Logo

1. Hukuk Dairesi2025/888 E. 2025/2232 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle düşük bedelle satılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı düşük bir bedelle sattığı, alıcının da bu durumu biliyor veya bilmesi gerektiği halde taşınmazı aldığı, hayatın olağan akışına aykırı şekilde taşınmazı görmeden satın almasının kötüniyetini gösterdiği gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/795 E., 2024/880 K.

İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda duruşma istemi değerden reddedildi, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; dava konusu 11105 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmazı satmak istediğini, satış ilanı verdiğini, emlak komisyonculuğu yapan dava dışı ...’nin kendisini arayarak alıcı bulduğunu bildirdiğini, davalı ... ve dava dışı kardeşi ... ile görüştüklerini, evi gösterdiğini, taşınmazın 280.000,00 TL’ye ...’a satışı konusunda anlaştıklarını, kredi işlemlerinin uzayacağını söyleyerek satış vaadi sözleşmesi yapılmasını istediklerini, ... ile aralarında Antalya 18. Noterliğinin 15.05.2019 tarihli ve 16377 yevmiye numaralı işlemi ile satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, kredi çekmek için de vekaletname istenildiğini, vekaletname olmazsa kredinin onaylanmayacağını söylediklerini, Türk Hukukunu bilmediği için inandığını ve satış vaadi sözleşmesi yapıldığı gün 16378 yevmiye numaralı işlem ile dava konusu taşınmazın satış yetkisini de içerir şekilde davalı ...’yı vekil tayin ettiğini, vekaletnamede satış yetkisi olduğunu bilmediğini, Türkçe bilmediği için kandırılarak vekaletname düzenlettirildiğini, iradesinin fesada uğratıldığını, satış vaadi sözleşmesinde 280.000,00 TL bedelin 15 gün içerisinde ödenmesi halinde devrin yapılacağının belirtildiğini, vekaletname alındıktan bir gün sonra taşınmazın diğerleri ile işbirliği içerisinde olan davalı ...’e temlik edildiğini, taşınmazın görülmeden alındığını, bedelin düşük olduğunu, taşınmazda kendisinin ikamet ettiğini, ... ve davalı ...’nın Isparta’da yaşadıklarını, davalı ... adına vekaleten işlem yapan eşinin de Isparta’da yaşadığını, ayrıca olayı konuşmak için gittiğinde davalı vekil ve kardeşinin arabayı üzerine sürmek suretiyle kendisini yaraladıklarını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmazsa devir tarihindeki bedelin mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalı vekilden tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ...; davalı ...’yı tanımadığını, temlikten bir gün önce eşi ...’nin davalı ... ile akrabası ... vasıtası ile tanıştığını, Ispartalı olmadığını, geçici olarak ikamet ettiğini, taşınmaz satışından bir gün önce eşi ve diğer davalının ... isimli avukat olduğunu söyleyen birinin ofisinde pazarlık yaptıklarını, ...’ın diğer davalının tanıdığı olduğunu, evdeki eşyalarla birlikte 190.000,00 TL’ye anlaşıldığını, taşınmaz satış sözleşmesi düzenlenildiğini ve cayma bedeli dahi belirlendiğini, 89.900,00 TL’yi eşi ...’nin banka hesabından, 100.000,00 TL’yi de ağabeyinin eşi olan ...’in banka hesabından ...’nın hesabına gönderdiklerini, iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, taşınmazın eski sahibi İran uyruklu aile ile eşi, köylüsü Yasin ve İranlı ailenin tanıdığı olan Celal isimli şahıs ile birlikte gelerek tanıştıklarını, Ramazan ayı olması sebebiyle Antalya’ya iftara dahi davet ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... süresinde davaya cevap vermemiş; aşamada, taşınmazı 280.000,00 TL’ye alma konusunda davacı ile anlaştıklarını ve satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, kredi çekemediklerini, kardeşi ile başka borçları nedeniyle ekonomik zorluk yaşadıkları için Isparta’dan tanıdıkları davalı ve eşi ile görüştüklerini, durumu onlara anlattıklarını, evin normalde 280.000,00 TL olduğunu ancak kendilerine 190.000,00 TL’ye satabileceklerini, çok kârlı çıkacaklarını söylediğini, ... ve eşi ile evi sattıklarında davacının bedeli vekil olduğu için kendisinden isteyebileceğini, onlara bir şey olmayacağını konuştuklarını, davacı ve ailesi evi sattıklarını bilmediği için eve bakamayacaklarını ancak dışından görebileceklerini söylediğini, kârlı bir alışveriş olacağı için davalı ... ve eşinin bu durumu kabul ettiklerini, ekonomisi düzelince evin bedelini davacıya ödeyeceğini, ...’in kalan ödemeyi davacıya yapmasını istediğini, ... ve eşinin davacının evi satma niyeti olmadığını bilerek 190.000,00 TL bedel ödeyerek evi satın aldıklarını bildirmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 21.12.2021 tarih ve 2019/266 Esas, 2021/847 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilin hesabına 190.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalının taşınmazı görmeden ve rayicin altında satın aldığı, kötüniyetli olduğu ileri sürülmüş ise de bu hususların tek başına davalı ...'in davacının vekaletinin kötüye kullanıldığını bilen kişi olduğunu ispata yeterli olmadığı, dinlenen davacı tanıklarının da davalı ...'in bu durumu bilen birisi olduğuna dair görgü ve bilgilerinin olmadığı, vekilin davacıya satış bedelini ödediğine dair dosyaya ödeme belgesi sunamadığı, davacıya satış bedelini ödemekle yükümlü olduğu gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, bedelin davalı vekili ...'den tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 09.05.2023 tarih ve 2023/872 Esas, 2023/632 Karar sayılı kararıyla; davacıya ait dava konusu taşınmazın davacıya vekaleten davalı ... tarafından davalı ...'e satış suretiyle devredildiği, davalı ...'in davalı ...'in vekalet görevini kötüye kullandığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hususunun davacı tarafça ispatlanamadığı, davalı ...'den davacının talebi doğrultusunda taşınmaz bedelinin tahsiline ilişkin verilen kararda usul ve yasaya aykırı bir husus bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

2. Dairenin 01.07.2024 tarih ve 2023/3894 Esas, 2024/4500 Karar sayılı kararıyla; vekilin beyanlarından vekalet görevinin kötüye kullanıldığının açık olduğu, nitekim bu yöndeki İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarına karşı kanun yoluna başvurulmadığı, temyize konu uyuşmazlığın çözülmesi için vekalet görevini kötüye kullanan vekil ile işlem yapan davalı ...'in bu durumu bilip bilmediğinin veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak olup olmadığının çözüme kavuşturulması gerektiği, davalı vekil ...'nın kimlik tespiti yapılarak teslim alınan beyan dilekçesinde davacının temlikten haberdar olmadığını, diğer davalı ...'i Isparta'dan tanıdığını, durumu onlara anlattığını, davacı ve ailesinin evin satıldığını bilmedikleri için eve bakamayacaklarını ancak dışarıdan görebileceklerini söylediğini, kârlı bir alışveriş olacağı için davalı ... ve eşinin durumu bilerek evi almayı kabul ettiklerini, aldığı 190.000,00 TL bedeli davacıya vermediğini bildirdiği, davalı ... adına davaya konu işlemi yapan eşinin tanık olarak dinlendiği ve eşinin Antalya'da tanımadığı bir akrabası olduğu, dava konusu evi onun önerdiği, evi görmek istediğinde mal sahibi ile eşi arasında sorun yaşanacağı söylendiği için evi görmeden ve eşyalı olarak aldığı yönünde beyanda bulunduğu, davalı ... tanığı Yasin'in ise tanıdığı birinin satılık bir daire olduğunu söylediği, ...'in eşi ...'nin yatırımlık bir daire almayı düşündüğü ve evin görülmeden alındığı yönünde beyanda bulunduğu, temlik tarihinde taşınmazda davacının ikamet ettiği, dava konusu taşınmazın eşyasız değerinin 266.518,00 TL olarak tespit edildiği, davalının ve tanıklarının evin eşyalı olarak 190.000,00 TL'ye alındığını bildirdikleri ve buna ilişkin dekont sundukları, Hukuk Genel Kurulunun 29.03.2022 tarihli ve 2018/14-402 Esas, 2022/391 Karar sayılı kararında evin gezilip görülmeden satın alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu yönündeki hükmü birlikte değerlendirildiğinde davalı ...'in, vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmediği veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak olmadığının söylenemeyeceği, hâl böyle olunca, davacının tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamında yazılı sebeplerle davanın kabulü ile Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Güzeloba Mahallesi 11105 ada 3 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümün davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde özetle; diğer davalı ... tarafından Ankara ilinden talimat yoluyla gönderilen beyan dilekçesi ve içeriğine verildiği günden beri gerek yazının ...'ya ait olmadığı gerekse taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde noter huzurundaki imzası ile dilekçedeki imzasının gözle görülür şekilde farklı olduğu yönündeki itirazlarının olduğunu, davacının katılan olduğu ve diğer davalının ise sanık olarak yargılandığı Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2024/383 Esas sayılı dosyasında müvekkili ve eşinin tanık sıfatı ile ifade verdiğini, ilgili Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında yapılan yargılamaya konu olayın dava konusu taşınmazın satışına ilişkin olduğunu, diğer davalı ...'nın kendi ağzından yazılmadığı açık olan dosya içerisindeki tek beyanın teyidi ve müvekkili ile bağlantısı bulunup bulunmadığı adına yeni ortaya çıkan bir delil olduğunu, anılan dosya incelenmeksizin verilen kararın eksik incelemeye dayandığını, anılan dosyanın inceleme talebi hakkında Mahkemece olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeyerek hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, Yargıtay ilamında diğer davalının Isparta nüfusuna kayıtlı olması ile müvekkilinin Isparta'da ikamet etmesini bir bağlantı olarak kabul ettiğini, aynı ilde dahi yaşadığı belli olmayan davalılar arasında birinin nüfusa kayıtlı olduğu ilden bağlantı kurmanın hukuka aykırı olduğunu, her ne kadar taşınmaz satın alınmadan önce gezilmemiş ise de evin fotoğraflarının ve ekspertiz raporunun bulunması ve müvekkili ile dava dışı eşinin Isparta'da yaşamaları karşısında evi görmeden almalarının hayatın olağan akışına ters olamadığını, müvekkilinin Isparta ilinde ikamet ettiğini, taşınmazın uygun olduğunu bilmekle birlikte fahiş fiyat farkı olduğunu bilebilecek bir durumda olmadığını, müvekkilinin kötüniyetli olduğunu ispat etmenin davacıya düştüğünü, müvekkilinin vekalet görevinin kötüye kullanıldığını bilebilecek durumda olduğunu gösterir herhangi bir delil ya da delil başlangıcı bulunmadığını ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Dosya içeriğinden; Antalya 18. Noterliğinin 15.05.2019 tarihli ve 16377 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile davacının kayden maliki olduğu dava konusu 11105 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün ... ...'e 280.000,00 TL bedelle satılacağının ve bedelin kredi kullanılarak 15 gün içerisinde davacının hesabına ödeneceğinin kararlaştırıldığı, aynı gün takip eden yevmiye numaralı işlem ile de davacının dava konusu taşınmazın satışı yetkisi içerir şekilde satış vaadi sözleşmesi yaptığı ...'ın kardeşi davalı ...'yı vekil tayin ettiği, ...'nın da anılan vekaletname uyarınca taşınmazı 17.05.2019 tarihinde davalı ...'e 190.000,00 TL bedelle temlik ettiği, ... adına işlemi eşi ...'nin yaptığı, vekilin Isparta nüfusuna kayıtlı olduğu, davalı ...'in de Isparta'da ikamet ettiği görülmüştür.

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 13.654,34 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ... Akgünden alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.04.2025 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.