Logo

1. Hukuk Dairesi2025/1146 E. 2025/2164 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, ilk derece mahkemesi kararının kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasıyla yaptığı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin gerekçeli kararı istinaf kanun yoluna başvurma süresi içinde elektronik ortamda görüntülediği ve harçları yatırdığı tespit edilerek, karardan fiilen haberdar olduğu ve süresinde istinaf başvurusunda bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1348 E., 2024/1517 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/31 E., 2024/346 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; Samsun ili Asarcık ilçesi ... Mahallesi 108 ada 2, 3, 5 parsel, 110 ada 2, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davacılara murislerinden intikal ettiğini, yıllardır davacıların zilyetliğinde olduğunu, davalı tarafla bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek taşınmazların tapu kaydının iptali ile 108 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacı ... adına, 108 ada 3, 5 parsel, 110 ada 2 ve 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazların davacı ... adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazların 1228 tarihli ... Paşa vakfına ait vakfiyenin sınırlarına uyularak davalı adına tespit edildiğini, aynı köyde Vakfa ait başka taşınmazların da şahıslara kiraya verilmek suretiyle Vakfın gelir elde ettiğini, vakıf mallarının zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin 28.06.2018 tarihli ve 2017/578 Esas, 2018/348 Karar sayılı kararıyla; başka bir dava dosyasında bulunan bilirkişi raporundan dava konusu taşınmazların maliki olan Vakfın gayri sahih vakıf olduğunun anlaşıldığı, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava konusu taşınmazların davacılar adına eşit payla tesciline karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 14.12.2018 tarihli kararıyla, vakıfnamede gösterilen sınırların zemine uygulanması, Vakfın sahih vakıf olup olmadığı hususunda rapor alınması, ayrıca yeniden ziraat bilirkişisine rapor düzenlettirilmesi gerektiği belirtilerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı sonrası İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; alınan bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazların vakfiye kapsamında kalmadığı, vakfiye kapsamında kalsa dahi ... Paşa Vakfının gayrisahih nitelikte olması nedeniyle taşınmaza zilyet olan kişinin zamanaşımı yoluyla taşınmazı iktisap edebileceği, eldeki davada davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava konusu taşınmazların davacılar adına eşit payla tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı ... Müdürlüğüne ve davalı vekiline gerekçeli kararın 19.08.2024 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin, istinaf dilekçesini istinaf süresi geçtikten sonra UYAP bilgilerine göre 24.09.2024 tarihinde verdiği ve bu tarihte de UYAP ortamına kaydedildiği, kararın davalı ve davalı vekiline tebliğ edildiği 19.08.2024 günü ile kararın istinaf edildiği 24.09.2024 günü arasında yasada öngörülen iki haftalık başvuru süresinin geçirildiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Tebligat Kanunu'na aykırı tebliğ yapıldığını, diğer yandan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinin ilk fıkrasında "Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır." hükmü düzenlenmiştir. Aynı Kanun'un 7/a maddesinde, 28.012.2018 tarihli değişiklikle avukatlara tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olduğu düzenlenmiş, Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 9/5 hükmünde de "Elektronik yolla tebligat, idareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birime yapılır" düzenlemesine yer verilmiştir.

Eldeki davada, İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararının davalı ... Müdürlüğüne elektronik tebliğ edildiği, bu tebligatta vekil bilgisinin yer almadığı, ayrıca davalı ... vekili Avukat ...'a kapalı tebligat gönderildiği, her iki tebliğin de 19.08.2024 tarihinde muhataba ulaştığı anlaşılmıştır.

Yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca, avukata yapılacak tebligatın elektronik olması gerektiği, davalı tarafa gönderilen elektronik tebligatın kurum adına gönderildiği, avukat adına çıkmadığı görülmüşse de, İlk Derece Mahkemesi kararının evrak işlem kütüğü bilgilerinden davalı ... vekili Avukat ...'ın 15.08.2024 ve 20.08.2024 tarihinde gerekçeli kararı görüntülediği, Dairenin eksiklik talep yazısı üzerine Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Genel Müdürlüğünün 15.04.2025 tarihli yazısıyla, davalı ... tarafından 15.08.2024 tarihinde yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve karar harcının Avukat ... tarafından yatırıldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin gerekçeli karardan istinaf kanun yoluna başvurma süresi içinde haberdar olduğu ancak istinaf başvuru dilekçesini 24.09.2024 tarihinde sunmakla süresinde istinaf başvurusunda bulunmadığı, aksi yönde bir yorumun dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil edeceği değerlendirilmiştir.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

14.11.2024 tarih ve 32722 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 07.11.2024 tarihli ve 7531 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 20. maddesi ile 20.02.2008 tarihli ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 77. maddesinde yapılan değişiklikle ... yargı harçlarından muaf tutulduğundan, davalı tarafça yatırılan temyiz harcının iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

22.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.