Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3196 E. 2024/4815 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan taşınmazın davacı tarafından tapuya tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından taşınmazın 20 yıllık süreyle aralıksız ve malik sıfatıyla zilyetliğinin ispatlanamaması, eklemeli zilyetliğe dayanılsa dahi her bir zilyedin zilyetlik süresinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/205 E., 2024/19 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairemizin 15.02.2022 tarihli, 2021/3882 Esas, 2022/1167 Karar sayılı kararı ile bozulmuş; davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine, bu defa Dairemizin 29.09.2022 tarihli, 2022/4388 Esas, 2022/6236 Karar sayılı kararı ile bozma kararı kaldırılarak hükmün değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına tapuya kayıtlı 278 parsel sayılı taşınmaz ile Bitlis-Tatvan Karayolu arasında kalan taşınmaz bölümünün evvelinde ...’e ait olup zilyetliği de devredilmek suretiyle satış yoluyla el değiştirdiğini, en son taşınmazın zilyetliği ve mülkiyetinin ...’dan müvekkiline satış yoluyla geçtiğini, bu yerin müvekkili tarafından yonca ve ekin ekilmek suretiyle 40 yıldır eklemeli şekilde zilyet edildiğini, bilahare bu yerin kadastro çalışmaları sırasında paftasında “yol boşluğu” olarak tescil harici bırakıldığını öğrendiklerini, nizalı taşınmazda müvekkili lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğunu ileri sürerek taşınmazın müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... tarafından davaya cevap verilmemiş; davalı köy muhtarı ... mahallinde yapılan keşifte, dava konusu taşınmazın 35-40 yıl önce taşlık bir yer olduğunu, taşınmazın ilk olarak ... tarafından temizlenerek tarım arazisi haline getirildiğini, daha sonra taşınmazı sattığını, taşınmazın halihazırda davacı tarafından zilyet edildiğini beyan etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Tatvan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.12.2015 tarihli, 2014/520 Esas, 2015/579 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, nizalı taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu, taşınmazın öncesinde taşlardan ve yabani otlardan temizlenerek tarım arazisi haline getirildiği, davacı tarafından malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak eklemeli şekilde zilyet edildiği ve taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin hükme esas alınan 10.06.2015 tarihli raporunda ve rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 5.571,77 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. İlk Bozma Kararı

Karar, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 28.11.2018 tarihli, 2016/2839 Esas, 2018/7125 Karar sayılı kararıyla; davanın, tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin olduğu, kadastro sırasında tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında husumetin, 4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesinin zorunlu olduğu, yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulmasının mümkün olmadığı; somut olayda, dava konusu taşınmazın sınırında Bitlis-Tatvan Karayolu bulunmasına rağmen yasal hasım konumunda olan ...’nün davaya dahil edilmediğinin anlaşıldığı, bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemeyeceği belirtilerek Mahkemece ...’nü davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmesi, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra dahili davalıya davaya ilişkin cevap ve delillerini sunması için süre ve imkan tanınması, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir hüküm kurulması gereğine değinilerek sair yönler incelenmeksizin bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İlk Karar

Tatvan 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.04.2019 tarihli, 2018/503 Esas, 2019/187 Karar sayılı kararıyla; mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve taraf tanıklarının beyanları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, nizalı taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğu, taşınmazın öncesinde taşlardan ve yabani otlardan temizlenerek tarım arazisi haline getirildiği, taşınmazın davacı tarafından malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız olarak eklemeli şekilde zilyet edildiği ve taşınmazda davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, teknik bilirkişinin hükme esas alınan 10.06.2015 tarihli raporunda ve rapora ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 5.571,77 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davalı Hazine vekili ile dahili davalı ... vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. İkinci Bozma Kararı

Karar, Dairemizin 15.02.2022 tarihli, 2021/3882 Esas, 2022/1167 Karar sayılı kararıyla; kadastro tespitinden sonra taşınmazı çapa dayalı olarak satın alan kişinin, kadastro tespitinden önceki nedene dayanarak hak talep etmesi mümkün olmayıp hakkının satın aldığı çapla sınırlı olduğunun tartışmasız olduğu, somut olayda davacının, maliki olduğu 278 parsel sayılı taşınmazı 1974 yılında yapılan kadastro tespitinden sonra, 23.10.2012 tarihinde çapa dayalı olarak satın aldığı, çapla birlikte kadastrodan önceki sebeple dava açma hakkını da devraldığına ilişkin herhangi bir belge sunarak iddiasını ispat edemediği gibi, satın alma tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık zilyetlik sürenin dolmadığı, hal böyle olunca, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsizliğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

D. Karar Düzeltme

1. Karar Düzeltme Yoluna Başvuranlar

Yargıtay bozma kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından karar düzeltme başvurusunda bulunulmuştur.

2. Kabul - Bozma Kararı

Dairemizin 29.09.2022 tarihli, 2022/4388 Esas, 2022/6236 Karar sayılı kararıyla; Kanunlarımızda dava hakkının devrini düzenleyen bir hüküm bulunmamakla birlikte satış ve devirle birlikte dava hakkının da devredilebileceğinin kabul edildiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davacı tanıklarının beyanları, dosya arasına aldırılan bilirkişi raporları ve raporlara ekli uydu fotoğrafları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, önceki maliklerin de zilyetliğine dayanarak eldeki davayı açan davacının, eski 278 parsel sayılı taşınmazı satın alırken, nizalı taşınmaza ilişkin dava hakkını da önceki malikinden satın aldığının kabulünün gerektiği, kaldı ki, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/4 ve 5. maddesi uyarınca yapılan yasal ilanlar üzerine, nizalı taşınmaza ilişkin dava açma hakkının davacıya devredilmediğine dair aksine bir bildirimde bulunan da olmadığı; öte yandan, keşif sırasındaki hakim gözlemi ile teknik bilirkişi raporlarına göre keşfin doğru yerde, nizalı taşınmaz başında yapıldığı anlaşıldığı halde ziraat mühendisi bilirkişi ile jeoloji mühendisi bilirkişinin raporlarından taşınmazın kullanım durumunun ve niteliğinin ne olduğuna ilişkin değerlendirmenin nizalı taşınmaz bölümü yerine, davacı adına kayıtlı bulunan dava dışı eski 278 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak yapıldığı; yine, nizalı taşınmaza ilişkin dosya arasına yalnızca 1984 ve 2001 yıllarına ait tek hava fotoğrafı alındığı için harita mühendislerince hava fotoğrafları üzerinde streoskopik inceleme yerine monoskopik inceleme yapıldığı, bu haliyle Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli bulunmadığı belirtilerek kararın açıklanan hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gereğine değinilmek suretiyle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, sehven davanın reddine karar verilmesi gereğine değinilerek bozulduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin açıklanan nedenlerle kabulü ile Dairenin 15.02.2022 tarihli, 2021/3882 Esas, 2022/1167 Karar sayılı bozma kararının ortadan kaldırılmasına ve hükmün açıklanan şekilde araştırma ve incelemeye dayalı olarak bozulmasına karar verilmiştir.

E. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 18.01.2024 tarihli, 2023/205 Esas, 2024/19 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca yapılan araştırma ve inceleme sonunda, bilirkişi raporlarından nizalı taşınmazın özel mülkiyete konu olmayı engelleyecek mera, yaylak, kışlak ve köy orta malı olarak kabul edilebilecek bir özelliğinin bulunmadığı ve 20 yıllık imar-ihya hususunun sağlandığı tespit edilmiş ise de bu taşınmazın davacı tarafça aralıksız olarak 20 yıldır kullanıldığı noktasında yeterli delil bulunmadığı, dinlenen tanık ve bilirkişi beyanlarından taşınmazın birden fazla kez el değiştirdiğinin sabit olduğu, davacının zilyetlik süresinin net olarak tespit edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, nizalı taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğunun ve dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önce imar-ihya edildiğinin Mahkemenin de kabulünde olduğunu ancak taşınmaz birden fazla kez el değiştirdiği için davanın reddine karar verildiğini, oysa eldeki davada eklemeli zilyetliğe dayandıklarını, mahallinde yapılan keşiflerde dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların, müvekkilinin nizalı taşınmazı eklemeli olarak 40 yıldır zilyet ettiğini beyan ettiklerini, dosya kapsamına göre iddialarını kanıtladıklarını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 ve 996. maddeleri; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. ve 17. maddeleri

3. Değerlendirme

1. 1974 yılında Bitlis ili, Tatvan ilçesi, Örenlik köyünde yapılan kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz bölümü yol boşluğu olarak tescil harici bırakılmıştır.

2. Temyizen incelenen karar; tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.