"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/285 E., 2023/140 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine, davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaanneleri ...’in maliki olduğu dava konusu 9997, 11257, 1826, 2065, 163 ada 3, 213 ada 18 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 137 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı torunu ...’e, dava konusu 11255, 240 ada 4 parsel sayılı iki parça taşınmazın tamamını davalı ...’in eşi olan davalı ...’e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu taşınmazları bedeli karşılığında satın aldıklarını, davalı ...’in ailesi yurt dışında iken 1995 yılına kadar Türkiye’de kaldığını ve gerek Türkiye’de gerekse de Almanya’da iken mirasbırakanla ilgilenip tedavi ettirdiğini, bakımını yaptığını, davalı ...’in de ... ile evlendikten sonra mirasbırakana baktığını, mirasbırakanı Almanya’ya götürerek baktıklarını, davalı ...’in yılda en az iki defa mirasbırakanın yanına gelip gittiğini, en son kanser hastalığına yakalanan mirasbırakanın Almanya’da tedavisiyle ilgilendiklerini, başka bakan olmadığını, cenaze ve defin giderlerinin de kendileri tarafından karşılandığını, mirasbırakanın taşınmazlarıyla ilgilenemediği için 2015 yılında satış kararı aldığını, diğer mirasçıların satın almak istemediklerini, dava konusu iki parça taşınmazın davalı ... tarafından 2016 yılında; dava konusu diğer taşınmazların da 2016 ve 2017 yıllarında davalı ... tarafından satın alındığını ve satış bedellerinin tanıklar huzurunda ödenip harici satış sözleşmesi de düzenlendiğini, semenin mutlaka para olması gerekmeyip, hizmet ya da emek de olabileceğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Acıpayam 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.10.2020 tarihli 2019/249 Esas 2020/334 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın, mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir somut bir olgunun ortaya konulmadığı, dinlenen tanık beyanlarıyla da temlik tarihinde mirasbırakanın mirasçıları ile arasında bir dargınlık bulunmadığı, salt bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın kanıtı olamayacağı, mirasbırakanın gerçek amaç ve iradesinin mirasçılarından mal kaçırmak olduğu yönündeki iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 26.10.2021 tarihli 2021/1466 Esas, 2021/1520 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın mal kaçırma iradesinin ispatlanamadığı, mirasbırakanın taşınmazlarla ilgilenemediği için satış kararı aldığı, mirasbırakanın bakıma muhtaç olup davalılar tarafından bakıldığı, taşınmazların satışı karşılığında mirasbırakanın para aldığı, bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaanın ispatında yeterli olmadığı, davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 26.05.2022 tarihli ve 2021/10614 Esas, 2022/4185 Karar sayılı kararıyla; “... Yukarıda açıklanan nedenden ötürü davalı ... yönünden temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki davada, davacılar vekilinin davalı ...’e yönelik temyiz dilekçesinin değerden reddine karar vermek gerekmiştir. Davacılar vekilinin davalı ...’e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; .... Somut olayda; 1981 doğumlu olan davalı ...’in yaşı, sosyal ve ekonomik durumu, mirasbırakan ile birlikte yaşaması nedeniyle mirasbırakan tarafından üstün tutulması, temlike konu taşınmazların sayı, miktar ve değerleri, mirasbırakanın geride kalan dava dışı taşınmazlarının sayı ve miktarları nazara alındığında, mirasbırakanın mal varlığının tamamına yakınını davalı torunu ...’e temlik ettiği, mirasbırakanın temlikteki asıl amaç ve iradesinin diğer mirasçılardan mal kaçırmak olduğu, mirasbırakan ile davalı arasında düzenlenen harici satış sözleşmelerinin muvazaanın kılıfı niteliğinde olup, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bu belgelerin satışın delili olarak kabul edilemeyeceği; davalı ...’e yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonuç ve kanaatine varılmaktadır. Hal böyle olunca; davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile davalı ... yönünden yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesi ile karar bozulmuştur.
B.İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilamından sonra davacılardan ...'in 28.09.2022 tarihli feragat dilekçesi sunduğu, ...'in 16.09.2004 doğumlu olup, dava açıldığı tarihte ve karar tarihinde reşit olmadığı, davacı ...'a velayeten Ömür İpek'in davayı takip ettiği,feragat dilekçesini sunduğu tarihte kendisinin reşit olduğu anlaşılmakla davacı ... yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, davalı ... yönünden ise, daha önce mirasbırakanın gerçek amaç ve iradesinin mirasçılarından mal kaçırmak olduğu kanıtlanamadığından davanın reddine karar verildiği, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 26/10/2021 tarihli 2021/1466 Esas 2021/1520 Karar sayılı kararıyla davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesince, davalı ... yönünden temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığından davalı ...’e yönelik temyiz dilekçesinin değerden reddine karar verildiği görülmekle davalı ... yönünden davanın reddine, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, davalı ...’e yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; bozma ilamında sadece taşınmazların bedeli mukabilinde ...'e devri üzerinde durulduğunu, gerek davaya cevap dilekçesi, gerekse aşamalardaki davalı ...'in iddia ve beyanları, tanık olarak dinlenen mirasbırakanın komşuları ve tarafların kardeşi olan tanıkların beyanlarının incelenmediğini ve değerledirilmediğini, cevap dilekçesinde savunma olarak özellikle mirasbırakanın tüm bakım ve gözetimi ile ve tedavi süreci ile davalıların ilgilendiğinin ileri sürüldüğünü, dinlenen tanık beyanları ile bu hususun sabit hale geldiğini, taşınmazların minnet karşılığı devredildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı.
2. 4721sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1938 doğumlu mirasbırakan ...’in 28/11/2018 tarihinde, eşi ...’in 1994 yılında, tek çocuğu ...’nin de 30.06.2014 tarihinde ölümü üzerine, ...’den olma torunları ..., ..., ..., ... ve ...’in mirasçı kaldıkları, eldeki davanın mirasçılardan ... ile ... tarafından, mirasçı ...’e (1981 doğumlu) ve onun eşi ...’e karşı açıldığı,
- Dava konusu 2065, 9997 parsel sayılı taşınmazların tamamı ile 137 ada 4 parselin 640/853 payı mirasbırakan adına kayıtlı iken 25.08.2017 tarihinde satış yoluyla davalı torunu ...’e temlik ettiği,
- Dava konusu 11255, 11257, 240 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tamamı mirasbırakan adına kayıtlı iken, 11255 parsel ile 240 ada 4 parseli davalı ...’e, 11257 parseli davalı torunu ...’e 10.08.2016 tarihinde satış yoluyla temlik ettiği,
- Dava konusu 1826, 163 ada 3, 213 ada 18 parsel sayılı taşınmazların tamamı mirasbırakan adına kayıtlı iken, 25.04.2016 tarihinde satış yoluyla davalı torunu ...’e temlik ettiği,
- Dava dışı 132 ada 1, 143 ada 1, 177 ada 15, 137 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakanın 12 m², 16 m², 213 m², 985 m² gibi miktarlarda payı olduğu anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 12.475,35 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.