"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/273 E., 2023/1160 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl davada taraf vekilleri, karşı davada davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Asıl davada davacı ...; kendisine ait 270 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 50 m2'lik bölümünün kadastro tespiti sırasında hatalı olarak davalılara ait komşu 270 ada 2 parsele ilave edildiğini ileri sürerek bu kısmın ifrazı ile tapusunun iptal edilerek adına tescilini, ayrıca her iki taşınmaz arasındaki yaklaşık 1,50 metre genişliğinde olan ve köylü tarafından kullanılan yolun da hatalı şekilde dava konusu 270 ada 2 parsel içinde kaldığını ileri sürerek yolun taşınmazdan ifrazı ile terkinini talep etmiş; karşı davanın reddini savunmuştur.
II. CEVAP
Davalılar; davanın haksız olduğunu, tespit sırasında davacının taşınmazların başında olduğunu, onun bilgisi ile sınırların tespit edildiğini, yine patika yolun kendi taşınmazları içinde kaldığı iddiasının doğru olmadığını, patika yolun davacının taşınmazında yer aldığını belirtip davanın reddini savunmuşlar; karşı davada ise kendilerine ait 270 ada 2 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kadastro tespiti sırasında hatalı şekilde davacı-karşı davalı adına kayıtlı 270 ada 5 parsel içerisinde kaldığını ileri sürerek keşif sonucu belirlenecek bölümün 270 ada 5 parselden ifrazı ile adlarına tescilini talep etmişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; tarafların murislerinden kalan taşınmazların sınırlarının dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarına göre ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 22.06.2022 tarihli ve 2022/679 Esas, 2022/784 Karar sayılı kararı ile; istinaf başvurularının kabulü ile harcı yatırılmak suretiyle cevap verme süresi içerisinde açılan karşı dava bakımından olumlu olumsuz bir karar verilmesi için İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl davada davacı ile karşı davada davacıların iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere göre kararda kamu düzenine aykırı bir hususun tespit edilemediği, asıl davada dava konusu alanda davacının zilyetliğinin bulunmadığı ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı, dava konusu alanın yol olduğu iddiasının da ispatlanamadığı; karşı davada ise karşı davacının dava konusu alanda zilyetliğinin bulunmadığı ve zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığı, tüm dosya kapsamına göre kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleriyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
1.Asıl davada davacı vekili; dava dilekçesindeki iddialarını yinelemiş, yanılgılı, gerekçesiz, usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, dosyada dinlenen tüm tanıkların beyanları iki ev arasında kullanılan patika yolun varlığını ve bunun davalılarca bir çeşit yol olarak bırakıldığını gösterdiği halde bu hususun gözden kaçtığını, davalıların müdahalesi sonucu davacının patika yolu kullanamaz hale geldiğini, davalı inşai faaliyetinin hem köy yoluna hem de davacının evine sıfır olup davacının mülkiyet hakkına kullanımına engel olduğunu, dava konusu yeri bilen 60 yaş üstü, tarafsız, en az üç dört mahalli bilirkişi dinlenmesi gerekirken somut olay hakkında bilgisi dahi olmayan mahalli bilirkişi beyanının yeterli görülmesinin hukuka aykırı olduğunu, dava konusu edilen taşınmaz bölümünün kim tarafından kullanıldığına ilişkin bir irdeleme yapılmadığını belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
2.Asıl davada davalılar-karşı davada davacılar vekili; asıl dava bakımından dava konusu taşınmazlarda evveliyattan beri sınır bulunmakta olup bu sınırlar taraflarca bilinmesine rağmen asıl davada davacı tarafından hakkı olmayan yeri almak kastı ile davanın açıldığını, asıl davanın reddine karar verilmesi nedeniyle lehlerine maktu/ nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken maktu vekalet ücreti göz önüne alınmadan vekalet ücretinin 2.108,02 TL olarak takdir edilmesinin doğru olmadığını, karşı dava bakımından dava dilekçesindeki iddialarını yineleyerek bilirkişi raporuna karşı itirazlarının değerlendirmeye alınmadığını, davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip kararın bozulmasını istemiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Asıl dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile yola terk; karşı dava ise kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Kadastro sonucunda Rize ili, Ardeşen ilçesi, Aşağıdurak köyü 270 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 519,73 m2 yüz ölçümü ve "üç katlı kargir bina ve çay bahçesi" vasfıyla belgesizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak asıl davada davalılar ..., ... ve ... adına; 270 ada 5 parsel sayılı taşınmazın ise 584,62 m2 yüz ölçümü ve üç katlı kargir bina ve bahçesi vasfıyla karşı davada davalı ... adına tespit edildiği, tespitlerin itiraza uğramadan 07.05.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının asıl davada davacıdan, 187,80 TL bakiye onama harcının asıl davada davalılardan, 345,55 TL bakiye onama harcının karşı davada davacılardan alınmasına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,20.01.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.