"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/740 E., 2021/1076 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kabul- Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/101 E., 2020/227 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Ordu ili, ... ilçesi, ... Mahallesinde yapılan kadastro tespiti sırasında; 545 ada 4-16-18, 546 ada 1- 2, 547 ada 2-3-45-46-47-49-51 ve 605 ada 8 parsel sayılı taşınmazların davalılar adına tespit edildiğini, dava konusu taşınmazların mirasbırakanları ...'ndan miras yolu ile intikalen geldiğini, kendilerinin (davacıların) de dava konusu taşınmazlarda miras hisseleri oranında hak sahipliği olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar; dava konusu parsellerin kadastro tespitinden evvel Ordu ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde ve tapulu olduğunu, mirasbırakana ait bu tapuların 06.10.1995 tarih, C:7 s:26 S.No:7 yaka tarla, No:8 yaka tarla, No:9 yaka tarla, aynı tarih c:7, S:27 No:10 yaka tarla, No:11 ali bükünde, No:12 harman önünde, No:13 harman önünde mevkili taşınmazlar olup mirasbırakan ...'in iken Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.10.1984 tarih ve 1984/83-129 Esas ve Karar sayılı kararı ile soyadının ... olarak tashihinden sonra 7 tarladaki hisselerinin tamamını ... oğulları ... ve ...'e temlik ettiğini, dava konusu parsellerin mirasbırakanın sağlığında davalılara ve dava dışı ...'e devir ettiği tapular kapsamında kaldığını, mirasbırakanın ömrünün önemli kısmını şeker hastası olarak geçirdiğini, son dört beş yılını ise kanser hastası olarak yatağa bağımlı bir şekilde geçirdiğini, 1995 yılında tapularını davalılara devir ettikten sonra zilyet ve tasarrufunu da devir ettiğini, böylece taşınmazlardan elini çektiğini, dava konusu taşınmazların ölüm tarihinde mirasbırakan ...'ın terekesinde bulunmadığını, tapuya dayalı olarak davalıların zilyet ve tasarrufunda olup yapılan tespitte hukuka aykırı bir yön bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Aybastı Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.06.2019 tarihli ve 2015/93 Esas, 2019/99 Karar sayılı kararıyla; davalı ... adına kayıtlı taşınmaz bulunmadığından davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunan dahili davalı ... yönünden davacıların miras payları oranında dava açamayacakları gerekçesi ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımlarından dava konusu taşınmazların önceden ...'na ait olduğu, ölünceye kadar bu taşınmazları ...'ın kendisinin kullandığı, sağlığında mirasçıları arasında geçerli bir taksim yapmadığı, dava konusu taşınmazların ...'ın terekesinde bulunduğu gerekçesiyle davalılar ... ve ...'ya karşı açılan davanın kabulüne karar verilmiş, söz konusu kararın davacılar ve davalılardan ... ve ... vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 08.06.2020 tarihli ve 2019/2420 E- 2020/796 K sayılı kararıyla; " .... Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın keşfen belirlenen zemin ve yapı değeri üzerinden davacıların miras payları dikkate alınarak yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılması, ondan sonra bir hüküm kurulması gerektiği halde anılan husus gözardı edilerek işin esası bakımından yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir." gerekçesi ile davacılar vekili ile davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğundan, davalı ... yönünden davanın aktif husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde ve aşamalarda ileri sürdükleri beyanlarını yineleyip dava konusu parsellerin kadastro tespitinden evvel Ordu ili, ... ilçesi, ... köyü sınırları içerisinde olduğunu ve tapulu olduğunu, dava konusu parsellerin mirasbırakanın sağlığında davalılara ve dava dışı ...'e devir ettiği tapular kapsamında kaldığını, dava konusu taşınmazların ölüm tarihinde mirasbırakanın terekesinde olmadığını, Mahkemece yapılan keşifte, sunulan eski tapu kayıtlarının uygulanmadığını ve mahalli bilirkişilere ve tanıklara taşınmazların hudutları ve belirleyici diğer etkenlerinin sorulmadığını, dava konusu taşınmazların mirasbırakanın terekesinde bulunup bulunmadığı konusundaki uyuşmazlık aydınlatılmadan karar verildiğini, tapu kayıtlarının Mahkemece uygulanmamasının hatalı olduğunu, taşınmazların tamamının davalılar ... ve ... adına kayıtlı olmadığını, müvekkili ...'un da hissesi varken tamamı ... ve ... adına kayıtlı gibi hüküm kurulduğunu, davacı tarafın dava değerinin belirlendiği ve kendisine süre verildiği an olan 04.07.2018 tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde tamamlama harcını tam ve eksiksiz bir şekilde yatırmadığını, süresi içinde harç tamamlanmadığına göre davanın sadece bu nedenle dahi reddi gerektiğini, harç ve yargılama giderlerinde kısmen kabul kısmen ret nisaplarının dikkate alınmadığını, hem ... hem de ...'nun vekili olarak dosyada vekil olmalarına rağmen yalnızca ...'nun vekilliğini üstlenmiş olduklarından bahisle tek ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu, ... yönünden ise aktif husumet yokluğu nedeniyle reddedildiğini, ...'in vekili oldukları için de maktu vekalet ücretine ilaveten nispi olarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bunun yapılmadığını, karar verildiği tarihte ... adına verilen vekaletnamenin geçersiz olduğunu, ... adına velayeten velisi ... tarafından avukatlık vekaletnamesi verildiğini, karar tarihinde ...'ın reşit olduğunu, dolayısıyla mevcut vekaletname ile karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli ve 2021/740 Esas, 2021/1076 Karar sayılı kararıyla; tüm dosya kapsamı itibariyle çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakan ...'dan kaldığı, davalıların savunmasında belirtildiği üzere bir an için çekişmeli taşınmazların 06.10.1999 tarih 7,8,9,10,11,12 ve 13 sayılı tapu kaydı kapsamında kaldığı kabul edilip çekişmeli taşınmazların tapulu olduğu kabul edilse dahi keşif sırasında beyanlarına başvurulan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından tarafların ortak mirasbırakanının ekonomik durumunun iyi olduğunun ve özellikle davalı ...'nun keşif sırasında alınan beyanından satış işlemi karşılığında babalarına para vermediklerinin anlaşıldığı, davalıların dayandığı tapu kayıtlarına esas satışların muvazaalı olduğunun davacı tarafça ispat edildiği, Yerel Mahkemenin 25.06.2019 tarihli kararının davalı vekilince sadece ... ve ... hakkında verilen davanın kabulüne ilişkin karara yönelik istinaf edilmiş olduğu ve yine davacı vekilince de davanın kabulüne ilişkin verilen karara yönelik nispi vekalet ücreti verilmesi öne sürülerek istinaf isteminde bulunulduğu ve Dairelerince verilen kaldırma kararında da davanın kabulüne yönelik verilen karara ilişkin kararın kaldırıldığı göz önüne alınarak davalı ... hakkında Yerel Mahkemece verilen 25.06.2019 tarihli kararın istinaf edilmeksizin maddi anlamda kesinleştiği ve kesinleştikten sonra sunulan vekaletname uyarınca da vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davalılar vekilinin sair istinaf nedenlerinin yerinde görülmediği; ne var ki, davalı ...'in de pay sahibi olduğu 547 ada 47 ile 545 ada 4 parseller tapuda paylı şekilde kayıtlı olmasına rağmen Mahkemece davalılar ... ve ... adına tapu kayıtlarının iptaline karar verilmiş olması nedeni hükmün infazının kabil olmadığı, anılan bu hatanın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına ve istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen hususlar aynen muhafaza edilerek yeniden hüküm kurulmasına ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Kadastro çalışmaları sonucu, Ordu ili ... ilçesi ... Mahallesi 545 ada 16, 546 ada 2, 547 ada 3,46,49 ve 51 parseller davalı ... adına, 545 ada 18, 546 ada 1 ve 547 ada 2 parsel davalı ... adına, 547 ada 47 parsel 1/2'şer paylar ile ... ile ... adına, 547 ada 45 parsel 1/2'şer paylar ile ... ile ... adına, 545 ada 4 parsel 1/3'er paylar ile ..., ... ile ... adına belgesizden tespit ve tescil edildiği, söz konusu tespitlerin 20.05.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.914,03 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.09.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.