"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/572 E., 2023/847 K.
Büyükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların murisi ... oğlu ... ... ...'ın adının Büyükçekmece ilçesi 6, 30, 31, 41, 42, 48, 87 (ifrazen 87 ve 87/A), 170, 173, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 2542, 3421, 4558, 4565, 4566, 4697, 4763, 4794 parsel numaralı taşınmazların tapu kayıtlarında bir kısım payının ... oğlu ... bir kısmının ise ... oğlu ... ... olarak yazdığını ileri sürerek ... oğlu ... ve ... oğlu ... ... olarak yazılı iki kaydın ... oğlu ... ... ... olarak tashihini talep etmiştir
II. CEVAP
Davalı ... vekili; yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 29.01.2014 tarihli ve 2012/853 Esas, 2014/67 Karar sayılı kararıyla; tapulama tutanakları, veraset ilamları, nüfus kayıtları, tanık beyanları ve Tapu Müdürlüğü tarafından gönderilen tescil belgesinin incelenmesinde; ... oğlu ... ile ... oğlu ... ... ...'ın aynı kişiler olduğu, taşınmazın Arabacı... zevcesi... Hanım'ın ölümü ile oğlu ...'ın evlatlarından olan ... ... ...'a taşınmazın intikal ettiği, nüfus kayıtlarında da ... ... ...'ın baba adının ..., anne adının ..., kardeşlerinin ..., ... ... ve ... ... olduğu gerekçesiyle dava konusu olan .... ilçesi, 6, 30, 31, 41, 42, 48, 87, 87/A, 170, 173, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 2542, 3421, 4558, 4565, 4566, 4697, 4763, 4794 nolu parsellerdeki ... oğlu ...'in isminin ... oğlu ... ... ... olarak tashihine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece, dava konusu taşınmazlarda "... oğlu ..." adına müstakilen 1843200/579993600 pay, tapu kayıt maliklerinden Arabacı... zevcesi... Hanım'ın mirasçısı sıfatıyla "... oğlu ... ..." adına ise 368640/579993600 payın tescil edildiğinin tapu kayıtlarından anlaşıldığı, dava konusu taşınmazların dayanak belgelerdeki verileri ile davacıların murisine ait bilgilerin karşılaştırılması, iddialar konusunda tanık dinlenmesi, gerektiğinde yeniden keşif yapılarak taşınmazların kime ait olduğu ve kimin tasarruf ettiği, hak iddia eden başka kişiler bulunup bulunmadığı konusunda mahalli bilirkişilerin beyanlarının alınması gerektiğine işaret edilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. Davacılar vekilinin karar düzeltme talebi Dairece 13.04.2016 tarihinde reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacıların murisi ... ... ...'ın dava konusu taşınmazlarda kendi şahsı adına tescil edilen 368640/57999... payı ve babaannesi... Hanım'dan miras yolu ile intikal eden payının bulunduğu, yargılama devam ederken kendi adına kayıtlı paydaki isminin idari yoldan düzeltildiği, eski yazı uzmanı bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda Büyükçekmece Atik Nüfus Kütüklerinde kendi ismi ..., baba adı ... olan başkaca bir kişiye yahut nüfus kaydına rastlanılmadığının tespit edildiği, davacıların murisi ile tapu malikinin tapulama tutanaklarında yer alan baba ve kardeş kimlik bilgilerinin uyuştuğu, emniyet tarafından mahalli bilirkişi tespit edilemediği, dava konusu taşınmazlardan 4794 parseli ekip biçerek tasarrufta bulunan ... ve ...'ın bilgi sahibi olarak beyanlarına başvurulduğu, tanık ...'ın tapu maliki olan kişinin vefat tarihi bilgisi ile nüfus kaydının benzerlik gösterdiği anlaşılmakla tüm dosya kapsamı itibariyle ... oğlu ... ile ... oğlu ... ... ...'ın aynı kişiler oldukları tespit edildiği gerekçesiyle dava konusu taşınmazlardaki "... Oğlu ..." şeklinde yer alan kayıt malik isminin "... Oğlu ... ... ..." olarak tashihine, yargılama devam ederken dava konusu taşınmazlardaki 368640/57999....pay sahibi "... Oğlu ... ..." kaydının idari yoldan "... Oğlu ... ... ..." olarak düzeltildiği anlaşıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; "... Oğlu ..." payının davacıların murisi olup olmadığının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ispat edilmesi gerektiğini belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir.
1. Dava konusu .... ilçesi 6, 30, 31, 41, 42, 48, 87 (ifrazen 87 ve 87/A), 170, 173, 422, 423, 424, 425, 426, 427, 428, 2542, 3421, 4558, 4565, 4566, 4697, 4763, 4794 parsel numaralı taşınmazların kadastro tutanakları ve bu tutanaklara ekli Komisyon kararları incelendiğinde, dava konusu taşınmazlarda 1843200 /5799....pay sahibi "... Oğlu ..." ve 368640/57999.... pay sahibi "... Oğlu ... ..." isimli iki ayrı kayıt malikinin bulunduğu görülmüştür.
2. Davacıların murisi ... oğlu ... ... ...'ın, 1311 doğumlu olduğu, 11.11.1985'te öldüğü, kardeşlerinin adının ... ..., ... ve ... ... olduğu; 368640/57.... pay sahibi "... Oğlu ... ..." isimli kayıt malikine ilişkin kadastro tutanağında "Arabacı... zevcesi... Hanım'ın ölümü ile oğlu ...'ın evlatları ..., ..., ..., ... ... ...'ın kaldığı (...)" bilgilerine yer verildiği anlaşılmış olup kadastro tutanağı ve davacıların murisinin nüfus bilgilerinin uyumlu olması nedeniyle taşınmazlardaki kayıt maliki "... Oğlu ... ..." isminin yargılama sırasında idarece düzeltildiği anlaşılmıştır. İdarece düzeltilen kısım "... Oğlu ... ..." ve kadastro tutanağında "Arabacı... zevcesi... Hanım (...)" olarak bahsi geçen edinme kısmı olmasına ve daha önce bozma kararında da iki farklı paydaş olduğu belirtilmesine rağmen Mahkemece kadastro tutanağında edinme kısmında yer alan bilgilerle diğer pay sahibi "... Oğlu ..." in adının düzeltilmesine karar verilmesi isabetsizdir. Diğer bir ifadeyle, İdarece düzeltilmesi yapılan kısım "... Oğlu ... ..." isimli kişinin babaannesi... Hanımdan intikal eden payına ilişkin olup Mahkemece "yargılama devam ederken kendi adına kayıtlı paydaki isminin idari yoldan düzeltildiği" gerekçeleriyle kabul hükmü kurulması doğru değildir.
3. Dava konusu taşınmazlarda pay sahibi olan bir kısım maliklerin kadastro tespitinin Ocak 1327 (Miladi 1912) tarihli, 10 cilt, 165 sayfa ve 59 sıra numaralı tapu kaydına istinaden yapıldığı, bu tapu kaydında ve bu tapu kaydının uygulandığı kadastro tutanaklarında " (...) ... oğlu ... (...)" isminin de diğer kayıt malikleri arasında yer aldığı, bu isimden önce ve sonrasında davacıların murisi olan ... oğlu ... ... ...'ın (1311 doğumlu, miladi 1895) herhangi bir akrabası ya da soy ismi bulunan herhangi bir kayıt maliki bulunmadığı, kayıt malikleri listesinin sonuna doğru davacıların murisi babaanne...'nin adının yazdığı görülmüştür.
4. Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
5. Hal böyle olunca, Mahkemece, sadece "... Oğlu ..." yönünden diğer bir ifadeyle miras yoluyla intikal etmeyen, müstakilen pay sahibi olan kişi yönünden araştırma yapılması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca, davacılara dava konusu taşınmazların murisleri ... oğlu ... ... ... (1311 doğumlu, miladi 1895) tarafından ne şekilde edinildiğine dair bilgilerinin sorulması, gerektiği takdirde edinim bilgisine ilişkin yeniden tanık dinlenmesi için imkan tanınması, daha önce dinlenilen tanıkların taşınmazda davacıların murisinin payının olduğuna dair bilgi sahibi oldukları anlaşılmakla bu kişilere, taşınmazın muris ... oğlu ... ... ...'a kendi murisi...'den mi intikal ettiği yoksa murisin müstakil pay sahibi olup olmadığının, müstakil pay sahibi ise ne şekilde edindiğinin sorulması, kadastro tespitine dayanak Ocak 1327 tarihli, 10 cilt, 165 sayfa ve 59 sıra numaralı tapu kaydının geldisi (Teşrisani 326, 142 ve 211 sıra) ve gittisi (Aralık 1948 no 52 ve Haziran 1965 no 70 ) ile Aralık 1948 ve 52 numaralı tapu kaydının gittisi olan tapu kayıtlarının temini ve bu tapu kayıtlarındaki bilgiler ile "... Oğlu ..." arasındaki bağın araştırılması, yeniden keşif yapılarak taşınmazların kime ait olduğu ve kimin tasarruf ettiği, hak iddia eden başka kişiler bulunup bulunmadığı konusunda mahalli bilirkişilerin beyanlarının alınması ve mülkiyet nakline sebebiyet vermemek bakımından kayıt maliki "... oğlu ..." ile davacıların murisi "... oğlu ... ... ..."ın aynı kişiler olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak biçimde açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin “j” bendi gereğince temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Büyükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-2. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
05.05.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.