"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1453 E., 2022/1792 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaycuma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/260 E., 2021/49 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı ... tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ...'ın Çaycuma Noterliğinin 06.09.2000 tarih ve 12322 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Zonguldak ili, ..... ilçesi, .... köyü, .... mevkiinde bulunan ve tapunun 55 cilt 37 sayfa 2 sıra numarasında kayıtlı taşınmazın sözleşme ekindeki krokide kırmızı renk ile taralı, içinde benzin istasyonunun bulunduğu bölümü 60.000 Alman markı karşılığında maliki ...'den satın aldığını, içindeki benzin istasyonunu davalı ile birlikte ortak olarak kullanmaya başladıklarını, satış vaadi sözleşmesindeki bedelin müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkili ve davalının birlikte satın alıp kullanmaya başladıkları yere tekabül eden 100/733 hissenin davacının bulunmadığı bir zamanda davalının babası ... adına tapuda tescil edildiğini, bilahare kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın 186 ada 4 parsel altında davalının babası ... adına 29.01.2008 tarihinde tespit ve tescil edildiğini, oysa bu yeri müvekkili ile davalı ...'in yarı yarıya olmak üzere satın aldıklarını ileri sürerek 186 ada 4 parsel numaralı taşınmazın ½ hissesinin tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 186 ada 4 parsel sayılı taşınmaz babası ...'a ait iken babasının 07.12.2009 tarihinde ölümü ile taşınmazın kendisine kaldığını, kendisi dışındaki diğer mirasçıların mirası reddettiklerini, dayanılan gayrimenkul satış sözleşmesinde taraf olmadığını, ilgili sözleşmenin tapuya şerh edilmediğini, bu nedenle iddiaların mesnetsiz olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 30.03.2017 tarihli ve 2015/43 Esas, 2017/92 Karar sayılı kararıyla; davacı ve davalının dava konusu taşınmazı ortak oldukları ... Petrol Ürünleri Sanayi Tic. Ltd. Şti. isimli işyerleri için ortak olarak aldıkları, bedelini beraber ödedikleri, taşınmaz üzerinde bir süre faaliyet gösteren işyerini beraber işlettikleri, tanık ... ...'nin taşınmazı davacı ve davalıya ortak olarak sattığını beyan ettiği, ancak taşınmazın davacının bilgisi dışında davalının murisi ... üzerine kayıt edildiğinin anlaşıldığı ve davacının davasında haklı olduğu kanaatine varıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 19.06.2019 tarihli ve 2019/102 Esas, 2022/565 Karar sayılı kararıyla; kayıt maliki ...'ın 07.12.2009 tarihinde öldüğü, mirasçılarından ... ....,...,... ve ... tarafından açılan mirasın reddi isteğine ilişkin davalar sonucunda mirasın reddinin tesciline karar verildiği, kararların temyiz edilmeksizin kesinleştiği, mirasçılardan davalı ...'ın ise mirası reddetmediği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 611. maddesinde yasal mirasçılardan birinin veya bir kısmının mirası reddetmesi durumunda paylarının miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi diğer hak sahiplerine geçeceğinin hükme bağlandığı, dosya arasında yer alan Bartın Sulh Hukuk Mahkemesine ait 2014/536 Esas 2015/41 Karar sayılı mirasçılık belgesinde, kayıt maliki ...'ın mirasçılarının ..., ..., ..., ..., ..., ...., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nun olduğunun tespit edildiği, kural olarak tapu iptali ve tescil davalarında davanın, kayıt malikine, kayıt maliki ya da malikleri ölmüş ise mirasçılarına yöneltilerek açılacağı, kayıt maliklerinin tümüne karşı açılması gereken eldeki davanın sadece mirasçılardan ...'a yöneltilerek açıldığı, diğer mirasçılar davaya dahil edilmeksizin taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin 02.02.2021 tarihli ve 2019/260 Esas, 2021/49 Karar sayılı kararıyla; kaldırma kararı uyarınca yapılan yargılamada ... mirasçılarının davaya dahil edildiği, davacı ve davalının dava konusu taşınmazı ortak oldukları ... Petrol Ürünleri Sanayi Tic. Ltd. Şti. isimli işyerleri için ortak olarak aldıkları, bedelini beraber ödedikleri, taşınmaz üzerinde bir süre faaliyet gösteren işyerini beraber işlettikleri, taşınmazın önceki maliki tanık ... ...'nin taşınmazı davacı ve davalıların murisi ...'a ortak olarak sattığını beyan ettiği, dosya arasına davacı vekilince sunulan 06.09.2000 tarihli 12322 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... oğlu ... vekili ...'nin dava konusu taşınmazı davacı ve davalı ...'a eşit miktarlarda satmayı vadettiği, ancak taşınmazın kadastro çalışmasında davacının bilgisi dışında davalıların murisi ... üzerine tespit ve tescil edildiğinin anlaşıldığı, tanık beyanlarına göre davacı ve ...'ın davaya konu taşınmazı ... ...'den birlikte aldıklarının sabit olduğu, davacının bu satış işleminin ödemeleri ile ilgili dosyaya fotokopilerini sunmuş olduğu 7 adet çekin satış vaadi işlemini yaptıkları ... adına düzenlendiği, yapılan satış sözleşmesinin muris ...'ın oğlu davalılardan ... ve davacı arasında yapıldığı kanaatine varıldığı, satış vaadi sözleşmesine rağmen taşınmazın başka birine devredilmesi durumunda iyi niyetin tartışılması gerektiği, tapuda şerhin olmamasının iyi niyeti koruyacağı düşünülse de dava konusu taşınmazı kendi adına tescil ettiren ...'ın tüm dosya kapsamı, tanık beyanları ve satış vaadi sözleşmesinin taraflarından olan davalı ...'ın babası olması nedeniyle davacı ve ...'ın birlikte satış vaadi sözleşmesi ile aldıklarını bilebilecek kişilerden olduğu, TMK'nın 1024. maddesi uyarınca iyi niyet iddiasının korunmayacağı, davacının dava konusu taşınmazı davalılardan ... ile birlikte eşit hisselerde aldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E. İstinaf Nedenleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin tapu maliki ...’ın mirasçısı olmasının aleyhine değerlendirildiğini, dayanılan 06.09.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmediğini, taşınmazın tapu sicilinde hiçbir kısıtlayıcı şerh yok iken taraflarla ilgisi olmayan ...'a satıldığını, bu durumda ...'ın üçüncü şahıs konumunda olduğunu, dolayısıyla davacının talep hakkının ödediği bedeli sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca satıcısından istemekle sınırlı olduğunu, üçüncü şahsa tapu iptali ve tescil davası açılamayacağını, olayın bu şekilde değerlendirilmesi gerekirken önceki satış vaadi sözleşmesinde birlikte alıcı olduğu müvekkilinin mirasçı sıfatıyla malik olması üzerine müvekkiline karşı husumetin yöneltilerek davanın kabulüne karar verildiğini, birbiri ile bağlantısı bulunmayan satış vaadi sözleşmesi ile tapu satışının birincisinde sözleşme tarafı olması, ikincisinde mirasçı olarak sonradan hak sahibi haline gelmesinin müvekkiline husumet yöneltilmesini haklı hale getirmeyeceğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu öne sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.01.2023 tarihli ve 2021/1453 Esas, 2022/1792 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafın dayandığı Çaycuma Noterliğinin 06.09.2000 tarih ve 12322 yevmiye numaralı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde; satmayı vaad edenin ... vekili ..., satın almayı vaad edenin ... ve ... olduğu, ... adına 16.07.1996 tarih ve 2 sıra numarasında kayıtlı taşınmazın sözleşme ekindeki krokide kırmızı renk ile taralı, içinde benzin istasyonunun bulunduğu bölümün satışa konu edildiği, davalı tarafın dayandığı ve tespite esas alınan 26.08.2004 tarih ve 2 sıra nolu tapu kaydının; 16.07.1996 tarih ve 2 sıra nolu tapu maliki ... tarafından yapılan pay satışı sonucunda oluştuğu ve ... adına 100/773 paylı olarak tescil edildiğinin anlaşıldığı, tapudan pay satın alan ...’ın, noter satış vaadi sözleşmesinde taraf olan ...’ın babası olduğu dikkate alındığında, ...’ın bu sözleşmeden bilgi sahibi olduğu sonucuna varıldığı, bu durumda ...’ın iyi niyetli olduğundan söz edilemeyeceği, mahallinde yapılan keşif, uygulama, davacı tanıklarının beyanları, teknik bilirkişi raporları, satış vaadi sözleşmesi, eski tapu kayıtları, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre dava konusu taşınmazda tapu maliki ...'nin dava konusu payı 06.09.2000 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vadi sözleşmesi ile davacı tarafa sattığı, satışın geçerli olduğu, daha sonradan ...'nin tapuda gayrimenkul satış sözleşmesine konu payı 26.08.2004 tarih ve 2 sıra numaralı tapu ile davalı ... adına yaptığı satışa ise davalının iyi niyetli olmaması nedeniyle değer verilemeyeceği, böylece Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden Yasa'ya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. ve 14. maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu; dava konusu Zonguldak ili, ..... ilçesi, .... köyü çalışma alanında bulunan 186 ada 4 parsel sayılı 1.738,04 m² yüz ölçümündeki "kagir büro ve temel ve bahçesi" vasıflı taşınmaz tapu kaydı, tapu dışı taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... 17.02.2015 tarihinde satın almaya dayanarak dava konusu taşınmazın 1/2 payına yönelik olarak dava açmıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 1.338,82 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.10.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.