Logo

1. Hukuk Dairesi2024/4993 E. 2024/6768 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin kazanılma şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalılar ve mirasçıları tarafından uzun süreli, nizasız ve malik sıfatıyla kullanıldığı, doğal sit alanı içerisinde bulunmasının zilyetlikle kazanılmasına engel teşkil etmediği ve Hazine'nin mülkiyet iddiasını destekleyen yeterli delil sunmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararı, taşınmazın doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapu kaydına şerh edilmesi gerektiği hususunda düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/130 E., 2015/66 K.

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; .... ilçesi .... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 148 ada 102 parsel sayılı taşınmazın hatalı olarak davalı adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, davalının nizasız ve fasılasız ekonomik amaca uygun zilyetliğinin olmadığını, taşınmazın doğal sit alanı içerisinde bulunduğunu öne sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılardan ...,..., ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın davacılara atalarından kaldığını, davacıların eklemeli olarak 20 yıldan fazla zilyetliğinin bulunduğunu, taşınmazın sulu tarım arazisi vasfında ve kültür arazisi olduğunu, davacıların çekişmeli taşınmazın bir kısmını meyve bahçesi bir kısmını sebze yetiştirmek bir kısmını otlarını biçmek suretiyle kullandıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu olan taşınmazın öteden beri tarım arazisi vasfıyla kullanıldığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunmayan 2. sınıf tarım arazisi niteliğinde olduğu, davalılara mirasen ve taksimen babalarınndan kalma bir yer olduğu, taşınmazın otunun biçilerek, sebze türünden tarım ürünleri ekilerek ve ağaçlar dikilerek bahçe vasfıyla kullanılmak suretiyle davalılar ve eklemeli zilyetliğine dayandığı kişi tarafından kullanıldığı, kullanımın davasız, aralıksız sahiplenilerek yıllardır devam ettiği, Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre taşınmazın doğal sit alanında olmasının tarım arazisi olmasına, zilyetlikle kazanılmasına engel bir durum arz etmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan araştırmanın eksik ve yetersiz olduğunu, Mahkemece belirlenen mahalli bilirkişi isim listesinin taraflarına tebliğ edilmediğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190. maddesi,

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 16,17 ve 18. maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 713. maddeleri.

3. Değerlendirme

Erzurum ili, ..... ilçesi, ..... Mahallesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucunda 148 ada 102 parsel sayılı 933,48 m2 yüz ölçümlü taşınmaz bahçe vasfı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle .... mirasçıları adına tespit ve tescil edilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

Ancak somut olayda, arkeolog bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 11.04.2008 tarih ve 889 sayılı kararınca Tortum gölü ve şelalesinin 3. derece doğal sit alanında kaldığı belirtildiğinden, tapu kaydına bu hususun şerh verilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsiz ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının değinilen yönden kabulü ile, Mahkeme hükmünün İlk bendinde "davanın reddine" cümlesinden sonra gelmek üzere "148 ada 102 parsel sayılı taşınmazın 3. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığının tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine" cümlesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Tortum Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

11.12.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.