"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2024/46 E., 2024/267 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali-tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; ..... köyünde bulunan 136 ada 7 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait olduğunu, bu taşınmazın davacının eşi ...'ın atalarından kaldığını, 15.04.2015 tarihinde ... tarafından davacıya satıldığını, komşu 136 ada 6 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait olduğunu, arada bulunan kısımda ise 1960 tarihinde davacının eşi Hasan'ın dedesi tarafından bir duvar örüldüğünü, kadastro çalışmaları sonrasında komşu olan iki parseldeki şu an davalıya ait olan yerin 2,13 m2'lik kısmının aslında ... adına tescil edilmesi gerekirken davalı adına tescil edildiğini ileri sürerek çekişmeli kısmın iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taşınmazlar arasındaki sınırın doğru belirlendiğini, davacının kocasının ve kayınbabasının kadastro tespiti sırasında taşınmazının başında olup sınırları gösterdiğini, davacının tespit maliki olmayıp kadastrodan sonra taşınmazı satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 09.07.2020 tarih ve 2017/114 Esas 2020/116 Karar sayılı kararıyla; 136 ada 6 parsel sayılı taşınmazda (A) harfi ile gösterilen 5,23 m2'lik yerin davacı ve davacının eşi ... ve davacının eşinin babası ... tarafından kullanıldığı, bu yerde bulunan yıkılmış durumdaki duvarın davacının eşi ... ve davacının eşinin babası ... tarafından tamir edildiği, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve hemen hemen tüm tanıklarca duvarın onarımının davacının mirasbırakanı tarafından yapıldığı, sınırın yıkılmış durumdaki duvarın olduğu yerden başladığı, davacının iddiasını ispat ettiği, dava konusu yeri eklemeli zilyetlik yoluyla davasız ve aralıksız şekilde en az 20 yıldır kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çekişmeli 5,23 m2'lik kısmın 136 ada 6 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilerek tapu kaydının iptaline, kerpiç ev ve arsası vasfı ile davacı adına aynı yerde kayıtlı 136 ada 7 parsel ile tevhidine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin 16.02.2022 tarih ve 2021/1070 Esas 2022/196 Karar sayılı kararı ile; davacı adına kayıtlı taşınmazın öncesinde ... adına tespit ve tescil edilip sonrasında adı geçenin oğlu ...'a, onun da davacıya devir etmesi ve devir süreleri ile devir eden ve alanların birbiri ile olan yakın akrabalık bağı gözetildiğinde davacının çekişmeli bölüm yönüyle kadastrodan önceki nedene dayalı dava açma hakkını da satın aldığı, keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Dairenin 07.11.2023 tarih ve 2022/3334 E. 2023/6301 K. sayılı kararı ile; çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının 2008 yılında kesinleştiği, davacının adına kayıtlı 136 ada 7 parsel sayılı taşınmazı 15.04.2015 tarihinde Türk Medeni Kanunu'nun 719/1. maddesi uyarınca çapa bağlı olarak kayden satın aldığı, bu durumda bir taşınmazı çapa dayalı olarak kayden satın alan kişinin hakkının kayden satın aldığı taşınmazın çapıyla sınırlı olduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, bozma kararında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; dosya kapsamı itibariyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6., 713/1. ve 719/1. maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
24.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.