Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3296 E. 2025/1747 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı olarak Hazine adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine zilyetlik ve edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle Hazine adına kayıtlı taşınmazların davacı adına tesciline karar veren istinaf mahkemesi kararının, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin süre ve niteliği, davacıya geçiş şekli, kullanım biçimi, davacının aynı çalışma bölgesi içinde edinebileceği taşınmaz miktarı gibi hususların yeterince araştırılmaması ve eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/377 E., 2024/232 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ: Dargeçit Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/122 E., 2021/376 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; Mardin ili, Dargeçit ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 135 ada 11, 18 ve 20 parsel sayılı taşınmazların 30 yıldır zilyetliğinde olduğunu, çekişmeli taşınmazların kendisine dedelerinden intikal ettiğini, taşınmaz üzerine ev inşa ettiğini belirterek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacının kadastro tespitine herhangi bir itirazının olmadığını, çekişmeli 135 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ilkokul binası olarak Milli Eğitim Bakanlığı İlçe Milli Eğitim Müdürüne tahsisli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı ... vekili; davanın husumet nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, davada hak düşürücü sürenin geçtiğini, çekişmeli taşınmazların özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Davalı ... Başkanlığı vekili; davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir .

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli taşınmazların bazı bölümlerinde kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı imar ve ihyanın 1951, 1973, 1984 ve 2002 tarihli hava fotoğraflarında başladığı, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tutanak bilirkişilerince de belirtildiği üzere imar ve ihyanın tamamlandığı, imar ve ihyanın tamamlanmasından sonra davacının 20 yılı aşkın zilyetliğinin bulunduğu gerekçesi ile Hazine yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, 135 ada 20 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 52,79 m2’lik bölüm yönünden davanın kabulü ile Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 135 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 60,50 m2’lik bölüm yönünden davanın kabulü ile Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 135 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 615,78 m2’lik bölüm yönünden davanın kabulü ile Hazine adına olan tapu kaydının iptaline, davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, ... ve Dargeçit Belediye Başkanlığı yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazların mahalle/köy içi konumunda olduğu, etraflarının meskun mahal olup nitelikli yola cephe oldukları, bu yönleri uyarınca arsa vasfında oldukları, 135 ada 11 parsel sayılı taşınmazın hükme konu (A) harfli bölümünün üzerinde 8-10 yaşlarında 2 katlı bina bulunduğu, stereoskopik hava fotoğraflarına dayalı jeodezi bilirkişi incelemesinden taşınmazlarda 1951, 1973, 1984 ve 2002 yıllarında 11 parsel sayılı taşınmazın hükme konu (A) harfli bölümünün yapı olduğu, kullanım emarelerinin görüldüğü, yol kenarında kaldığı, etrafında yer yer belirgin sınırların olduğu, güney, doğu ve batı sınırlarının belirgin olduğu, etrafındaki kıraç yerlerden farklılık gösterdiği, yapılaşma içerisinde kaldığı, 135 ada 20 parsel sayılı taşınmazın hükme konu (B) harfiyle gösterilen bölümünün patika yola sıfır konumda olduğu, (A) harfli bölüm ile bütünlük gösterdiği, kullanıldığına dair emareler görüldüğü, yapılaşma içerisinde kaldığı, keşifte elde edilen beyanların da taşınmazların geçmişten beri özel mülkiyete konu olduğunu destekliyor olması dikkate alındığında 135 ada 11 ve 20 parsel sayılı taşınmazların (A) ve (B) bölümleri bakımından bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya yeterli ve elverişli oluşu da nazara alındığında mahkemece varılan sonucun isabetli olduğu, Yerel Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak 135 ada 18 parsel sayılı taşınmazın hükme konu (C) harfli bölümü bakımından bu kısmın dosya kapsamından DSİ tarafından kamulaştırıldığı, kamulaştırma bedelinin dava dışı Türkan Bayar isimli kişiye ödendiği, davacının kamulaştırma işleminde "ilgilisi" bakımından yapılan hata nedeniyle kamulaştırma bedelinin Türkan Bayar tarafından da kendisine ödendiğine dair dosyaya sunduğu 10.07.2020 tarihli dilekçesindeki açıklamaları da dikkate alındığında davacının 18 parsel sayılı taşınmazın (C) harfli bölümü bakımından talep edilebilir bir hakkı olmadığının anlaşılması sebebiyle bu bölüm bakımından davanın reddi gerekirken kabulünün isabetli olmadığı, Mahkemece, 135 ada 18 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, belirtilen hususun gözden kaçırılmasının isabetsiz olduğu, bu hususun düzeltilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gerekçesi ile davalı Hazine temsilcisinin istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, davanın ... ve Dargeçit Belediye Başkanlığı yönünden husumet yönünden reddine, Hazine yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, 135 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen, 135 ada 20 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümler yönünden davanın kabulü ile Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptaline, davacı adına arsa vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 135 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın reddine karar verilmek suretiyle yeniden hüküm kurulmuştur.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde; eksik incelemeyle karar verildiğini, dava konusu taşınmazların Hazine ile ilgisinin incelenmediğini, kamu yararının göz ardı edildiğini, Mahkemece dinlenen bilirkişilerin yeterli bilgiye sahip olmadıklarını belirterek ve re’sen gözetilecek nedenlerle kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Kadastro sonucu, Mardin ili, Dargeçit ilçesi, ... Mahallesinde bulunan 135 ada 11,18 ve 20 parsel sayılı taşınmazlar ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

Davacı, dava konusu taşınmazların irsen intikal yoluyla 30 yıldır kendi zilyetliğinde olduğunu belirterek çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilerek bilirkişi raporunda 135 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (A), 135 ada 20 parsel sayılı taşınmazın (B), 135 ada 18 parsel sayılı taşınmazın (C) harfi ile gösterilen bölümlerinin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, ... ve Dargeçit Belediye Başkanlığı yönünden davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı Hazine temsilcisinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılmış, 135 ada 18 parselin bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümünde davacının talep edilebilir bir hakkı bulunmadığı, bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden ise davacı lehine zilyetlik ve edinim koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 135 ada 11 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen, 135 ada 20 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölümler yönünden davanın kabulü ile Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptaline, davacı adına arsa vasfıyla tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 135 ada 18 parsel sayılı taşınmaz yönünden bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölüm yönünden davanın reddine, ... ve Dargeçit Belediye Başkanlığı yönünden davanın husumet yönünden reddine dair yeniden hüküm kurulmuştur. Mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş ise de çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği, çekişmeli taşınmazın ne şekilde davacıya geçtiği ve taşınmazın ne şekilde kullanıldığı hususları kesin olarak belirlenmemiş, davacının aynı çalışma bölgesi içerisinde edinebileceği taşınmaz miktarı konusunda yeterli araştırma yapılmamış, taşınmaz üzerine sadece ev yapmanın imar-ihya olarak değerlendirilemeyeceği düşünülmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulamaz.

Hâl böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için çekişmeli taşınmazların tespit tarihinden geriye 15-20-25 yıl öncesi zaman dilimi içerisinde farklı tarihlere ait en az 3 adet bindirmeli hava fotoğrafları, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları istenilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile ziraat mühendisi bilirkişisi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır.

Yapılacak keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan dava ve temyize konu 135 ada 11 ve 20 parsel sayılı taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, zilyetliğin davacıya ne şekilde geçtiği, taşınmazların ne şekilde kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği belirlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalıdır.

Ziraat mühendisi bilirkişiden önceki tarihli zirai bilirkişi raporu da irdelenmek sureti ile taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığını ve üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğünü komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazlar ile çevrelerinin yakın plan ve panaromik fotoğrafları çektirilip üzerine taşınmazların sınırlarının işaretlenilmesi istenilmeli; mahkeme hakiminin taşınmazların konumuna, niteliğine ve çevre parsellerle karşılaştırılmalı olarak fiziksel özelliklerine ilişkin gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalıdır.

Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden taşınmazların kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle ve temin edilebilecek en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmelidir.

3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ile karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazının kabulü ile Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

27.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.