"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1548 E., 2021/1067 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Alaplı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/57 E., 2019/47 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; Zonguldak ili, ..... ilçesi, .... ve ..... köylerindeki ortak muris babaları ...'e ait 72 parça taşınmazın murisin ölü olması ve kendilerinin de başka illerde ikamet etmeleri nedeniyle bilgileri ve rızaları dışında davalıların kendi aralarında paylaşıp kadastro çalışmaları sırasında adlarına tespit ve tescil ettirdiklerini, böylelikle miras hakkından yoksun bırakıldıklarını ileri sürerek davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemişler; 13.06.2017 tarihli ön inceleme duruşmasında taleplerini miras paylarına hasretmişlerdir. Davacılar vekili 14.11.2017 tarihli dilekçesi ile, .... köyünde yer alıp dava konusu ettikleri taşınmazların davalıların annelerinden miras yolu ile geldiğini, davacıların haklarının olmadığını, bu nedenle dava dilekçesine sehven yazılan bu taşınmazlara yönelik bir taleplerinin bulunmadığını beyan etmiş; 14.11.2017 tarihli duruşmada .... köyünde bulunan dava konusu taşınmazlar ile .... köyündeki 115 ada 81 ile 108 ada 69 parsel sayılı taşınmazlara yönelik taleplerinden tüm yönleriyle feragat ettiğini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili; davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığını, iddiaların gerçek dışı olduğunu, bir kısım taşınmazların taraflarla bir ilgisinin bulunmadığını, muris ...'in Ömerli köyünde taşınmazının olmadığını, bu köydeki taşınmazların bir kısmının murisin 1997 yılında ölen ilk eşi ...'nin olup onun sağlığında 1990'lı yıllarda çocukları olan davalılar ..., ... ve dava dışı ...'ye hibe edilip teslim edildiğini, murisin ikinci eşi ...'den çocukları olan davacıların bu taşınmazlarda haklarının bulunmadığını, .... köyünde bulunan taşınmazların ise bir kısmının mirasbırakan tarafından 31.07.1990 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalılara devredildiğini, davalıların bakım borcunu yerine getirdiklerini, murisin sağlığında ve talimatı ile davalılar arasında taksim edildiğini ve 27 yıldır davalıların tasarrufunda bulunduğunu, geriye kalan taşınmazların ise davalılar tarafından 3. kişilerden satın alınıp kendi aralarında taksim edildiğini, kadastro tespitinin doğru olduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Zonguldak ili, .... ilçesi, .... köyünde 13 ada 6 parsel numarası ile kayıtlı taşınmaz bulunmadığından bu taşınmaza ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına; dava konusu Zonguldak ili, ... ilçesi, ..... köyü 103 ada 6, 13, 15, 16, 28, 34 ve 41 parseller, 104 ada 6 parsel, 105 ada 36 ve 38 parsel, 110 ada 1, 6 ve 25 parseller ile 119 ada 9 parsel ve dava konusu Zonguldak ili, .... ilçesi, .... köyü 108 ada 69 parsel ile 115 ada 81 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine; dava konusu Zonguldak ili, .... ilçesi, ..... köyü 107 ada 20 parsel, 108 ada 17, 18, 33, 34, 36, 37, 38, 61, 62, 64, 108, 111, 112, 113 ve 114 parseller, 114 ada 23, 25, 41, 44 ve 45 parseller, 115 ada 30, 31, 32, 33, 34, 38, 42, 43, 52, 55, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 94, 95, 101, 102, 104, 105, 106, 107, 127, 128, 129, 131, 144 ve 145 parseller ve 116 ada 1, 2 ile 7 parsel sayılı taşınmazlar yönünden muris ...'in sağlığında bu taşınmazlarını hibe suretiyle davalılara devrederek ilgi ve alakasını kestiği, murisin taşınmazları kullanmadığı, taşınmazların zilyetliklerinin de davalılarda olduğu, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili; dava konusu taşınmazların davacıların babalarından kendilerine miras yolu ile intikal ettiğini, Mahkemenin davalıların taşınmazlar üzerinde zilyetliği bulunduğu gerekçesi ile davayı reddetmesinin isabetsiz olduğunu, gerekçeli kararında dayandığı Yargıtay kararının eldeki davada uygulanamayacağını, mahkeme gerekçesinin soyut kaldığını belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; çekişmeli taşınmazların tarafların ortak murisi ...’ten intikalen geldiği, murisin ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile bir kısım taşınmazlarını davalılara devrettiği ve diğer taşınmazlarını da sağlığında çocukları olan davalılar arasında paylaştırarak taşınmazlardaki zilyetliğini davalılara teslim ettiği, davalıların da yapılan paylaşıma göre taşınmazları kullandıkları gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; davalılar ile muris arasındaki ölünceye bakma akdi ile yalnızca 3 parça taşınmazın davalılara bırakıldığını, ancak davalıların murise bakmadıkları gibi mal kaçırmak maksadıyla hileli olarak taşınmazları kendi adlarına tespit ve tescil ettirdiklerini, davalılar ile muris arasındaki ölünceye kadar bakma akdi ile 31.07.1990 tarihli Kdz. Ereğli 1. Noterliğinin 15884 yevmiye numaralı taahhütnamesinin tüm gerçekleri ortaya koyduğunu, ancak Mahkemece bu belgelerin celp edilmediğini, Mahkemece öncelikli olarak bu üç taşınmazın tartışmaya mahal bırakmayacak şekilde belirlenip diğer taşınmazların senetle bir ilgisinin bulunmadığına karar verilerek daha sonra taahhütname kapsamında davalıların bir ödeme yapıp yapmadığının tespit edilmesi gerektiğini, murisin oldukça yaşlı olması sebebiyle kendisi tarafından taşınmazları işletebileceği bir durumun söz konusu olmadığını, murisin ölümünden sonra malların mirasçılara intikali yapılmamış olsa dahi mirasçıların o mallar üzerinde zilyetliği miras yoluyla kazanacaklarını, hal böyle iken zilyetlik baz alınarak karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararı incelendiğinde hangi gerekçeyle murisin sağlığında davaya konu taşınmazları davalı çocuklarına paylaştırdığı, taşınmazlardaki zilyetliğini davalılara teslim ettiği, davalıların da yapılan paylaşıma göre taşınmazları kullandıkları hususlarının açıklanmadığını, salt bu nedenle dahi davacıların adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi,
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 15. maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713/1. maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Zonguldak ili, .... ilçesi, .... köyünde 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucunda; tarafların murisi ... ile davalılar arasında yapılan Karadeniz ... ..... Noterliğinin 31.07.1990 tarihli ve 15882 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklindeki Ölünceye Kadar Bakma Akdi ve 2001 yılında davalılar arasında yapılan taşınmazların harici ve rızai ifraz ve taksimi nedenleri ile 108 ada 37, 62, 108 ve 112; 114 ada 25 ve 41; 115 ada 31, 32, 86, 94, 105, 106 ve 145 parsel sayılı taşınmazların müstakilen davalı ... adına, 108 ada 17, 33, 61 ve 111; 114 ada 44; 115 ada 30, 38, 42, 52, 95, 107, 129 ve 131 parsel sayılı taşınmazların müstakilen davalı ... adına; 108 ada 38, 64 ve 114; 115 ada 34, 43, 87, 89, 101, 104, 128 ve 144; 116 ada 1 parsel sayılı taşınmazların müstakilen davalı ... adına; 108 ada 18, 34 ve 113; 114 ada 45; 115 ada 33, 55, 85, 88, 102 ve 127; 116 ada 2 ve 7 parsel sayılı taşınmazların müstakilen davalı ... adına; 114 ada 23 ve 115 ada 84 parsel sayılı taşınmazların müştereken davalılar ... ve ... adlarına; 115 ada 83 parsel sayılı taşınmazın ise müştereken davalılar ... ve ... adlarına tespit gördüğü, tespitlerin itiraza uğramadan 25.03.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Öte yandan 108 ada 36 parsel sayılı taşınmazın 25.03.2008 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti neticesinde dava dışı ... adına tespit ve tescil edildiği, davalı ...'nın taşınmazı kadastro tespitinden sonra 25.04.2013 tarihinde dava dışı ...'ten satış yoluyla temlik aldığı görülmektedir. Dairemizin 22.02.2024 tarihli geri çevirme kararı ile dosya arasına getirtilen 107 ada 20 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı incelendiğinde, taşınmazın 25.03.2008 tarihinde kesinleşen kadastro tespiti sonucunda senetsizden davalı ... adına tespit ve tescil edildiği, kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde, davalı ...'nın taşınmazı 29.08.1995 tarihli Köy Satış Senedi ile dava dışı ... mirasçılarından satın aldığının belirtildiği görülmektedir. Muris ...'ün 07.07.2001 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak çocukları olan davanın tarafları ile kendisinden sonra ölen kızı ...'nin dava dışı mirasçılarının kaldığı anlaşılmaktadır.
3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.