Logo

1. Hukuk Dairesi2024/842 E. 2025/1677 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ehliyetsiz olduğu iddia edilen kişinin yaptığı bağış işleminin geçersizliğine dayalı tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacılar, babalarının bağış yaptığı tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığını ispatlayamadıkları ve Adli Tıp Kurumu raporu da ehliyet durumunun bilinemeyeceği yönünde olduğundan, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/300 E., 2023/216 K.

Mahkemece bozmaya uyularak verilen davanın reddine dair karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların babaları Ali’nin Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/740 Esas, 2015/43 Karar sayılı kararı ile 4721 sayılı TMK'nın 405. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine davalı ...’ın vasi tayin edildiğini, 1022 ada 89 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün Ali tarafından davalıya temlik edildiğini, işlem tarihinde hukuki ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bağış yapan ...'ın ayırt etme gücüne sahip, kısıtlı olmayan, akıl sağlığı yerinde, hak ve fiil ehliyetlerini haiz bir kişi olduğunu, davacıların taraf sıfatı olmadığını, bağışlama işlemini gerçekleştiren taşınmazın sahibinin sağ olduğunu, kuşkuya düşülecek bir durumun varlığında Tapu Müdürlüğünün hükümet tabipliğinden konu ile ilgili rapor isteyebileceği halde böyle bir talepte bulunulmadığını, bağışlama tarihi ile rapor arasında 17 aylık bir zaman dilimi olduğunu, sağlık raporunun bir geçerlilik şartı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.01.2016 tarihli 2015/683 Esas, 2016/83 Karar sayılı kararıyla; davacıların aktif dava ehliyetlerinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 17.04.2019 tarihli ve 2016/7007 Esas, 2019/2725 Karar sayılı kararıyla; davacıların babası ... ile davalı vasi ... arasında çıkar çatışması olduğu anlaşılmakla Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulması, yeni vasi atandıktan sonra husumete izin kararı alınıp vasi huzurunda davanın görülmesi gerektiğine işaret edilerek Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların ...'ın çocukları oldukları, davalının ise ...'ın ikinci eşi olduğu, ...'ın dava konusu taşınmazı tapuda bağış yoluyla davalıya devrettiği, davacılar tarafından işlem yapıldığı sırada babalarının ehliyetsiz olduğunun iddia edildiği, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ...'a davalı dışında başka bir vasi atanması için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulduğu, vasi olarak ...ün atandığı ve husumete izin kararının dosyaya sunulduğu, ...'ın 15.06.2022 tarihinde vefat ettiği, davacılar ile davalı dışında ...'ın başka mirasçısının olmadığı, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulunun 21.08.2023 tarihli raporuna göre, ".. ...’ın 23.05.2013 tarihinde hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığının bilinemeyeceği.." şeklinde görüş bildirdiği, ehliyetsizlik iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından Yargıtay bozma ilamına uyulduğu halde Yargıtay bozmasında belirtilen hususlar gereğince yerine getirilmeden davanın reddine karar verildiğini, ATK 4. İhtisas Kurulunun raporun sonuç kısmının özelliğine göre Adli Tıp Kurumu Üst Kurulundan rapor aldırılması talebinin reddedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, murisin tapudaki işlem tarihinde 83 yaşında olduğu göz önüne alınarak sağlık kurulundan sağlık raporu aldırılmadan, murisin fiil ehliyetine sahip olduğu saptanmadan tapuda işlem yapılmış olması, tapudaki işlem tarihinden 3 ay sonra kullandığı ilaçların demans ve alzheimer hastalığına özgü ilaçlar olması ve fiil ehliyetine sahip olmadığı için kısıtlanması gibi deliller bir bütün olarak incelendiğinde tarafların murisi ...’ın tapudaki işlem tarihinde fiil ehliyetine sahip olmadığının kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların babası ...’ın maliki olduğu 1022 ada 89 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 2 nolu bağımsız bölümü davalı ikinci eş ...’ya bağış suretiyle 23.05.2013 tarihinde devrettiği, eldeki davanın 12.10.2015 tarihinde açıldığı, ...'ın Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/740 Esas, 2015/43 Karar sayılı kararı ile TMK'nın 405/1. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine davalı ...’ın vasi olarak atandığı, bozma sonrasında Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/740 Esas, 2015/43 Karar sayılı dosyasının 05.04.2021 tarihli ek kararı ile kısıtlı ...'a vasi olarak ...ün atandığı, Turgutlu Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/740 Esas, 2015/43 Karar sayılı dosyasının 23.02.2023 tarihli kararı ile eldeki 2019/300 Esas sayılı dosyasında kısıtlı ...'ı temsil etmek üzere vasi ...e izin verildiği, kararın 22.03.2023 tarihinde kesinleştiği, ...'ın 15.06.2022 tarihinde öldüğü, davacılar ile davalı haricinde başka mirasçısının olmadığı anlaşılmıştır.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2. maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 345,55 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın Turgutlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.