"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/36 E., 2024/97 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasında birleştirilerek görülen hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı ... vasisi ... dava dilekçesinde özetle; Uşak ili, Banaz ilçesi, ... mahallesinde bulunan 124 ada 82 parsel sayılı taşınmazın vasisi bulunduğu babası ...'ün mülkü olduğunu, dava konusu taşınmazın önce ... üzerine bedelsiz olarak satışının yapıldığını, bilahare ... tarafından bedelsiz olarak davalı ...'e satış ve devrinin yapıldığını, ... ve ...'ün ölünceye kadar bakma şartı ile babası ...'ü kandırdıklarını, şimdi ise babasının bakılmadığını, Banaz Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 10.11.2005 tarih ve 2005/300 Esas, 2005/593 Karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile babası ...'e vasi olarak tayin edildiğini, babasının haklarını korumak için bu davayı açtığını belirterek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptaline karar verilmesini talep etmiş; ...'ün ölümüyle, mirasçıları olan ... ve ... tarafından dava sürdürülmüş; Mahkemenin tescil davası açılması için süre vermesi üzerine ... ve ... tarafından açılan 2009/680 Esas sayılı dava eldeki dava ile birleştirilmiş, ... ve ... tapu iptali taleplerine tescil talebini eklemişlerdir.
Birleştirilen diğer davada davacı ... dava dilekçesinde özetle; davalının evini işgal ettiğini, kiracısı da olmadığını öne sürerek müdahalenin men'i ile 1.500,00 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı 2005 yılında Sebahattin Sümercan'dan tapudan devir aldığını, açılan davayı kabul etmediğini, babası ...'ün 2003 yılında dava konusu taşınmazı Sebahattin'e sattığını, bunu öğrenince kendi evleri başkasına gitmesin diye tekrar satın aldığını, satış işlemi gerçek olup herhangi bir muvazaa olmadığını, davacının kendisine menfaat sağlamak için söz konusu davayı açtığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. MAHKEME KARARI
Banaz Asliye Hukuk Mahkemesi 02.12.2014 tarihli ve 2006/26 Esas, 2014/478 Karar sayılı kararıyla; 2006/26 Esas sayılı hile iddiasına dayalı asıl davanın reddine, birleştirilen 2007/71 Esas sayılı müdahalenin meni ve ecrimisil istemine dayalı birleştirilen davanın reddine, birleştirilen 2009/680 Esas muris muvazaasına dayalı davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA ve BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... tarafından asıl dava ve birleştirilen 2009/680 Esas sayılı dava yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 13.12.2018 tarihli ve 2015/3423 Esas, 2018/901 Karar sayılı kararıyla; temyize konu asıl ve birleştirilen 2009/680 Esas sayılı davada "hile" iddiasına dayanıldığı, muris muvazaasına dayalı bir iddiada bulunulmadığı, somut olayda hile hukuki nedeni yönünden herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı, hal böyle olunca "hile" iddiası yönünden gerekli araştırmanın yapılması, tarafların tüm delillerinin eksiksiz toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Banaz Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.06.2021 tarihli ve 2018/640 Esas, 2021/348 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamı ile asıl dava ile birleştirilen 2009/680 Esas sayılı dava bakımından ''hile'' iddiasına ilişkin araştırma yapılmadan muris muvazaasına ilişkin araştırma yapılarak karar verilmesi uygun görülmeyerek bu husus yönünden bozma kararı verildiği, bozmaya uyularak hileye ilişkin olarak tanıkların yeniden dinlenildiği, her ne kadar hile iddiasına ilişkin yeniden dinlenilen davacı tanığı ... ''tapuda taşınmazı Hüseyin' e devir etmemden 1-2 gün sonra ... tahliye davası açınca ... kandırıldığını anladı, yakın zamanda da vefat etti, kandırıldığını anlayınca da taşınmazı geri almak istedi bunun için de dava açtı, ancak dava aşamasında iken kendisi vefat etti '' şeklinde beyan da bulunmuş ve davacı tanığı ... da ''...'ün bu taşınmazı kendisine bakması karşılığında isteyip istemediğini ben tam olarak bilmiyorum ancak ben ... babasına 'sen öldüğünde kızlar beni bu taşınmaza katmaz, bunu bana devir et' diye söylemiş, bunu ben ... bana anlattığı için biliyorum, ... tapuda taşınmazı üzerine devir aldıktan sonra o taşınmazda oturan kızları evden çıkartmak için işlemlere başladı, hatta ... annesini dahi evden çıkarttı, annesini de ... kendi evine götürdü, hatta ... taşınmazı devir aldıktan sonra babasına dahi evden çık diye söyledi, ... de bunun üzerine tapuyu geri almak istedi, tam hatırlayamıyorum ancak ... tapuda taşınmazı aldıktan 1-2 ay sonra çıkartmak için işlemlere başlamış olabilir'' şeklinde beyanda bulunmuşsa da Banaz Sulh Hukuk Mahkemesinin 19.04.2019 tarihli yazı cevabında tahliye için dava talebi olmadığı, Banaz İcra Dairesinin 10.05.2019 tarihli yazı cevabında tahliye işlemi için herhangi bir icra takibinde bulunulmadığının belirtildiği ve tanık ...'nın da beyanının duyuma dayalı olduğu, bu nedenle tanık beyanlarına itibar edilmediği, diğer tanıkların ise hileye ilişkin bilgisinin olmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 11.09.2023 tarihli 2022/7400 Esas, 2023/4236 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece hile iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonucun dosya kapsamına uygun olmadığı, dosyaya yansıyan ara malik ile tanık beyanlarında mirasbırakan ...'ün oğlu Hüseyin'in kendisine bakacağına inandığı için taşınmazı devrettiğinin söylendiği, tüm delillerden, davalı ...'in hile ile taşınmazın bedelsiz devrini sağladığı, babasına da bakmadığının anlaşıldığı, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Banaz Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.02.2024 tarihli ve 2024/36 Esas, 2024/97 Karar sayılı kararıyla; bozma ilamındaki değerlendirmeler doğrultusunda; hile iddiasının kanıtlandığı, irade bozukluğu sebebiyle tapunun iptali ve tesciline karar verilmesi gerektiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesi gereğince asıl ve birleşen davalar bakımından ayrı ayrı hüküm kurulması gerekmekte ise de davaların niteliği, talep ve usul hukuku ilkelerinden tasarruf ilkesi ve bu ilkeden doğan taleple bağlılık ilkesi gereğince özünde tek dava niteliğinde olan asıl ve 2009/680 Esas sayılı davaların kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı TBK'nın 36/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kararına uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararına uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usule, kanuna ve bozmaya uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 2.896,82 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine,
03.06.2024 tarihinde karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.