Logo

1. Hukuk Dairesi2024/543 E. 2025/855 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazını davalı oğluna satış yoluyla yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığı ve miras hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, temlikin mal kaçırma kastıyla yapıldığı iddiasını ispatlayamaması ve tanık beyanlarının da satışın gerçek olduğunu göstermesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/1720 E., 2023/2101 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/248 E., 2023/165 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; mirasbırakan annesi ...’nin 187 ada 85 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı oğluna devrettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, davalının sonrasında taşınmazı 3. kişiye devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın değerinin tespiti ile miras payına isabet eden bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, iddiaların doğru olmadığını, mirasbırakan annesinin kızı ...'e ev almak istemesi üzerine dava konusu taşınmazını satılığa çıkardığını, kendisinin de bedelini ödeyerek satın aldığını, satışın gerçek olduğunu, ayrıca mirasbırakanın terekesinde 7 parça daha taşınmaz bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından, mirasbırakanın taşınmazını gerçek satışla davalı oğluna devrettiği, ancak davalının ödemeye söz verdiği bedeli mirasbırakana ödemediği, mirasbırakanın ölünceye kadar davalıdan bedeli ödemesini istediği ve bu durumu çevresine ve çocuklarına söylediği, dolayısıyla temlikin muvazaalı olmadığı satışın gerçek olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının temliklerin mal kaçırma kastıyla yapıldığını ispatlayamadığı, aksine dinlenen tanıkların mirasbırakanın taşınmazı bedeli karşılığı sattığını ancak davalının satış bedelinin bir kısımını ödemediğini, davalının mirasbırakanı kandırarak taşınmazın adına tescilini sağladığını beyan ettikleri, İlk Derece Mahkemesince davanın reddedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasbırakan tarafından davalıya yapılan temlikin gerçekte satış değil bağış olduğunu, mirasbırakanın devir tarihinde dava konusu taşınmazı devretmesini gerektirecek ekonomik bir sıkıntısının, hastalığının, paraya ihtiyacının bulunmadığını, devrin bedelsiz ve muvazaalı olduğunun tüm dosya kapsamıyla ispatlandığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, ayrıca aleyhlerine fazla vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; 1930 doğumlu mirasbırakan ...'nın 24.02.2012 tarihinde ölümüyle geride mirasçı olarak davacı oğlu ... ve davalı oğlu ... ... ile dava dışı çocukları ... ..., ..., ..., ..., ... ve ...'in kaldıkları, mirasbırakanın dava konusu 187 ada 85 parsel sayılı taşınmazının tamamını 19.12.2002 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiği, davalının taşınmazı 08.08.2016 tarihinde 3. kişiye devrettiği anlaşılmaktadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.