Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5781 E. 2025/1072 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kooperatife ait taşınmazların yetkisiz yöneticiler tarafından devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının, yargılama aşamasında taşınmazların davacı kooperatife iade edilmesiyle konusuz kalması üzerine yargılama giderlerinin kime yükleneceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı, taşınmazları yargılama aşamasında iade etmiş olsa da davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve davacı vekilinin vekalet ücretinin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarifeye göre hesaplanması gerektiği gözetilerek karar düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/2086 E., 2024/1973 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/105 E., 2021/688 K.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Kooperatif vekili; Kooperatif Genel Kurulunca Kooperatif yöneticilerine, arsa alımı ve inşaatların yapımı için Türkiye Finans Katılım Bankasından kullanılan bakiye kredi borcunu kapatmak şartı ile inşaatın yapımını üstlenecek müteahhit firma ile Kooperatif Genel Kurulunca belirlenen şartlarda sözleşme yapma yetkisi verildiğini, ancak Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/753 Esas sayılı dosyasında yetkileri tedbiren kaldırılan Kooperatif yöneticilerinin yetkilerini aşarak Kooperatif'e ait olan bağımsız bölümleri üçüncü kişilere devrettiklerini, bu kişilerin de bağımsız bölüm numaraları bildirilen taşınmazları davalıya temlik ettiğini ileri sürerek yetkileri tedbiren kaldırılan Kooperatif yöneticisi olan davalı üzerinde kalan 665 ada 3 parseldeki "DM, DN, DS" nolu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı Kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; Mahkemenin görevsizliğine karar verilmesini talep etmiş; aşamada, davayı kabul ettiğini, davanın açılmasında hiçbir kusurunun bulunmadığını, aksine taşınmazları iade almayan davacı Kooperatif kayyımının kusurlu olduğunu belirtip davanın kabul beyanı doğrultusunda sonuçlandırılmasını, dava açılmasına kendisi neden olmadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını, davacı kötü niyetli olarak dava açtığından vekalet ücreti ve para cezasına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.10.2021 tarihli ve 2019/105 Esas, 2021/688 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafça her ne kadar 665 ada 3 parsel üzerinde bulunan "DM, DN, DS" no.lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının Kooperatif yöneticisi olan davalı tarafından dava dışı 3. kişilere yetki aşılmak suretiyle devredilerek daha sonra yine davalı adına tescili yapılmak suretiyle yolsuz şekilde tapu devri yapıldığından söz edilerek eldeki tapu iptal ve tescil davası açılmış ise de davalı tarafça davanın kabul edildiği, yargılama esnasında da taşınmazların devirlerinin davacı adına gerçekleştirildiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 25.05.2023 tarihli ve 2022/447 Esas, 2023/745 Karar sayılı kararıyla; yargılama giderlerinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 331. maddesi kapsamında değerlendirilmesi ve dava tarihindeki haklılık durumuna göre hükmedilmesi gerektiği, tüm dosya kapsamına göre davalının inançlı işlem ile ve tapuları davacı Kooperatife tekrar vermek üzere devralmış olduğu, dava öncesi ve dava açıldıktan sonra da tapuları geri vermeye hazır olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla; davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediği, kanunun aradığı anlamda kötü niyetli kabul edilemeyeceği, bu halde yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm tesisi ile; davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulması üzerine Dairemizin 21.03.2024 tarihli ve 2023/4623 Esas, 2024/2375 Karar sayılı kararı ile; davalının yargılama aşamasında dava konusu taşınmazları davacıya devrettiği, böylece davanın konusuz kaldığı, ancak dava öncesi davanın açılmasına sebebiyet verdiği, davacının davayı açmakta haklı olduğu gözetilerek yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gerekçesiyle karar bozulmuş, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle esastan karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

1.Davacı vekili; harcını tamamladıkları dava değeri üzerinden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu şekilde hesaplama yapılmamasının hatalı olduğunu, kabule göre de Mahkemece usulü kazanmış hak gerekçesi ile vekalet ücretinin önceki karar doğrultusunda hüküm altına alınmasına karar verilmiş ise de bu durumda da karar tarihinde geçerli olan Avukatlık Ücret Tarifesine göre hesaplama yapılması gerekirken geçmiş senenin tarifesi üzerinden hesaplama yapılmasının da hatalı olduğunu beyan edip kararın vekalet ücreti bakımından düzeltilerek onanmasını istemiştir.

2.Davalı vekili; davanın açılmasında davalının hiçbir kusurunun olmadığını, aksine tapuları iade almayan davacı Kooperatif kayyım ve yönetiminin bu konuda kusurlu ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davalının harç ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiğini belirtip kararın bozulmasını istemiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, yolsuz tescil hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli DM ve DN bloklardaki mesken vasıflı 1 nolu bağımsız bölümlerin davacı Kooperatif adına kayıtlı iken 05.10.2018 tarihli ferdileşme işlemi ile dava dışı ... isimli şahıs adına kaydedilip 19.11.2018 tarihli satış işlemi ile davalı ...'ye temlik edildiği, DS blokta yer alan 1 no.lu bağımsız bölümün ise davacı Kooperatif adına kayıtlı iken 16.08.2018 tarihli ferdileşme işlemi ile dava dışı ... İnşaat Turizm Ltd.Şti adına kaydedilip 20.12.2018 tarihinde satış yolu ile davalı ...'ye temlik edildiği, yargılama aşamasında dava konusu 3 adet bağımsız bölümün 09.04.2021 tarihli satış işlemi ile davalı tarafından davacı Kooperatife devredildiği anlaşılmaktadır.

Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin tüm temyiz itirazları, davacı vekilinin ise aşağıdaki paragrafın kapsamı dışında kalan temyiz itirazı yerinde değildir.

Bilindiği üzere konusu para ve para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekalet ücreti karar tarihindeki nispi tarifeye göre hesaplanır.

Bölge Adliye Mahkemesince, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 6. maddesinin uygulanmasına ilişkin olarak davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek keşfen belirlenip harcı ikmal edilen dava değeri olan 1.363.703,50 TL üzerinden Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2 hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı vekilinin temyiz itirazının değinilen yönden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (5) numaralı bendinde yer alan “40.334,49 TL” ibaresinin çıkartılarak yerine “101.003,70 TL” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.