"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/13 E., 2024/1727 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Akseki Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2017/140 E., 2020/87 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde; İbradı ilçesi Ormana beldesinde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 482 ada 4 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazın irsen intikal, taksim, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kendisine kaldığını ve eklemeli olarak zilyet olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; yargılama sırasında davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Akseki Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.07.2020 tarihli ve 2017/140 Esas, 2020/87 Karar sayılı kararı ile; davacının babası ile birlikte zilyetlik süresinin 20 yılı geçtiği, 2863 sayılı Kanun'un 11. maddesine belirtilen Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurullarınca birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlıklarının bulunmadığı, dava konusu taşınmazın 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı, taşınmazın zilyetlikle kazanılmasının mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; çekişmeli 482 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 2007 yılında yapılan kadastro tespitinde, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün 23.03.2005 tarih ve 321 sayılı kararı ile 1. derece arkeolojik sit alanında kaldığı gerekçesiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği, her ne kadar davacı tarafından karar tarihinden önce Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün 28.06.2019 tarih ve 9545 sayılı kararı ile sit derecesinin değiştirilerek dava konusu taşınmazın III. derece arkeolojik sit alanına alınmış olduğu bildirilmiş ise de uyuşmazlığın tespit tarihi itibariyle mevcut olan hukuki duruma göre çözümlenmesi gerektiği, tespit tarihi itibariyle çekişmeli taşınmazların 1. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı, sonradan alınan idari kararla sit derecesinin değiştirilmiş olmasının idari kararların geçmişe dönük hukuki sonuç doğurmasının mümkün olmaması nedeniyle hüküm ifade etmeyeceği gerekçesiyle davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
Davacı temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın en az 150 yıldır dedelerinden miras yoluyla kendisine kaldığını, itirazı Akseki Mal Müdürlüğünün yaptığını ancak dava konusu taşınmazın İbradı Mal Müdürlüğüne bağlı olduğunu, taşınmaz Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Müdürlüğünün 28.06.2019 tarih 260 sayılı kararı ile 1. derece olan sit alanını 3. dereceye düşürdüğünü, son kararın geçerli olacağını, hava fotoğraflarının incelenmesi sonucu hazırlanan rapor ile ziraat bilirkişi raporuna göre taşınmazın uzun süredir kullanıldığını ve iddiasını ispat ettiğini, mülkiyetin, koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olacağını, kadastro tespitinden önce 20 seneden fazla zilyetliklerinin bulunduğunu, müktesep hak oluştuğunu ve bu hakkın korunması gerektiğini, dava konusu yerin 2003 yılı 2019 yılları arasında 1. derece sit alanı olarak ilan edildiğini, kadastronun bu dönemde yapılması nedeni ile hak kaybına uğradığını belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Antalya ili İbradı ilçesi Ormana Mahallesinde yapılan kadastro çalışmalarında 482 ada 4 parsel sayılı 1.053,79 m2 yüz ölçümlü taşınmaz bağ vasfı ve beyanlar hanesine "1. derecede arkeolojik sit alanı sınırları içerisinde kaldığı ve ... oğlu ... kullanımında olduğu " belirtmesi ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı tarafça temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 187,80 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Akseki Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine,
26.02.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.