"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/534 E., 2022/234 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ve birleştirilen tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; maliki olduğu 9 adet dairenin eşi ... tarafından sahte vekaletname ile yakın arkadaş ve akrabalarına satıldığını, eşi ile uzun zamandır ayrı yaşadığını, vekaletnamenin sahteliğinin ispatlandığını ileri sürerek sahte vekaletname ile davalılar adına intikal eden taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Birleştirilen davada davacılar ..., ..., ... ve ..., davalı ...’ın sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemiyle açtığı davada kendilerinin mağdur edilmek istendiğini, davalı ... ile eşi ... arasında yapılan satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek temlikin muvazaa nedeniyle geçerli olmadığının, taşınmazların davalının eşi ...'a ait olduğunun tespitini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar ..., ..., ... ve ... ile dahili davalılar ..., ..., ..., ... ve ...; taşınmazı tapu kaydına güvenerek satın aldıklarını ve iyiniyetli olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.09.2014 tarihli ve 2010/235 Esas, 2014/384 Karar sayılı kararıyla; takip edilmeyen birleştirilen davanın açılmamış sayılmasına, yolsuz tescille devraldıkları taşınmazları dahili davalılara devreden ve malik olmayan davalılar ..., ... ve ... haklarındaki davanın husumet nedeniyle reddine, ... hakkındaki davanın taşınmazları yolsuz tescil sonucu edindikleri gerekçesiyle kabulüne, dahili davalılar hakkında açılan davanın ise iyiniyetli oldukları gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
Dairenin 18.12.2017 tarihli ve 2015/5877 Esas, 2017/7451Karar sayılı kararıyla: devre ilişkin vekaletnamesinin sahte olduğunun ceza soruşturması ile saptandığı ve ilk el konumundaki davalı ...’in Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı, hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ikinci el konumundaki dahili davalılar ..., ... (...) ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ... ve ...’ın TMK'nın 2. maddesi anlamında iyiniyetli olduklarının anlaşılması halinde TMK'nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanacakları, edinimlerinin korunacağı, ikinci el konumundaki tüm dahili davalıların iyiniyetli olup olmadıkların araştırılması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi 21.03.2022 tarihli 2018/534 Esas, 2022/234 Karar sayılı kararıyla; asıl davada ilk el olan davalı ... hakkında açılan davanın kabulüne, kayıt maliki olmayan davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddine, dahili davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın iyiniyetli oldukları gerekçesiyle davanın reddine, birleştirilen davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) 150/5 maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili ve davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili temyiz dilekçesinde, dahili davalıların iyiniyetli olmadığını, ...'ı tanıdıklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; iyiniyetin araştırılmadığını, diğer ilk satın alanların taşınmazları devrettiğini, asıl iyiniyetli olanın kendisi olduğunu, tedbir olmamasına rağmen taşınmazı devretmediğini, tanıkların adreslerini bildirmek için verilen sürenin yeterli olmadığını, adres araştırılması yapılması bildirildiği halde taleplerin reddedildiğini, vekilin çekilme dilekçesinin tebliğ edilmediğini, vekille temsil olduğunu sandığından hak kaybına neden olduğunu, hiç ilgisi olmadığı halde Av. Süreyya Özyurtkan'ın kararda vekil olarak yer aldığını, davacı ve vekil arasında gizli ilişki olup olmadığının incelenmediğini, tanık dinletme hakkının elinden alındığını, yargılamanın adil yapılmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, sahtecilik hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil; birleştirilen dava tespit isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705., 1022., 1023., 1024. ve 1025. maddeleri, 8.ll.l99l tarih l990/4 Esas l99l/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı (İBK)
3. Değerlendirme
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK’nın 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı, davacı tarafından dahili davalıların ediniminin kötüniyetli olduğu usulünce ispat edilemediği gibi, davalı ... ilk el konumunda olup iyiniyetli olup olmadığının araştırılmayacağı, bu nedenle tanık deliline ilişkin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
Davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın, HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK'un 438. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Aşağıda yazılı 346,90 TL ve 951,65 TL bakiye onama harçlarının temyiz eden davalı ...'den alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Asıl dava yönünden, 1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 ve birleştirilen dava yönünden HUMK’un 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
11.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.