"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 1993 yılında evlendiklerini, davalının müvekkiline küfretmesi ve onu küçük düşürmesinin davacı için büyük bir yıkım olduğunu, 2015 yılında müvekkilinin açmış olduğu boşanma davasının reddedildiğini, kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların ayrı yaşadıklarını ve üç yılın geçtiğini belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde, 2015 yılında açılan davada davacının feragat etmesi nedeniyle ret kararı verildiğini, bu dosyada dayanak olmasının imkanının bulunmadığını, dava dilekçesindeki iddiaların doğru olmadığını, tarafların bir arada yaşadıklarını, davacının müvekkilini aldattığını, evlilik dışı ilişkisinden iki çocuğunun bulunduğunu, taraflar arasında duygusal ve cinsel ilişkinin sürdüğünü belirterek davanın reddine, aksi halde 1.200,00 TL tedbir, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, çocuk için 700,00 TL tedbir 1.000,00 TL iştirak nafakasına, gelecek yıllar için nafaka artırılma oranının belirtilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının dava dışı ... isimli kadınla birlikte yaşadığı, bu kadından iki çocuğunun bulunduğu, evi terkettiğinin anlaşıldığı, reddedilen dayanak boşanma dosyasının kesinleşmesinden itibaren dava tarihi itibariyle üç yıllık sürenin geçtiği, bu süre içerisinde tarafların bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulamadığı, 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrasının koşullarının somut olayda gerçekleştiği gerekçesiyle, davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, kadın için 1.200,00 TL tedbir, 1.500,00 TL yoksulluk, çocuk için 700,00 TL tedbir, 1.000,00 TL iştirak nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, davacının yaşadıkları eve geldiğini, aile birliğinin devam ettiğini, boşanma hususunu kabul etmediklerini, tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakalarının çok düşük takdir edildiğini belirterek, davanın kabulü ile nafakaların miktarı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı kadın vekilinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili, davacının yaşadıkları eve geldiğini, aile birliğinin devam ettiğini, boşanma hususunu kabul etmediklerini, tedbir-iştirak ve yoksulluk nafakalarının çok düşük takdir edildiğini belirterek, davanın kabulü ile nafakaların miktarı yönünden temyiz yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; erkeğin açtığı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrasında düzenlenen eylemleri ayrılık nedenine dayalı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, bu süre zarfında tarafların bir araya gelerek ortak hayatı yeniden kurup kurmadıkları ve nafakaların miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesinin son fıkrası, 169 uncu, 175 inci, 182 inci ve 330 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.