"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2009/286 E., 2021/394 K.
Mahkeme kararı davalı ... vekili ile davalı ... mirasçıları ... ve ... tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...; Hatay ili, Antakya ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan eski 208 (yeni 4375 ada 14 parsel) sayılı taşınmaz hakkında Kadastro Mahkemesinde görülmekte olunan tespite itiraz davasına sunduğu müdahale dilekçesi ile çekişmeli taşınmazı İskenderun 1. Noterliğinin 12.05.1977 tarih ve 7793 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile tapu kayıt maliki olan ...’dan satın aldığını iddia ederek davaya müdahil olmuş, yargılama sırasında Kadastro Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine davacı ... yönünden dava yukarıda yazılı esasa kaydedilerek yargılamaya devam olunmuş; davacının ölümüyle, mirasçıları davayı sürdürmüştür.
II. CEVAP
Davalı ... terekesini 1062 sayılı Yasa uyarınca temsilen Hazine vekili; davacıların zilyetliğinin ispat edilemediği ve davacı yararına kazanım koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu ve zilyetliğin teslim edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu eski 208 (yeni 4375 ada 14 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1. Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davacı taraf yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu, davacının satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak talepte bulunduğu ancak dayanağı sözleşmenin zaruri şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda araştırma yapılmadığı gibi, dayanak sözleşmeden kaynaklanan talebin zamanaşımına uğradığını, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden hatalı karar verildiğini, yargılama makul sürede tamamlanmadığından usul hataları yapıldığını, ayrıca kararın gecikmesi nedeniyle hakkaniyete uygun olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı ... mirasçıları ... ve ... temyiz dilekçesinde; murisleri ... ve müdahil davacıların çekişmeli taşınmaza ilişkin dava ve müdahale dilekçelerinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Hatay Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, bunun üzerine müdahil ...'ın başvurusu üzerine eldeki dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, davanın yalnızca adı geçenin talebine matuf olarak yürütülüp sonuçlandırıldığını, ...’in çekişmeli 208 parsel sayılı taşınmaz yönünden Kadastro Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine yönelik talebi de bulunmadığı; hal böyle iken muris ...'in eldeki dosyanın tarafı olmadığı halde dosyaya taraf olarak kaydedildiği ve aleyhine yargılama giderlerine hükmedildiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
1.Dava; tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2.Kadastro sonucunda, Hatay ili, Antakya ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan eski 208 (yeni 4375 ada 14 parsel) sayılı taşınmaz tapu kaydı uyarınca ... (Mihail İlyan) adına tespit edilmiştir. Kadastro Komisyonunca itirazı ret edilen ... ve Rezzak Gazel’in açtığı tespite itiraz davası sonunda Hatay Tapulama Mahkemesinin 1978/86 Esas, 1979/20 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın tapulama tespitinin yapılmamış sayılmasına, Tapulama Kanunu'nda öngörülen biçimde tutanak düzenlenmesi için dosyanın Tapulama Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararın temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 1979/10335 Esas, 11703 Karar sayılı ve 29.11.1979 tarihli ilamı ile kararın hüküm fıkrasına “Tapulama Komisyon kararlarının iptaline” sözcüklerinin eklenmesi suretiyle hüküm düzeltilerek onanmış ve taşınmaz yeniden ... adına tespit edilerek 27.02.1988-28.03.1988 tarihleri arasında ilan edilmiştir. İlan süresi içinde Hazinenin itirazı üzerine Kadastro Komisyonunun 27.08.1991 tarihli kararı ile taşınmazın kadastro tespitinin aynen korunmasına karar verilmiştir. Sonrasında davacı ..., murisi ... adına kayıtlı tapu kayıtlarına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tespite itiraz davası açmış; yargılama sırasında Loris Zarifgil ve arkadaşları, kendilerinin de kök muris ... ve evladı ... ile ...’den dolayı miras hisseleri bulunduğu iddiasına dayanarak davaya katılmış; ... ise çekişmeli taşınmazı İskenderun 1. Noterliğinin 12.05.1977 tarih ve 7793 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...’dan noter senediyle satın aldığını iddia ederek davaya müdahil olmuştur. Kadastro Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda davacı ... ve müdahil davacıların taşınmazlara ilişkin dava ve müdahale dilekçelerinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Hatay Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bu karara binaen yalnızca müdahil ... dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmiş olmakla, eldeki uyuşmazlığın ...’ın müdahele talebine yönelik bulunduğu anlaşılmıştır.
3.Davalı ... mirasçıları ... ve ...’nun temyiz itirazları incelendiğinde somut olayda; Hatay Tapulama Mahkemesinin 1978/86 Esas, 1979/20 Karar sayılı ilamı ile dava konusu ... köyü 208 parsel sayılı taşınmazla birlikte çok sayıda parselin tapulama tespitlerinin yapılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, ardından tutanakların Tapulama Müdürlüğüne iadesi sonucu Tapulama Müdürlüğü tarafından yeniden tespit yapılarak tutanakların 27.02.1988 - 28.03.1988 tarihleri arasında askıya çıkartıldığı, 30 günlük askı süresi içerisinde 208 parsel ile birlikte dava dışı 214, 955 ve 962 parsel sayılı taşınmazlar hakkında sadece ...'ı temsilen Hazinenin itiraz etmesi sonucu Kadastro Komisyonunun 27.08.1991 tarih ve 731, 732, 733 ve (955 ve 962 parseller için tek karar olmak üzere) 735 sayılı kararları ile itirazların reddine karar verildiği, bu kararların tamamının 2. kez askıya çıkartılmasından sonra tespitlere karşı dava açılmamış olmamasına rağmen sehven 09.07.1992 tarihinde Komisyon kararının davacı ...'e tebliğ edildiği, aslında tespite itiraz davası açmaya ehliyetleri olan ve Komisyona itiraz edenler tarafından tespite karşı herhangi bir dava açılmamasına rağmen sanki askı ilan süresi içerisinde dava açılmış gibi yargılamanın yürütüldüğü, bu hatanın tespiti üzerine Hatay Kadastro Mahkemesinin 17.10.2008 tarih, 1992/46 Esas -2008/24 Karar sayılı kararıyla davacı ... ve müdahil davacıların taşınmazlara ilişkin dava ve müdahale dilekçelerinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili ve görevli Hatay Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ve çekişme konusu 208 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi Mihail İlyan adına tesciline karar verildiği, bu kararın ardından yalnızca müdahil ... tarafından dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edildiği; davalı ...’in çekişmeli 208 parsel sayılı taşınmaz yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir davası olmadığı gibi, görevsizlik kararı üzerine dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine yönelik talebi de bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle eldeki dava yönünden taraf sıfatı bulunmayan ... ve mirasçılarının karar başlığında taraf olarak gösterilmesi ve aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değildir.
4. Tapu kayıt maliki ...’ı temsilen Hazinenin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; somut olayda, çekişmeli 208 parsel sayılı taşınmazın lehine tespit edildiği Mihail İlyan’a (Elyan) Bakanlar Kurulunun 05.09.1959 tarih ve 4/12167 sayılı Muafiyet Kararnamesi gereğince Suriye uyruklu olmasına rağmen mal varlıklarının iktisabı hususunda muafiyet tanındığı belirtilmiş; ne var ki 01.10.1966 tarih 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve bunun uygulama şeklini gösteren Suriye Uyrukluların Mallarının Tespiti ve Bu Mallara El Konulması Hakkındaki 13.10.1966 tarih 1395 sayılı Genelge hükümleri uyarınca hiçbir istisna tanınmaksızın Suriye uyrukluların mallarına el konulduğundan ve 6/7104 sayılı Kararname ile getirilen kısıtlamalar Suriye uyruklu Mihail İlyan (Elyan) için de geçerli olup adı geçenin mal edinmesi mümkün bulunmadığından (aynı yönde Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.11.2010 gün, 2010/1132 Esas, 2010/6868 Karar, 17.11.2011 gün, 2010/5814 Esas, 2011/7374 Karar sayılı, kararları), Mikhail Elian’a ait malvarlıklarına 6/7104 sayılı kararname uyarınca Milli Emlak Müdürlüğünün 03.12.2007 tarih, 71097 sayılı kararı ile el konulmuştur.
5. Şu halde Suriye uyrukluların mal varlıklarının akıbetleri hususunda yasal düzenlemelerden bahsetmekte fayda vardır. 28.05.1927 günlü, 1062 sayılı Hudutları Dahilinde Tebaamızın Emlakine Vaziyet Eden Devletlerin Türkiye'deki Tebaaları Emlakine Karşı Mukabelei Bilmisil Tedabiri İttihazı Hakkında Kanun'un 1. maddesinde; "İdari mukarrerat veya fevkalade veya istisnai kanunlarla Türkiye tebaasının hukuku mülkiyetini kısmen veya tamamen tahdit eden devletlerin Türkiye'deki tebaasının hukuku mülkiyeti dahi İcra Vekilleri Heyeti karariyle Hükümet tarafından mukabelei bilmisil olmak üzere kısmen veya tamamen tahdit ve menkulat ve gayrimenkulatına vaziyet olunabilir." hükmüne yer verilmiştir. Suriye Hükümetinin, Türklere ait taşınmazların devrinin durdurulmasına dair 18.04.1927 günlü yazısıyla başlayan ve Türk vatandaşlarının Suriye sınırlarında yer alan taşınmazları üzerindeki tasarruf haklarının aşamalı olarak kaldırılması şeklinde devam eden süreçte, Türk vatandaşlarının haklarının korunabilmesi amacıyla Bakanlar Kurulunca, Devletler Hukukunun mütekabiliyet esasına ve yukarıda hükmü aktarılan 1062 sayılı Yasa'ya dayanılarak çeşitli Kararnameler yürürlüğe konulmuştur. Bunlardan ilki olan 13.01.1939 günlü, 2/10250 sayılı Kararnameyle Türkiye’deki Suriyelilere ait taşınmazların ipotek ve devrinin yasaklanmasına; 14.02.1942 günlü, 2/17317 sayılı Kararnamede ise söz konusu taşınmazların icra yoluyla satışına izin verilmemesine ve kamulaştırma bedellerinin Hazinece emaneten muhafaza edilmesine; 18.11.1957 günlü, 4/9697 sayılı Kararnamede ise bahsi geçen taşınmazların inşaat yapmak ya da ağaç dikmek suretiyle kazanılmasına izin verilmemesine, bu yöndeki taleplerin reddedilmesine, hisseli taşınmazların taksim ve ifrazının yapılmamasına, mahkemelerce izale-i şüyu kararı verilmesi halinde Suriye uyruklulara düşen payın Hazinece emaneten muhafaza edilmesine karar verilmiştir.
6. Eldeki dosyada kayıt maliki olan Mikhail Elian’a yönelik olarak ise 05.09.1959 günlü, 4/12167 sayılı Kararname ile özel ve gizli bir düzenleme yapılmış olup bu Kararnameyle adı geçen kişinin Hatay ve İskenderun’da münferiden veya müşterek malik olduğu taşınmazlarda, 1939, 1942 ve 1957 yıllarında çıkarılan Kararnamelerden muaf olarak her türlü tasarrufta bulunmasına izin verilmiştir.
7.Türk vatandaşlarının Suriye’deki taşınmazlarının tarım reformu adı altında bedel ödenmeksizin millileştirilmesi üzerine, 01.10.1966 günlü, 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile "Suriye Uyrukluların Mallarının Tesbiti ve Bu Mallara El Konulması Hakkında Yönetmelik" kabul edilerek 17.10.1966 günlü, 12428 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Anılan Yönetmeliğin 1. maddesi gereği, Suriye uyruklu bütün özel ve tüzel kişilerin, Türkiye'de bulunan taşınmaz ve taşınır -zati ve ev eşyası hariç- malları ile bütün hak ve menfaatlerine 28.05.1927 günlü, 1062 sayılı Kanun hükümleri gereğince Hazinece elkonulmuş, Suriye uyruklulara ait mal ve hakların varlığından haberdar olan idarelere ve mahkemelere, söz konusu malvarlıklarını Maliye Bakanlığı taşra teşkilatına bildirme mecburiyeti getirilmiş, bu yönetmelik hükümleri gereğince el konulacak mal, hak ve menfaatlerin idare, tahsis ve tasfiyesi ile Suriye'nin aldığı tedbirler dolayısıyla zarar gören Türk vatandaşlarının tespiti ve bu zararlarının nasıl karşılanacağı hususlarının ilgili Bakanlıklarca müştereken belirleneceği belirtilmiştir. Bahsedilen yönetmeliğin 15. maddesine dayanılarak çıkarılan 25.09.1967 günlü, 6/8890 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki "Suriye Uyruklu Özel ve Tüzel Kişilerin Hazinece El Konulan Mallarının İdaresi Hakkında Yönetmelik" ise 06.11.1967 günlü, 12743 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin 1. maddesinde, Suriye uyruklu özel ve tüzel kişilere ait olup 1062 sayılı Yasa hükümlerine göre Bakanlar Kurulunca çıkarılan 01.10.1966 tarihli, 6/7104 sayılı kararla el konulan taşınır ve taşınmaz mallar ve bunlara ilişkin hak ve menfaatlerin bu Yönetmelik esasları dairesinde idare olunacağı; 2. maddesinde, el koyma kararının, Suriye uyruklu özel ve tüzel kişilerin Türkiye'de bulunan zati ve ev eşyası dışında kalan bütün mal, hak ve menfaatlerini kapsadığı belirtilmiş; 3. maddesinde, el koyma işlemine tabi olmayan istisnai haller (Suriye Elçilik veya Konsolosluğuna ait mal ve haklar, Elçilik veya Konsolosluk mensupları ile ailelerine ait mal ve haklar, turist olarak gelen Suriyelilerin beraberinde getirdikleri mallar, Türkiye'den transit geçen mallar, Türkiye'de yapılan uluslararası fuarlara gelen mallar, ticaret anlaşmasına istinaden ithal veya ihraç edilen mallar ve bedelleri, Türkiye'de okuyan Suriyeli öğrencilere gönderilen paralar) sayılmış; 4. maddesinde, Suriyelilerin Türkiye'de bulunan taşınmaz malları hakkında Bakanlar Kurulunun 13.01.1939, 14.02.1942, 18.11.1957 tarihli kararlarıyla konulmuş kısıtlamaların devam edeceği öngörülmüş, ayrıca el konulan mal ve hakların idare, bakım ve muhafaza görevi, Hazine adına Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
8. Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde, tapu kayıt maliki ...’ın malvarlığı yönünden 05.09.1959 günlü, 4/12167 sayılı Kararname ile özel ve gizli bir düzenleme yapılmış olmakla birlikte tüm Suriye uyruklu vatandaşları kapsayacak biçimde 1062 sayılı Yasa'ya dayanılarak Bakanlar Kurulunca çıkarılan 01.10.1966 tarihli, 6/7104 sayılı kararla Suriye uyruklu bütün özel ve tüzel kişilerin, Türkiye'de bulunan taşınmaz ve taşınır -zati ve ev eşyası hariç- malları ile bütün hak ve menfaatlerine Hazinece el konulmuştur. Bu durumda; ...’ın mal varlığının akıbeti hususunda duraksama yaşandığından, çekişmeli taşınmazın tapu kayıt maliki olan ...’ın vasiyetname yoluyla atadığı mirasçısı olan dava dışı ... tarafından Mikhail Elian’a ait malvarlıklarına 6/7104 sayılı Kararname uyarınca Milli Emlak Müdürlüğünün 03.12.2007 tarih, 71097 sayılı kararı ile el konulmasına dair işlemin iptali için Ankara 6. İdare Mahkemesinin 2014/1196 Esas-2014/1199 Karar sayılı dosyası üzerinden dava açıldığı, Mahkemece 01.10.1966 tarihli 6/7104 sayılı kararname ile ...’a yönelik istisnalar tanıyan 05.09.1959 tarih ve 4/12167 sayılı özel kararnamenin de yürürlükten kalkmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın Danıştay 10. Dairesinin 13.04.2012 tarih, 2010/3078 Esas, 2012/1461 Karar sayılı kararıyla 01.10.1966 tarihli 6/7104 sayılı kararname içeriğinde Mihal Elian için çıkartılan özel kararnamenin yürürlükten kaldırıldığının açıkça belirlenmediği, bu nedenle adı geçenin mülkiyet hakkına bu suretle el atılamayacağı gerekçesiyle bozulduğu, Dairenin bozma kararına karşı direnilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14.12.2016 tarih, 2015/1602 Esas, 2016/3453 Karar sayılı kararıyla 01.10.1966 tarihli 6/7104 sayılı Kararnamenin ...’ı kapsamadığı gerekçesiyle davanın reddi yönündeki Ankara 6. İdare Mahkemesi kararının bozulmasına hükmedildiği anlaşılmaktadır. Ancak bozma kararından sonra ne şekilde karar tesis edildiği belli olmadığı gibi, bahsi geçen kararların ...’ın malvarlığının hukuki statüsü üzerindeki etkisi tartışılmamıştır.
Hal böyle olunca; öncelikle tapu kayıt malikine ait malvarlıklarının hukuki durumu belirlenmeli, bu uğurda sürmekte olan yargılamalar var ise bekletici mesele yapılmalı, sonucuna göre tapu maliki ..., malvarlıklarına Hazine tarafından el konulan Suriye tebasından bir kimse ise eldeki davanın dinlenemeyeceği düşünülmeli; aksi halin kabulünde ise tespite esas teşkil eden tapu kaydının çekişmeli taşınmaza aidiyeti tespit edilmeli, bundan sonra tapulu taşınmazı noter senedi ile satın aldığını iddia eden davacı ... lehine 3402 sayılı Yasa'nın 13/B-b maddesinde yazılı iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek bir karar verilmelidir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... vekili ile davalı ... mirasçıları ... ve ...'in temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... mirasçıları ... ve ...'e iadesine,
Temyiz eden davalı ... harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Hatay 1. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere
05.02.2025 tarihinde oy birliği ile karar verildi.