"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/808 E., 2024/1702 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Demirci Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/312 E., 2023/52 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; Manisa ili, Demirci ilçesi, ... Mahallesinde bulunan adına kayıtlı 223 ada 30 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğindeki 4 mt genişliğinde, 50 mt uzunluğunda yaklaşık 200 m² miktarındaki, sınırları keşif sırasında gösterilerek yüz ölçümü belirlenecek olan bölümün kadastro çalışmaları sırasında davalı adına kayıtlı komşu 223 ada 31 parsele kaydedildiğini, söz konusu yerin adına kayıtlı 223 ada 30 parselde bulunması gerektiğini, kendisine ait olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taşınmazın tesis kadastrosunun 2009 tarihli olup bu hususa yönelik itirazların 10 yıllık süreye tabi olduğu, ancak davanın 10 yıllık süreye riayet edilmeksizin 12.10.2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, 27.02.2023 tarihli Ek Kararla; söz konusu kararın kesin olduğundan bahisle istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kanun'un Ek-6 maddesi uyarınca ek karara yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile 27.02.2023 tarihli ek kararın ortadan kaldırılmasına; dava konusu yerin 23 ada 31 parsel sayılı taşınmaz sınırları içine kaldığı, anılan taşınmazın 30.01.2009 tarihinde itiraz edilmeden kesinleşen kadastro işlemi ile tespit ve tescil edildiği, 12.10.2021 tarihinde 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra dava açıldığı, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca mahkeme kararına yönelik davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; süreye tabi olmayan davalı lehine yapılan yolsuz tescilin iptali gerektiğini, kadastro uygulamasından kaynaklı ve yolsuz tescilin varlığının toplanan delillerden açık bir şekilde anlaşıldığını, kararın hukuka aykırı olduğunu, terekenin miras bırakanın ölümü ile intikal edeceğini ve terekenin açılması ile mirasçıların tereke üzerinde hak sahibi olacaklarını, bu nedenle bu tür isteklerde dava hakkının murisin ölümü ile ortaya çıkacağını, bu durumda Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen hak düşürücü sürenin eldeki davaya uygulanmayacağını, işin esasının değerlendirilmesi gerektiğini, eksik inceleme ile hatalı karar verildiğini bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro çalışmaları sonucu Manisa ili, Demirci ilçesi, ... Mahallesinde bulunan dava konusu 223 ada 31 parsel sayılı taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edildiği, kadastro tespitinin dava açılmadığından 30.01.2009 tarihinde kesinleşmesi ile de ... adına tescil edildiği, bilahare intikal, satış suretiyle pay temliki ve birleştirme nedeniyle davalı adına tescil edildiği, eldeki davanın ise 12.10.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.03.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.