"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2024/1150 E., 2024/2254 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/571 E., 2024/29 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl ve birleştirilen davalarda davacı vekili; davalı Belediyenin mülga 3030 sayılı Kanun uyarınca devretmekle yükümlü olduğu 5067 ada 11 ve 12, 5068 ada 3, 5035 ada 5 ve 6, 5049 ada 5 parsel, 5060 ada 28 parsel, 5063 ada 14, 5007 ada 38 parsel ve 5249 ada 24 parsel sayılı taşınmazları devretmediğini, anılan taşınmazın ilçe belediyelerinin kurulduğu 1984 yılı öncesinden bu yana belediye hizmetlerinde kullanılmakta olup belediyelerinin sorumluluk alanında kaldığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili; dava konusu uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olmadığını, 3030 sayılı Kanun'un 2004 yılında yürürlükten kaldırıldığını, mülga Kanun'a dayalı olarak hak iddia edilemeyeceğini, Kanun'da öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazların devrinde yetkinin İl İdare Kuruluna ait bulunduğunu ve 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesinde belirtilen devri mümkün olmayan taşınmazlardan olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; her ne kadar 3030 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış ise de her hukuki durum ve olayın meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabi olacağı, dava konusu taşınmazların 3030 sayılı Kanun'un 6/A maddesinde belirtilen taşınmazlardan olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla
; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekili; davanın idari yargıda açılması gerektiğini, davalı ...'nin taşınmazları davacı İlçe Belediye Başkanlığına devir yükümlülüğünün bulunmadığını, Kanun'un geçmişe etkili olacak şekilde yürütülmesinin mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağını, Kanun'da öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, birleştirilen davalar bakımından tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu İstanbul ili, ... ilçesi 5067 ada 11 ve 12, 5068 ada 3, 5035 ada 5 ve 6, 5049 ada 5 parsel, 5060 ada 28 parsel, 5063 ada 14, 5007 ada 38 parsel ve 5249 ada 24 parsel sayılı taşınmazların ... adına kayıtlı iken 03.06.1981 tarihinde tashih işlemi ile İstanbul Belediye Başkanlığı adına tescil edildiği, "arsa" niteliğindeki taşınmazların üzerinde dava dışı şahıslara ait binalar bulunduğu anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Asıl ve birleştirilen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 308.139,82 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.