Logo

1. Hukuk Dairesi2024/334 E. 2024/1011 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1845 E., 2023/1513 K.

HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Aşkale Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/77 E., 2023/136 K.

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... Mahallesinde yer alan 326 ada 2 parsel sayılı taşınmaza dava dışı kardeşi ...'dan aldığı muvafakatnameye dayanarak ev yaptığını, sonrasında miras bırakan babasına ait yerin davalı yeğeni ... adına kayıtlı olduğunu öğrendiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile ... varisleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı; tapu kaydına güvenerek hareket ettiğini ve taşınmazı satın aldığını, davacı tarafça tescilin yolsuz olduğuna veya iyi niyetli olmadığına ilişkin de herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın ... ve ... adına yapılan tespitinin 12.01.1993 tarihinde askı ilan süresi içerisinde dava açılmayarak kesinleştiği, davanın 06.06.2023 tarihinde açıldığı belirlenerek davanın hak düşürücü süre nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkilinin babası ...'ın 1975 yılında vefat ettiğini, miras bırakandan geriye eşi ve aralarında müvekkilinin de bulunduğu çocuklarının kaldığını, miras bırakanın vefatının ardından mirasçılarına intikal eden taşınmazlar üzerinde elbirliği halinde mülkiyetin söz konusu olduğunu, miras bırakan ...'ın dava konusu taşınmazı çocuklarından yalnız ...'a bırakması için haklı bir neden bulunmadığını, müvekkilinin bu durumu öğrendiğinde hemen dava açtığını, İlk Derece Mahkemesince taşınmaza ilişkin tapu kayıtları ve resmi senetler dosya arasına alınmaksızın davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, miras hukukuna dayanan davaların herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceğini, Mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekili tarafından 06.06.2023 tarihinde kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka ve kamu düzenine aykırılık bulunmadığı belirlenerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Kadastro sonucu; ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 326 ada 2 parsel sayılı 64.500,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz senetsizden ... ve ... adına tescil edilmiştir. Dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 12.01.1993 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 hükmünde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 06.06.2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

...