre verildiği hâlde davacı tarafça tanık listesi bildirilmediği anlaşılmaktadır.
3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacılar vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışında esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
4. Davacılar vekilinin vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davanın, muris tarafından dava konusu taşınmazın tamamının mirastan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı şekilde temlik edilmesi sebebiyle terekeye iade istemli olarak açıldığı, bu durumda dava değerinin taşınmazın tamamının dava tarihinde keşfen belirlenen 650.000,00 TL olduğu ve davacıların bu değer üzerinden eksik peşin harcı ikmâl ettiği, İlk Derece Mahkemesince 08.06.2022 tarihli karar ile davanın esastan reddedilerek kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 89.500,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmiş ise de karar tarihi olan 08.06.2022 tarihinde yürürlükte olan tarifenin 20.11.2021 tarihli ve 31665 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 20.11.2021 ilâ 02.09.2022 tarihleri arasında yürürlükte kalan tarife olduğu, 20.11.2021 tarihli tarifeye göre 49.550,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği hâlde, hatalı olarak 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren tarifeye göre fazla şekilde 89.500,00 TL vekâlet ücretine hükmedildiği, davacılar vekilinin vekâlet ücretine ilişkin itirazlarını istinaf ve temyiz dilekçelerinde belirttiğine göre vekâlet ücreti yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hakkın da oluşmadığı anlaşılmaktadır.
5. Ne var ki, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin (V.B-4). sayılı bentte belirtilen vekâlet ücreti haricindeki temyiz itirazlarının reddine, vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazının kabulüne,
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA; İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan "89.500,00 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine "49.550,00 TL" yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan 427,60 TL temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
30.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.