Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10227 E. 2023/3345 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerinde eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu üzerindeki ipotek tesisinde eşin rızasının şart olduğu, davacı eşin ipotek tesisinde rızasının olmadığı Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğundan, davalı bankanın iyi niyet iddiasının dinlenilmesine yer olmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/848 E., 2022/1317 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/557 E., 2022/258 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23.12.2011 tarihinden bu yana müvekkilinin aile konutu olan taşınmaza davalı tarafından müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında 04.05.2012 tarihinde ipotek konulduğunu, müvekkilinin ipotek konulduğunu 27.10.2015 tarihli ihbarname ile öğrendiğini, ipotek tesis edilirken müvekkilinin rızasının alınmadığını belirterek davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde; dava dışı ... ile müvekkili bankanın Ostim Şubesi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını, dava dışı şirketin kullandığı kredinin teminatı olmak üzere ipotek veren ... adına kayıtlı taşınmaza 200.000,00 TL bedelli ipotek konulduğunu, kredi kullanan şirket ödemelerde sıkıntı yaşadığından hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davacının taşınmaz maliki eşini davaya dahil etmesi gerektiğini, davacının muvafakatının alındığını, ipotek tesis tarihinde tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Dahili davalı eş Erol duruşmada davanın kabulünü istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 26.12.2019 tarih ve 2018/61 Esas, 2019/1023 Karar sayılı kararı ile; davacının eşi adına kayıtlı ... Mahallesi Şehit ... ... ... Sok. No: 21/6 Keçiören ... adresindeki taşınmaza davalı banka tarafından 04.05.2012 tarihinde ipotek tesis edildiği, her ne kadar davalı bankaca taşınmaza ipotek tesis edilirken davacının açık rızasının olduğu ve muvafakatname imzaladığı belirtilmiş ise de; davacının imza ve yazı örnekleri ile dosyaya sunulan muvafakatname aslının Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderildiği, Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca muvafakatnamedeki imzanın davacının el ürünü olmadığı yönünde rapor hazırlandığının görüldüğü, davaya konu taşınmazın tarafların aile konutu olması ve davacının rızası dışında haberi olmadan davacının eşi tarafından taşınmaza ipotek konulmasına izin verilmesinin hukuken mümkün olamayacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf dilekçesi ile; davacının taşınmaz maliki olan eşi Erol Evleri de davaya dahil etmesi gerektiğini, müvekkili bankanın iyi niyetli olduğunu, davacının muvafakatının alındığını, Adli Tıp Raporunun mukayese imzalar üzerinden verildiğini, hükme esas alınamayacağını, ipotek konulan taşınmaz 23 no'lu olmasına rağmen 21 no'lu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2021 tarih ve 2020/326 Esas, 2021/588 karar sayılı kararı ile; davanın aile konutu olarak özgülenen taşınmaz üzerinde, davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkin olduğunu, davanın sadece lehine ipotek tesis edilen bankaya karşı açıldığını, konutun, aile konutu olduğu iddia edilerek davacı eşin açık rızası alınmadan tesis edilen ipoteğin kaldırılması istendiğine ve dava rızası gereken eş tarafından açıldığına göre, kaldırılması talep edilen ipotek akdinin diğer tarafının da davada davalı olarak yer alması zorunlu olduğu, bu bakımdan davacıya konut üzerinde hak sahibi olan ipotek akdinin diğer tarafını oluşturan eşini de davaya dahil etmek üzere uygun süre verilmesi, davaya dahil edildiği ve gösterdiği takdirde delillerin toplanması ve taraf teşkili bu şekilde sağlandıktan sonra sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacının söz konusu muvaffakatnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmesi, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan alınan raporda muvaffakatname aslındaki imzanın davacının el ürünü olmadığı yönünde rapor tanzim edildiği, davaya konu taşınmazın tarafların aile konutu olması ve davacının rızası dışında haberi olmadan davacının eşi tarafından taşınmaza ipotek konulmasına izin verilmesinin hukuken mümkün olamayacağı gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalı banka tarafından dava konusu taşınmaz üzerine konulan 04.05.2012 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde; davacının dava açarken ipotek tesisi sırasında muvafakatının olmadığı iddiasında bulunduğu halde ön inceleme duruşmasında iddiasını genişleterek muvafakatnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiğini, bu duruma muvafakatlerinin olmadığını, davacının muvafakatının alınmadığını, imza incelemesine esas alınan raporun yetersiz olduğunu, dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığının araştırılmadığını, tapu kaydında aile konutu olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığını belirterek kabul edilen dava

yönlerden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıktaki belirtilen esas ve karar sayılı kararıyla; Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 01.10.2019 tarihli raporundan dosyaya sunulan muvaffakatname belgesindeki imzanın davacı kadının el ürünü olmadığının anlaşıldığı, dava konusu olan ve ipotek tesis tarihi itibariyle aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiği ve davacı eşin açık rızası alınmadığı, bu durumda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin birinci fıkrası eşin açık rızasını aradığından, yapılan işlemin geçerli olduğu kabul edilemeyeceği, davacı kadının ipoteğin kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesiyle usul ve kanuna uygun olan hükme karşı davalı bankanın istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesini tekrarla kararı usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kabul edilen dava yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan ipoteğin kaldırılması davasının kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı banka vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.