Logo

1. Hukuk Dairesi2024/5874 E. 2025/1123 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tapu kaydındaki pay hatasının düzeltilmesi istemiyle açılan davanın husumet yönünden reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydındaki pay oranlarının düzeltilmesinden taşınmazın tüm paydaşlarının etkileneceği ve davanın tapu müdürlüğüne yöneltilmesinin pasif husumet yönünden eksiklik teşkil ettiği gözetilerek, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/296 E., 2024/1023 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/207 E., 2023/470 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 154 kV. Tokat Sivas TM Brş.N Votorantim EİH altında kalan Sivas ili, Merkez ilçesi ... Mahalle 361 ada 22 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırılması amacıyla Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2017/1030 Esas sayılı dosyasında kamulaştırma bedel tespiti ve tescil davası açıldığını, dava devam ederken dava konusu 361 ada 22 parselde Mahkemece Sivas Tapu Müdürlüğüne yazılan güncel tapu kaydının istemli müzekkere cevabındaki kaydın şerhler bölümünde''Hisse Hatası vardır 2019/7 sayılı genelgenin ek-1-e maddesi gereğince Hisse hatasına dair Ek-1 Form Düzenlenmiştir.'' şeklinde hisse hatası olduğunun tespit edildiğini, buna ilişkin düzeltme formunda da hisse hatası olduğunun tespit edildiğini, Mahkemece 07.02.2023 tarihli duruşmada ''Davaya konu Sivas ili, Merkez ilçesi, ... Mahallesi ... mevkiinde kain 361 ada 22 parsel sayılı taşınmazda tapu kaydındaki pay hatasının düzeltilmesi için Tapu Müdürlüğüne başvurmak gerekirse Mahkemede dava açmak üzere davacı ... İletişim Anonim Şirketine yetki verilmiştir.'' şeklinde taraflarına yetki verildiğini, ara kararın ifası için kurum tarafından Sivas Tapu Müdürlüğüne 10.03.2023 tarihinde 15081 sayı ile idari başvuru yapıldığını, yapılan başvuru neticesinde Sivas Tapu Müdürlüğünce hisse hatasının tapulama tespitindeki eksiklikten kaynaklandığı ve müdürlükleri tarafından düzeltilemeyeceği, hisse hatasının hükmen halli gerektiğinden başvurunun reddine karar verildiğini, Mahkemece alınan bilirkişi raporunda taşınmazın tapu kaydında 2.322,81 m2'lik bir hisse kaybının olduğu ve kamulaştırma bedelinin 264,51 TL'lik kısmının dağıtılamadığının belirtildiğini, bu nedenle bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu ileri sürerek dava konusu 361 ada 22 parsel sayılı taşınmazda tapu kaydındaki düzeltme formunda belirtilen pay hatasının düzeltilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; hatanın kadastro tespitindeki eksiklikten kaynaklandığı, bu nedenle de herhangi bir düzeltme işlemi yapılamadığını savunmuş, 18.05.2023 tarihli dilekçesiyle Tapu Müdürlüğünün tapu maliklerinden olmadığından davanın husumet yönüyle reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla

; davanın tapu kaydındaki hisse hatasının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, davacı, Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/1030 E. sayılı dosyasında verilen yetki uyarınca dava konusu Sivas ili Merkez ilçesi ... Mahalle 361 ada 22 parsel sayılı taşınmazdaki hisse hatasının düzeltilmesi amacıyla dava açmış ise de davanın mülkiyet nakline yol açacağı, bu yönüyle tapu iptali ve tescil niteliğinde olduğu ve husumetin mevcut tapu maliklerine karşı yöneltilmesi gerekirken tapu maliki olmayan Tapu Müdürlüğüne yönlendirildiği, ıslah yolu ile de taraf değişikliği yapılamayacağı gerekçesiyle davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; eldeki davada hem Tapu Müdürlüğü Tesis ve Kontrol Müdürlüğünün düzeltme formunda, hem de Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/1030 E. sayılı dosyasında alınan 23.12.2022 tarihli bilirkişi raporunda hatanın hisse dağıtımdan kaynaklandığının tespit edildiği, söz konusu hatanın, taşınmazların kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesinden kaynaklanmadığı, hatanın mülkiyetin nakline neden olacağından artık tapu kaydının düzeltimi olmaktan çıktığı, çekişmeli hale geldiği, işbu nedenle her ne kadar davacı davasını tapu kaydının düzeltilmesi olarak açmışsa da bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hâkime ait olması sebebiyle eldeki davanın tapu kaydının düzeltilmesi niteliğinde değil, tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, tapu iptal-tescil davasında ise davalının tapu kaydında malik olarak gösterilen kişiler olduğu, eldeki davada davacının davasını tapu müdürlüğüne yönelttiği, tapuda malik olarak gösterilen kişilere yöneltmediği, dolayısıyla davanın esasına geçilebilmesi için davalıların mevcut olmadığı, bu sebeple davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesi ile; davanın, düzeltme formunda hatalı pay geçişinden kaynaklandığını, hatanın ... tarafından düzeltilmesi gerektiğini, bu sebeple husumetin Tapu Kadastro Müdürlüğüne yöneltildiğini, Yerel Mahkemece cevap dilekçelerinden sonra duruşma yapılmadan dosya üzerinden karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, tapu kaydında hatalı olarak yazılan payların düzeltilmesi istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriğinden; dava konusu 361 ada 22 parsel sayılı, 18582 metrekare yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın dava dışı çok sayıda şahıs adına paylı olarak kayıtlı olduğu, taşınmazın beyanlar hanesinde aynen "Konusu: hisse hatası vardır. 2019/7 sayılı genelgenin Ek-1-e maddesi gereğince hisse hatasına dair ek-1 form düzenlenmiştir. Tarih : 12.3.2020) şerhinin yer aldığı, davacı tarafından çekişme konusu taşınmazın tapu kaydındaki düzeltme formunda belirtilen pay hatasının düzeltilmesi istemli olarak ve Tapu Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle eldeki temyize konu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Öncelikle belirtilmelidir ki; bir davada taraf sıfatı, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Bir subjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine ait olduğundan davacı sıfatı (aktif husumet), yani davacı olma yetkisi de o hakkın sahibine ait olacaktır. Bir subjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek kişi ise o hakka uymakla borçlu olan kişiye (davalı sıfatı, pasif husumet) ait olacaktır.

Bu noktada, mahkemenin taraflar arasında dava konusu hakkın esası hakkında bir karar verebilmesi için bu kişilerin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatlarına sahip olmaları gerekir.

Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez, dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.

Öte yandan; sıfat, dava şartı olmayıp itirazdır. Zira bir kimsenin hak sahibi veya borçlu olup olmadığı ancak davanın esasına girildikten sonra tespit edilebilir. Başka bir anlatımla, dava şartları işin esasının incelenmesine engel teşkil eder mahiyetteyken, bir davada taraflardan birinin davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne girilmeden davanın sıfat yokluğundan reddi gerekir. Bu karar, davanın dinlenemeyeceğine ilişkin bir karar olmayıp yine davanın esasına ilişkin bir karardır. Sıfat, ileri sürülme zamanı kanun ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’î de teşkil etmediğinden davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukukî bir durumdur.

Değinilen kanuni düzenlemeler ve ilkeler birlikte değerlendirildiğinde, tapuda kayıtlı bir taşınmazdaki pay oranlarının düzeltilmesinden taşınmazın tüm paydaşlarının etkileneceği kuşkusuzdur. Bu nedenle yazılı şekilde davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davanın husumetten reddine karar verilmesi nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.