Logo

1. Hukuk Dairesi2024/2935 E. 2025/2920 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, vekaletname ile devredilen taşınmazların vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredildiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından vekaletname verildiği iddia edilen tarihten önce taşınmazların devrinin gerçekleştiğinin tespit edilmesi ve dava dilekçesinde açıkça vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki sebebine dayanılması, diğer iddiaların ise yasal süre içinde ileri sürülmemesi gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1059 E., 2023/1608 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Vakfıkebir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/702 E., 2023/391 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

I. DAVA

Davacı; aile birliğinin bozulmaması ve tek elden kendisi adına işlemlerin yürütülmesi için davalı ağabeyi ...’ı 27.09.2018 tarihli ve 536 yevmiye numaralı vekaletname ile vekil tayin ettiğini, ağabeyinin talebi üzerine onun muhasebecisi olan ...’i de 5367 yevmiye numaralı vekaletname ile vekil tayin ettiğini, 04.09.2020 tarihinde vekaletnameleri iptal ettirdiğini, 26 parça taşınmazın kendisine haber verilmeden ve ödeme yapılmadan el değiştirdiğini, vekaletnamenin davalı çıkarları doğrultusunda kullanıldığını, vekalet görevi kötüye kullanılarak tespit edilen 35 parça taşınmazın 26 tanesinin davalı veya üçüncü kişilere devredildiğini, diğer mirasçıların da aynı durumda olduğunu, annesi ile ablaları ... ve ...’in okuma yazma bilmediğini ileri sürerek vekaletname ile devri yapılan 26 parça taşınmazın devri işlemlerinin iptali ile 3/20 miras payının adına tesciline, murisin ölümü ile kendisine verilmesi gereken şirket hissesi, banka hesapları, taşınır taşınmaz mallardan kendisine intikal edeceklerin ödenmesine, mümkün olmazsa davalıların verdiği kayıp ve maddi zararın yasal faizi ile rayiç bedelleri üzerinden tahsiline karar verilmesini istemiş; 09.12.2020 havale tarihli dilekçesi ile davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması sebebiyle tapu iptali ve tescil davası olduğunu, vekalet görevi kötüye kullanılarak yapılan tapu işlemleri, şirket işlemleri ve diğerlerinin iptal ve tescilini, olmazsa maddi zararın rayiç değerinin faizi ile tahsilini istediğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalı ...; vekaletname ile kendisi yararına ya da zararına bir işlem yapılmadığını, murisin sağlığında ve onun yönlendirmesiyle işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ...; vekaletname ile hiçbir işlem yapmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Davalı ..., ..., ... ve ..., vekaletname ile hiçbir işlem yapmadıklarını, murisin sağlığında ve onun yönlendirmesiyle işlem yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarihi ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, murisinden kalan malların tek elden yönetilmesi ve devrinin sağlanması amacıyla davalı ...'e vekalet verdiğini ancak daha sonra muristen kalan malların haberi olmadan el değiştirdiğini öğrenmesi üzerine vekaletnameyi iptal ettirdiğini, muristen kalan tespit edebildiği taşınmazlar ile Mahkememizce tespit edilecek tüm taşınmazların hissesi oranında kendisine iadesini talep ve dava ettiği, murisin 2017 yılında öldüğü, dava konusu taşınmazların 2014-2016 yıllarında satışının yapıldığı, taşınmazların satış tarihi itibariyle murisin sağ olduğu, bu durumda davacının iddia ettiği şekilde murisin ölümünden sonra verilen vekalet görevinin kötüye kullanılmasından söz edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava dilekçesi ve davacı vekilinin 08.11.2022 tarihli duruşmadaki beyanına göre davanın, davacının kardeşine vekalet vermesi ve haksız olarak vekaletin kullanılması sebebiyle açıldığı, dava dilekçesinde dava konusu vekaletnamenin 27.09.2018 tarihinde verildiğinin beyan edildiği, dava konusu edildiği belirtilen taşınmaz kayıtları celp edilerek incelendiği ve ilgili taşınmazların bir kısmının davalı taraf adına, bir kısmının şirket adına kayıtlı olduğu, bir kısmının ise halen mirasbırakan adına kayıtlı olduğu, davalı taraf adına kayıtlı taşınmazların devir tarihlerinin davacının vekaletname verdiğini beyan ettiği 27.09.2018 tarihinden önce olduğu, dolayısıyla söz konusu vekaletname kullanılarak dava konusu taşınmazlarının devredilmesinin mümkün olmadığı, dava ve cevaba cevap dilekçesinde açıkça vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayanıldığı, istinaf dilekçesinde ehliyetsizlik ve muris muvazaası gibi hukuksal nedenler de belirtilmiş ise de yasal süre içinde usulüne uygun olarak dayanılmayan hukuksal sebeplere göre inceleme yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini, tapuların nasıl ve kim tarafından devredildiğinin tespit edilmediğini, yapılan devirlerin mal kaçırmak amacıyla yapıldığının aşikar olduğunu, murisin ölmeden önce felçli olduğunu, hastane kayıtları incelendiğinde bu durumun ortaya çıkacağını, resmi senetlerdeki devirlerin ... ve Kadir tarafından yapıldığını, muris tarafından yapılan bir devri olmadığını, müvekkilinin miras hakkı doğmadan önce muvazaalı devirler yapıldığını, sonrasında da müvekkilinden alınan vekaletname ile müvekkilinin payı yönünden kötü niyetli hareket edildiğini, sadece bir takım taşınmazlar üzerinde inceleme yapıldığını, murisin sağlığında yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin kardeşine güvenerek verdiği vekaletnamedeki yetkinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriğinden; davacının babasının ... olduğu ve 02.01.2017 tarihinde öldüğü, davacı tarafça bildirilen tapu kayıt sistem numaralarının UYAP üzerinden yapılan sorgulamasında:

1) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölüm olduğu ve ... adına kayıtlı olduğu,

2) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız bölüm olduğu ve ... adına kayıtlı olduğu,

3) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 5 numaralı bağımsız bölüm olduğu ve ... adına kayıtlı olduğu,

4) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız bölüm olduğu ve ... adına kayıtlı olduğu,

5) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 122 ada 9 parsel sayılı taşınmazdaki 9 numaralı bağımsız bölüm olduğu ve ... adına kayıtlı olduğu,

6) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 148 ada 72 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız olduğu,

7) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 148 ada 72 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız olduğu,

8) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 148 ada 72 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız olduğu,

9) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 148 ada 72 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız olduğu,

10) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 148 ada 72 parsel sayılı taşınmazdaki 10 numaralı bağımsız olduğu,

11) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 148 ada 72 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız olduğu,

12) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 680 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız olduğu,

13) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 680 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 4 numaralı bağımsız olduğu,

14) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 680 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 6 numaralı bağımsız olduğu,

15) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 680 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 8 numaralı bağımsız olduğu,

16) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 680 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 10 numaralı bağımsız olduğu,

17) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 680 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız olduğu,

18) Tapu kayıt sistem numarası 61191798 olan taşınmazın 122 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olduğu, taşınmazın ½ payı ... adına kayıtlı iken 26.06.2013 tarihinde ...’e devredildiği,

19) Tapu kayıt sistem numarası ... ve 82259463 olan taşınmazın 314 ada 33 parsel sayılı olduğu, taşınmazın ½ payı ... adına kayıtlı iken 22.09.2014’te ...’e temlik edildiği,

20) Tapu kayıt sistem numarası ... olan taşınmazın 148 ada 72 parsel sayılı taşınmaz olduğu, taşınmazda kat irtifakı tesis edildiği ve sonrasında anılan taşınmazın 680 ada 4 parsel numarasını aldığı,

21) Tapu kayıt sistem numarası 61198723 olan taşınmazın 122 ada 9 parsel sayılı taşınmaz olduğu, anılan taşınmazda daha sonra kat mülkiyeti tesis edildiği,

22) Tapu kayıt sistem numarası 61202422 ve 83607591 olan taşınmazın 33 ada 6 parsel sayılı taşınmaz olduğu, ...’in taşınmazda ½ payı olduğu ve 22.09.2014 tarihinde bu payı ...’e devrettiği,

23) Tapu kayıt sistem numarası 61225296 ve 82865939 olan taşınmazın 464 ada 39 parsel sayılı taşınmaz olduğu, ...’in taşınmadaki ½ payını 27.11.2014 tarihinde ...’e devrettiği,

24) ...’in 680 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 2, 4, 6, 8, 10 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerini de 02.03.2016 tarihinde ...’e temlik ettiği görülmüştür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Temyiz eden davacının adli yardım talebi kabul edilmiş olup harç yatırılmadığından, aşağıda yazılı 1.330,20 TL temyiz başvuru harcı ile 615,40 TL onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.06.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.