Logo

1. Hukuk Dairesi2024/3486 E. 2024/4762 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapu kayıtlarına dayanarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının kadastro sonucu oluşan parselleri kapsayıp kapsamadığı ve taşınmazların mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun uygulanmasına ilişkin hükümler doğrultusunda yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, davacıya seçimlik hakkını hatırlatmadan, tapu kayıtlarının zeminle ilişkisini belirlemeden, mera ve orman vasfına ilişkin yeterli araştırma yapmadan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/87 E., 2022/63 K.

HÜKÜM : Kısmen Kabul

Davalı Hazine Temsilcisi

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil talepli davanın bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda asli müdahil yönünden davanın açılmamış sayılmasına, davacılar yönünden ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili, davalı ... vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Nejdat Akbulak ve arkadaşları; tapu kaydına dayanarak çekişmeli 123 ada 2, 128 ada 97, 130 ada 21, 131 ada 93, 131 ada 100, 131 ada 101, 131 ada 135, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının iptali ile murisleri Ali Akbulak’a ait veraset ilamındaki payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.

Yargılama sırasında müdahil ..., tapu kaydına dayanarak davaya katılmıştır.

II. CEVAP

Davalı ... vekili; ortak murislerden intikal eden çekişmeli taşınmazlara ilişkin evveliyata dayalı herhangi bir taksim yapılmadığını, davacıların zilyetliğe ilişkin iddialarını kabul etmediklerini, zira tapuya kayıtlı taşınmazda zilyetlik iddiasının dinlenemeyeceğini, dava konusu taşınmazlarda asli müdahil ve davalı ...'ın da hissesinin bulunduğunu, tapu maliklerinin aralarında sözlü ya da fiili taksimat yapılmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.

Davalı Hazine, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.05.2016 tarih, 2014/81 E. 2016/62 K. sayılı kararıyla; çekişmeli 130 ada 21, 128 ada 97 ve 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazlar yönünden açılan davanın kabulüne, 130 ada 21 parsel sayılı taşınmazın 16.05.2016 havale tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 7.879,56 metrekarelik kısmının, 128 ada 97 parsel sayılı taşınmazın (H) harfi ile gösterilen 20.670,49 metrekarelik kısmının, 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 7.074,28 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile Hanak Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/175-175 Esas, Karar sayılı veraset ilamı doğrultusunda hisseleri oranında davacılar adına tesciline; çekişmeli 134 ada 2 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan davanın ispatlanamadığından reddine; dava konusu 131 ada 93, 131 ada 100, 131 ada 101 ve 123 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine; asli müdahil ...'ın davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ile asli müdahil tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 04.06.2021, 2021/504 Esas- 2021/4882 Karar sayılı kararı ile: müdahilin davasının dayanağı tapu kaydında paylı malik olan müdahil Süleyman’ın müstakil olarak tapu kaydına tutunmak suretiyle dava açabilmesi mümkün olduğundan aktif dava ehliyetinin bulunduğu belirtilmiş, işin esası yönünden ise çekişmeli 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar mera olarak sınırlandırıldığından ilgili Köy Tüzel Kişiliğine davanın yöneltilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması, ardından davacı ve müdahile hangi taşınmaz için hangi tapu kaydına dayandığı açıklattırılarak bu tapu kayıtlarının ve çekişmeli 130 ada 21 parsele revizyon gören tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte temin edilmesi, zilyetlik ve mera araştırması yönünden hava fotoğraflarının getirtilmesi, nihayetinde davacı ve müdahilin dayandığı kayıtlar ile 130 ada 21 parsele revizyon gören tapu kaydına mahallinde yöntemine uygun biçimde kapsam tayin edilmesi, taşınmazların kısmen veya tamamen tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde ise 128 ada 97 parsel ile 134 ada 2 parsel yönünden mera araştırması, fidanlık sahası olarak belirlenen 131 ada 135 parsel sayılı taşınmaz yönünden orman araştırması, kalan parseller yönünden ise zilyetlik araştırması yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilerek önceki tarihli karar bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Hanak Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asli müdahil yönünden takipsiz bırakılıp süresi içerisinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına, davacı dayanağı tapu kaydının çekişmeli taşınmazların iddiaya konu bölümlerini kapsadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, hükme esas teknik bilirkişi raporunda 123 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (M) harfi ile gösterilen 96,892 metreakare, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 20.160 metrekare, 131 ada 100 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 420,46 metrekare bölümlerinin, 131 ada 101 parselin ise tamamının tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına veraset ilamında yazılı payları oranında tesciline karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

1.Davacılar vekili; iddianın dayanağı olan tapu kayıtlarının çekişmeli taşınmaz bölümlerini kapsadığı, davacıların taşınmazlar üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliklerinin bulunduğu ve iktisap koşullarının davacılar yararına oluştuğu, taşınmazların iddiaya konu bölümlerinin özel mülkiyete konu yerlerden olduğu, bilirkişilerin taşınmazların niteliği hususunda sundukları çelişkili raporlara itibar edilmesinin ise hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı Hazine temsilcisi; Mahkeme tarafından yapılan keşfin hüküm kurmak için yeterli olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.

3. Davalı ... vekili; dinlenen yerel bilirkişi beyanlarının yanlı ve çelişkili olduğu ve hükme esas alınmayacağını, eksik araştırma sonucunda karar verildiğini, taraflar arasında miras ilişkisi nedeniyle doğan hukuki ilişki tüm yönleriyle ortaya konup çekişmeli taşınmazların kime ait olduğunun belirlenmediğini, davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddi gerekirken işin esasına girilmesinin de doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16, 20 ve 21. maddeleri,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 125. maddesi,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi.

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu, Hanak ilçesi Yamaçyolu köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 123 ada 2, 128 ada 97, 130 ada 21, 131 ada 93, 131 ada 101, 131 ada 135, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlardan 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar, kamu orta malı niteliğinde mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiş; 123 ada 2, 131 ada 101 parsel sayılı taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tarla vasfıyla,130 ada 21 parsel sayılı taşınmaz tapu kaydı nedeni ile Hazine adına tarla vasfıyla, 131 ada 135 parsel sayılı taşınmaz ile 131 ada 93 parsel sayılı taşınmazlar Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek 131 ada 135 parsel sayılı taşınmaz fidanlama sahası vasfıyla, 131 ada 93 parsel sayılı taşınmaz ise ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.

2. Mahkemece yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, bilindiği üzere 6100 sayılı HMK'nın 125. maddesi uyarınca, yargılama sırasında dava konusunun üçüncü kişiye devri halinde davacının seçimlik hakkı bulunmakta olup buna göre davacı, davasını eski malike karşı tazminat davasına dönüştürebileceği gibi, devreden kişiye karşı olan davasından vazgeçerek davaya yeni malike karşı devam da edebilecektir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 31.05.2013 tarihli ve 2012/1853 Esas, 2013/803 Karar sayılı ilamında da, davada taraflardan birinin müddeabihi başkasına temlik ettiğini öğrenen mahkemenin, bu hali kendiliğinden gözeterek seçimlik hakkına binaen davacıdan talebini sorması ve davacının vereceği cevaba göre işlem yapılması gerektiği açıklanmaktadır. Somut olayda, dava konusu taşınmazlardan 123 ada 2 parselin karar tarihinden önce satış suretiyle kayden dava dışı gerçek kişiler adına temlik edildiği anlaşıldığı halde davacıya seçimlik hakkı hatırlatılarak sonucuna göre işlem yapılmamıştır.

3. Öte yandan, davacıların 130 ada 21, 131 ada 135, 128 ada 97 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dayandıkları Mayıs 1942 tarih, 31, 33 ve 35 sıra numaralı, 134 ada 2 parsel yönünden dayandıkları Mayıs 1942 tarih, 23 sıra numaralı, 123 ada 2, 131 ada 93 ve 101 parseller yönünden dayandıkları Mayıs 1942 tarih, 36 sıra numaralı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip zemine yöntemince uygulanmamış, mahalli bilirkişi ve tanıkların hudutlara ilişkin soyut beyanlarına itibar edilmiş, beyanlar komşu parsellerin tutanakları ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmediği gibi, gayrisabit hudutlu kayıtlara kapsam tayin edilirken Kadastro Kanunu’nun 21. maddesi hilafına gayrisabit nitelikte kabul edilecek noktadan başlanarak miktar ve kapsam tayin edilmiş, 130 ada 21 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören kayıt mahalline yöntemince uygulanmamış, özellikle iktisap sebebi üzerinde durularak oluşumuna esas kayıt yahut belgenin bulunup bulunmadığı da araştırılmamıştır.

4. Tüm bunlardan bağımsız olmak üzere çekişmeli 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yöntemince uygun mera araştırması yapılmamış, taşınmazların öncesi ve nitelikleri hususunda monoskopik araştırmaya dayalı jeodezi raporuna itibar edilmiş, hükme esas ziraat raporunun ise mahallinde taşınmazlar başında alınan görüntüler ile çeliştiği, özellikle 134 ada 2 parsel yönünden zeminde yer alan çayır otlarının hakim bitki örtüsü niteliğini aldığı ve yüzeyde yer yer taş unsurunun, toprak unsuruna galip geldiği anlaşılmasına karşın bu yön üzerinde durulmamış, meranın devamı ile davacıların iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin arasında ayırıcı unsur olup olmadığı değerlendirilmeden sonuca gidilmiştir.

5. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, 123 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden davacıya HMK'nın 125. maddesi gereğince seçimlik hakkı sorularak sonucuna göre işlem yapılmalı, davacıların iddiasının dayanağı tapu kayıtları tüm tedavülleri, çekişmeli 130 ada 21 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydının ise oluşumuna esas belgeler temin edilmeli, 130 ada 21 parselin tespitine dayanak kaydın oluşum nedenine göre haritası olup olmadığı araştırılmalı, komşu taşınmazlara ait tutanaklar ve varsa dayanak kayıtları da temin edilerek dosya ikmal edilmelidir.

6. Dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra mahallinde aynı köy ve komşu köyden yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üçer kişilik yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve orman mühendisi bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalıdır.

7. Keşif sırasında davacının iddiasının temelini teşkil eden tapu kayıtları ile 130 ada 21 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydı, varsa haritası uzman teknik bilirkişi eliyle zemine uygulanarak tapu kaydının kapsamı 3402 sayılı Yasa'nın 20/A maddesine göre belirlenmeli, tapu kaydının haritasının bulunmaması ya da uygulanma kabiliyetinin olmaması halinde tüm tapu kayıtlarının sınırları yerel bilirkişilere tek tek okunmak suretiyle zeminde gösterilmesi istenilmeli, gösterilemeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı, gösterilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde işaretlenerek tapu kaydının kapsamı duraksamasız şekilde saptanmalı, 130 ada 21 parsele revizyon gören kaydın oluşum nedeni üzerinde durulmalıdır.

8. Kayıt uygulamasının akıbetine göre çekişmeli taşınmazların kısmen veya tamamen tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde taşınmazların öncesinin ne olduğu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup olmadıkları, kim tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldıkları, çekişmeli 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazların öncesi itibariyle geleneksel biçimde kullanılan mera olup olmadığı, taşınmazların iddiaya konu bölümü ile mera parselinin kalanı arasında ayırıcı unsurların bulunup bulunmadığı, çekişmeli 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazın öncesinin orman olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır.

9. Ziraatçi bilirkişi kurulundan çekişmeli 128 ada 97, 130 ada 21, 131 ada 93, 131 ada 135, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazların zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini irdeleyen çekişmeli 128 ada 97 ve 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera vasfında olup olmadığını, mera parsellerinden nasıl ayrıldığını açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ekinde taşınmazların tüm yönlerden çekilen görüntülerini de içerecek şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak inceleme yaptırılarak çekişmeli 128 ada 97, 130 ada 21, 131 ada 93, 131 ada 135, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazların önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı, kullanıma ara verilip verilmediği hususlarında rapor düzenlettirilmeli; orman bilirkişisine çekişmeli 131 ada 135 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğinde olup olmadığı, orman içi açıklık olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği hususlarına ilişkin rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisine özellikle tapu kayıt uygulamasını denetlemeye elverişli biçimde gösterilen hudut yerlerinin üzerinde işaretlendiği keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup tarafların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekili, davalı Hazine temsilcisi ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,

Davacılar ve davalı ... tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

11.09.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.