"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/1122 E., 2023/1043 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul / Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/269 E., 2020/110 K.
Taraflar arasında asıl ve birleştirilen dava ile İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili, ...'a yönelik asıl dava dilekçesinde özetle; ... ada 10, 119 ada 1, 120 ada 9, 121 ada 1, 5, 122 ada 16, 130 ada 9, 131 ada 27 ve 132 ada 24 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı...'dan intikal etmesine rağmen kadastro çalışmaları esnasında davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespitlerinde kız çocuklarının devreden çıkarıldığını, kadastro çalışmaları sırasında görevlilere doğru bilgiler izah edilmesine rağmen taşınmazların davalı adına tescil edilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ile ...'ın veraset ilamı doğrultusunda davacı adına miras payı oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı vekili, ...'na yönelik açtığı birleşen dava dilekçesinde özetle; ... 120 ada 7, 121 ada 2, 4, 122 ada 7, 130 ada 8, 131 ada 26 ve 132 ada 23 parsel sayılı taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı...'dan intikal etmesine rağmen kadastro çalışmaları esnasında davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, kadastro tespitlerinde kız çocuklarının devreden çıkarıldığını, kadastro çalışmaları sırasında görevlilere doğru bilgiler izah edilmesine rağmen taşınmazların davalı adına tescil edilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının iptali ile ...'ın veraset ilamı doğrultusunda davacı adına miras payı oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Asıl davanın davalısı ...; cevap dilekçesi sunmamış, 11.04.2018 tarihli duruşmada alınan beyanında ise babasından para karşılığında araziyi satın aldığını, buna ilişkin belgeyi dosyaya sunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davanın davalısı ... yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 12.12.2018 tarihli ve 2017/91 Esas, 2018/679 Karar sayılı kararıyla; yörede kız çocuklarına mirastan hak verilmemesi için bu tür muvazaalı işlemlerin sıklıkla yapıldığı, satım hususuna itibar edilmediği gerekçesiyle asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile çekişmeli 114 ada 10, 119 ada 1, 120 ada 9, 121 ada 1, 121 ada 5, 122 ada 16, 130 ada 9, 131 ada 27 ve 132 ada 24 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının mirasbırakan...'ın veraset ilamındaki davacının payı oranında iptali ile iptal edilen hissenin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 121 ada 5 parsel üzerinde bulunan muhdesatın davalı ... tarafından yapıldığının tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülmesine; birleşen dava yönünden ise davanın kabulü ile çekişmeli 119 ada 17, 120 ada 7, 121 ada 2, 121 ada 4, 122 ada 17, 130 ada 8, 131 ada 26 ve 132 ada 23 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının mirasbırakan...'ın veraset ilamındaki davacının payı oranında iptali ile iptal edilen hissenin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 121 ada 4 parsel üzerindeki muhdesatın muris... tarafından yapıldığının tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davalısı ... tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. Kaldırma Kararı
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 17.05.2019 tarihli ve 2019/647 Esas, 2019/944 Karar sayılı kararıyla; eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
Of Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.02.2020 tarihli ve 2019/269 Esas, 2020/110 Karar sayılı kararı ile; tapusuz taşınmaza ilişkin satış işleminin geçerli olması için zilyetliğin de devredilmiş olması gerektiği ve satış sözleşmesinin 1981 tarihli, mirasbırakan...'in ölümü tarihinin ise 1991 olduğu ve mahalli bilirkişi beyanlarında da mirasbırakanın ölünceye kadar dava konusu taşınmazların bir bütün olarak kullanıldığı belirtildiğinden, satış sözleşmesi taşınmazları kapsamış olsa dahi zilyetliğin devredilmemesi nedeniyle de satış işleminin geçersiz bulunduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile ... Mahallesi'nde bulunan 114 ada 10 parsel, 119 ada 1 parsel, 120 ada 9 parsel, 121 ada 1 parsel, 121 ada 5 parsel, 122 ada 16 parsel, ... ada 24 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının mirasbırakan...'ın veraset ilamındaki davacının payı oranında iptali ile iptal edilen hissenin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, 121 ada 5 parsel üzerinde bulunan muhdesatın davalı ... tarafından yapıldığının tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşürülmesine; Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 2019/647 Esas, 2019/944 Karar sayılı kaldırma kararında birleşen 2017/92 Esas sayılı dava dosyası yönünden kararın kaldırmasına karar verilmediği gerekçesiyle birleşen 2017/92 Esas sayılı dosya yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
D. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davanın davalısı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur
E. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstinaf Mahkemesinin kararı doğrultusunda yapılacak olan yeni keşifte dinlenecek mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanları esasa ilişkin dikkate alınması gerekirken kaldırma kararından önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların beyanlarına yer verilmiş olmasının Yerel Mahkemenin ön yargılı olarak önceki kararında hukuka aykırı olarak direttiğini gösterdiğini, Yerel Mahkemenin davalı tanığı olan ...'ın keşifte alınan beyanlarına taraflara yakın olması nedeniyle itibar etmeyerek dikkate almamasının hatalı olduğunu, ...'ın tarafların amca çocuğu olup davalı müvekkiline ne kadar yakınsa davacıya da aynı yakınlıkta olduğunu, ayrıca ...'ın keşif mahallinde de beyan etmiş olduğu üzere mirasbırakan... ile birlikte bizzat taksimatta bulunmuş olması nedeniyle olayın üç yüzünü en iyi bilen kişi olduğunu, dosyada sunulu bulunan 01.02.1981 tarihli müvekkilinin mirasbırakanı... ile yapmış olduğu satış sözleşmesinin Yerel Mahkeme tarafından hiç dikkate alınmadığını, davacı tarafın muvazaa iddiasının doğru olmadığını, dava konusu taşınmazların müvekkili tarafından bedeli ödenerek mirasbırakan...'dan satın alındığını, taraflar arasında böyle bir satış işlemi yapılmasının nedeninin de müvekkilinin babasının o dönemlerde Bafra'dan almış olduğu arazinin üzerine yapmış olduğu bina nedeniyle maddi anlamda sıkıntı yaşaması olduğunu, bu hususta taraflar aralarında satış sözleşmesinin yapıldığını, 01.02.1981 tarihli bu sözleşmenin de müvekkili tarafından dosyaya sunulduğunu, müvekkilinin dava konusu taşınmazları satış yoluyla mülkiyetine geçirdiği sabit olup davacı tarafın muvazaa iddiasının bu yönüyle kabul edilebilir nitelikte olmadığını, mirasbırakan...'ın yalnızca kendi adına kayıtlı taşınmazların bir kısmının mülkiyet hakkının kendisine sağlamış olduğu yetkiye istinaden müvekkiline sattığını, muvazaa nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davalarında genel kanıya göre karar verilemeyeceğini, davacı tarafın muvazaayı ispatlaması gerektiğini, baba-oğul arasında yapılan her işlemin doğal sonucunun muvazaa olmayacağını, davacı tarafın huzurdaki davada muvazaayı ispat edemediğini, Yerel Mahkemenin davacı tarafın ispat ile mükellef olduğu muvazaa iddiasını terk edip ispat külfetini taraflarına yüklemiş olmasının kabul edilebilir olmadığını, gerek mahalli bilirkişiler gerekse tanık beyanlarıyla müvekkilinin mirasbırakan... ile yapmış olduğu 01.02.1981 tarihli satış sözleşmesiyle tüm taşınmazların 1/3'ünü satın aldığı ve taşınmazların bu sözleşme tarihinden itibaren zilyetliğini devraldığını ispatlamış bulunduklarını, Yerel Mahkemenin gerekçeli kararında 01.02.1981 tarihli satış belgesinde okunan hususlar ve sınırların mahalli bilirkişiler tarafından bilinemediği ve nerelerin satın alındığının tam olarak belirlenemediği hususunun hatalı olduğunu, satış senedinde açık olarak tüm taşınmazların 1/3'ünün müvekkiline satıldığı hususunun açıkça yazıldığını ve bu konuda satış belgesinin uygulanmaması gibi bir durumun söz konusu olmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
F. Gerekçe ve Sonuç
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 24.12.2020 tarihli ve 2020/896 Esas, 2020/1547 Karar sayılı kararıyla; çekişmeli ve istinafa konu taşınmazların, öncesinde tarafların ortak miras bırakanı...'a ait olduğu noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı gibi bu hususun dosya kapsamı ile de belirlendiği, 28.06.2018 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenilen mahalli bilirkişi ..., davacı tanığı ..., 06.12.2019 tarihli keşifte dinlenilen davalı tanığı ...'ın beyanları bir arada değerlendirildiğinde, çekişmeli ve istinafa konu taşınmazların, öncesinde miras bırakan...'a ait iken mirasbırakanın sağlığında çekişmeli ve istinafa konu taşınmazları oğlu davalı ...'a bağışladığı (paylaşıldığı-taksim ettiği), İlk Derece Mahkemesi kararında mahalli bilirkişi beyanlarına göre çekişmeli taşınmazların mirasbırakan tarafından ölünceye kadar kullanıldığı kabul edilmiş ise de tarafların akrabası olup bağış olgusu hakkında yeterli bilgiye sahip olduğu kanaatine varılan tanık ... ile bu tanığın beyanlarını destekleyen mahalli bilirkişi ... ile davacı tanığı ...'nun beyanlarının hükme esas alınması gerektiği, buna göre mirasbırakanın sağlığında yaptığı bu bağış (paylaştırma) sonrasında çekişmeli taşınmazın davalı ... tarafından kullanıldığı, böylelikle çekişmeli taşınmazlara ilişkin zilyetliğin teslim de edildiği; hal böyle olunca, mirasbırakanın sağlığında yaptığı bağış ve teslim ile çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacının terekeden gelen bir hakkının kalmadığı; bu halde, Mahkemece çekişmeli ve istinafa konu 114 ada 10, 119 ada 1, 120 ada 9, 121 ada 1, 5, 122 ada 16, 130 ada 9, 131 ada 27 ve 132 ada 24 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle asıl dava davalısı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının 114 ada 10, 119 ada 1, 120 ada 9, 121 ada 1, 5, 122 ada 16, 130 ada 9, 131 ada 27 ve 132 ada 24 parsel sayılı taşınmazlara yönelik açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. 1. Hukuk Dairesi'nin 05.07.2023 tarih 2021/5906 Esas 2023/4015 Karar sayılı kararıyla " Eldeki davada, davalı ... dava konusu taşınmazları mirasbırakanı...'dan satın aldığına ilişkin savunmada bulunmuş ise de davalı tarafından yasal süresinden sonra bildirilen tanık ... dahi dava konusu taşınmazların mirasbırakan... tarafından sağlığında erkek çocukları arasında paylaştırıldığını beyan etmiş olmakla davalının satın alma savunmasını kanıtlayamadığı, Bölge Adliye Mahkemesinin ret kararının gerekçesini oluşturan bağış olgusunun ise davalı tarafından yasal süresinden sonra bildirilen tanık ...'ın, mahalli bilirkişiler ... ve ... ile yapılan yüzleştirmeye rağmen taşınmazların mirasbırakanın sağlığında taksim ve davalıya teslim edildiği hususundaki çelişkili beyanı ve mirasbırakanın sağlığında mirasçılar tarafından kullanımının tek başına zilyetliğe karine teşkil etmeyeceği nazara alındığında ispatlanamadığı, bu itibarla dava konusu taşınmazların mirasbırakanın...'dan intikal ettiği sabit olup miras payına yönelik açılan davanın kabulü gerekirken mirasbırakanın sağlığında yaptığı bağış ve teslim ile çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacının terekeden gelen bir hakkının kalmadığına ilişkin yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi" doğru değildir gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere çekişmeli taşınmazların ortak mirasbırakan...'dan intikal ettiği ve davalı taraf çekişmeli taşınmazları mirasbırakandan satın aldığını ispat edemediği gerekçesiyle Davalı ...'a yönelik açılan kabulü ile ... Mahallesi'nde bulunan 114 ada 10 parsel, ... ada 9 parsel, 121 ada 1 parsel, 121 ada 5 parsel, 122 ada 16 parsel, 130 ada 9 parsel, 131 ada 27 parsel, 132 ada 24 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydının mirasbırakan...'ın Bakırköy 9.Noterliği'nin 17127 yevmiye sayılı veraset ilamındaki davacının payı oranında iptali ile iptal edilen hissenin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline,121 ada 5 parsel üzerinde bulunan muhdesatın davalı ... tarafından yapıldığının tapu kaydının beyanlar hanesine şerh düşürülmesine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; BAM'ın kaldırma kararından sonra keşif yapılması üzerine tanık bildirildiğini, tanığın süresinde bildirildiğini, zilyetlik devir olgusunun ispatlandığını, tanıklardan ... taksimat ve zilyetliği devir hususunun birebir şahidi olduğunu, dosyada sunulu bulunan 01.02.1981 tarihli satış senedinin de dikkate alınmamasının isabetsiz olduğunu öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6'ıncı maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 15'inci maddesi
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Kadastro sonucu ... parsel, 119 ada1 parsel, 120 ada 9 parsel, 121 ada 1 ve 5 parsel, 122 ada 16 parsel 130 ada 9 parsel , 131 ada 27 parsel ve 132 ada 24 parsel sayılı taşınmazlar kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile ... adına tespit ve tescil edilmiştir.
3.Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve bozmaya uygun karar verilmesine göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye 2.062,79 TL onama harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.03.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...