"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/97 E., 2021/371 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki kadastro harici bırakılan yerin tescili davasında verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya ili, ... ilçesi, ... köyünde, 1000 m2 taşınmazın, 1980 yılında yaptırdığı evi ile birlikte evi ve bahçesi olarak zilyet ettiğini öne sürerek davacı adına tespitiyle tapuya tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.12.2012 tarih ve 2011/216 Esas, 2012/638 Karar sayılı kararı ile; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, (A) ve (B) ile gösterilen kısımların davacı adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 2013/3197 Esas, 2013/3917 Karar sayılı kararıyla "hava fotoğrafı incelenmesi ve yeniden keşif yapılması" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüyle, fen bilirkişi raporuna ekli (A) ile gösterilen 906,43 metrekare yerin davacı adına tesciline karar verilmiş; karar, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 18.04.2019 tarih 2016/7618 Esas ve 2019/2895 Karar sayılı kararıyla "Dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosyasına konulması ve mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılması, çekişmeli taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile taşınmazda sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınması" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; zilyetlikle kazanım şartları davacı lehine oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Antalya ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, 11.06.2021 tarihli fen bilirkişi raporu eki krokide (A) harfi ile gösterilen 906,43 m2 taşınmazın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle, eksik araştırma ile karar verildiğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro harici bırakılan yerin tescili talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14., 17. ve 27. maddesi,
3. Değerlendirme
1. Antalya ili, ... ilçesi,... köyünde 1969 yılında yapılan kadastro sırasında dava konusu taşınmaz "çalılık" vasfıyla tescil harici bırakılmıştır.
2. Mahkemece, işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz bölümünün bulunduğu yerde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesine dayalı olarak kadastro tespitinin yapıldığı ve nizalı taşınmaz bölümü hakkında 110 ada 110 parsel numarasıyla kadastro tespit tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 27. maddesinde; mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyalarının kadastro mahkemesine re'sen devrolunacağı düzenlenmiştir. Mahkemelerin görevlerine ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerekir.
3.Hal böyle olunca; mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın re'sen Kadastro Mahkemesine aktarılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı Hazine vekilinin değinilen nedenden ötürü yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına,
HUMK'un 440/III-3. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
10.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.