"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1704 E., 2022/1531 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/19 E., 2021/369 K.
Taraflar arasındaki evlat edinmeden sonra ana baba adının değiştirilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Yasin Umut'un gerçekte 28.09.1986 Hannover-Almanya doğumlu olup biyolojik anne ve babasının Nermin ve ... olduğunu, müvekkili Almanya'da doğduğundan hastane kayıtları dikkate alınarak ... Hilmi Tavancı adıyla nüfusa kaydedildiğini, ancak henüz 20 günlük iken Türkiye'ye getirilerek Sermin ve ... adlı şahıslara gayri resmi evlatlık olarak verildiğini ve bu şahıslar tarafından da mükerrer olarak ... adıyla nüfusa tescil ettirildiğini, bu şekilde müvekkili hakkında iki ayrı nüfus kaydı bulunması nedeniyle mükerrer kaydın iptali istemiyle açılan dava neticesinde mükerrer kayıt olan ...'in nüfus kaydının iptaline karar verildiğini, bu süreçte ... ve ... tarafından açılan evlat edinme davasının kabulüne karar verildiğini, her iki davanın da kesinleşmesi neticesinde müvekkilinin anne ve baba adı Nermin ve ... olarak değiştiğini, ancak bu zamana kadar müvekkilinin sosyal yaşantısındaki resmi işlemlerine ilişkin belgelerde anne ve baba adının Sermin ve ... olarak göründüğünü iddia ederek müvekkilinin mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba adının Sermin ve ... olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın, davacının kayıtlardaki biyolojik anne ve babasının isminin kaldırılarak, evlat edinen anne babanın ismi ile değiştirilmesine ve kayıtlara bu şekilde tesciline ilişkin olduğu, davacının 28.09.1986 doğumlu olduğu, biyolojik anne ve babasının davalılardan ... ve ... olduğu, davacının nüfusa ... Hilmi Tavancı olarak kaydedildiği, ancak henüz 20 günlükken Türkiye’ye getirilerek davalılardan ... ve ...’e gayri resmi olarak evlatlık verildiği, bu sefer de ... olarak mükerrrer bir şekilde nüfusa kaydettirildiği, mükerrer kayıt niteliğinde olan ... Hilmi Tavancı’nın nüfus kaydının iptali talebiyle dava açıldığı, Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/153 Esas 2019/357 Karar sayılı dosyası üzerinden davanın kabulü ile mükerrer kayıt olan ...'in nüfus kaydının iptaline, bu kayıtta yer alan şahsi hale ilişkin değişikliklerin (evlenme, nakil, TC Kimlik numarasının, ön adının, olayların) baki kalması kaydıyla, nüfus kaydının annesinin ..., babasının ... olduğunun tespitine, nüfus kayıtlarında bu şekilde düzeltmenin yapılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davalılar Sermin ve ...'ın ise Düzce 1. Aile Mahkemesi'nin 2016/397 Esas 2016/506 Karar sayılı dosyası kapsamında davacıyı evlat edindikleri, kararın kesinleştiği, davacının, işbu davayı açarak, nüfus kaydındaki anne adının Sermin, baba adının ... olarak değiştirilmesini talep ettiği, kayıtlarda anne ve baba adının biyolojik annesi ... ve biyolojik babası ... olarak yeralmasının davacının yaşantısında sorunlar yaşanmasına sebebiyet verdiğini, sosyal yaşantısında önemli haklar (eğitim, askerlik, tapu vs.) kazandığı ... kaydında anne ve baba adı olarak ... ve ...'in geçtiğini beyan ettiği, ancak bu talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu kanaatinin oluştuğu, zira; evlat edinme dosyası incelendiğinde; dava tarihinin 28.07.2016 tarihi olduğu, evlat edinilen davacının o tarihte 30 yaşında olduğu, erginlerin evlat edinilmesine ilişkin hükümlerin geçerli olduğu, davacının işbu davaya konu talebinin nüfus kayıtlarındaki biyolojik anne ve babasının adının silinerek evlat edinen anne ve babasının yazılması olduğu, böyle bir düzeltmenin ancak küçüklerin evlat edinilmesi halinde mümkün olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 314 üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, eşler tarafından birlikte evlat edinilen küçüklerin nüfus kaydına ana baba adı olarak evlat edinen eşlerin adlarının yazılacağı, erginlerin evlat edinilmesinde bu yönde bir düzenlemenin kanunun lafzında yer almadığı, ergin olan evlatlığın, evlat edinme halinde dilerse evlat edinenin soyadını alabileceğinin kanunun lafzında düzenlendiği, evlat edinen anne ve babanın adının kayıtlara geçebileceği yönünde kanuni bir düzenleme olmadığı, davacı vekili dava dilekçesinde her ne kadar bu yönde bir düzenlemenin davacının talebiyle yapılabileceğini ileri sürdüyse de, kanunun lafzı incelendiğinde; bu yöndeki bir talebin ancak ve yalnızca soyadı değişikliği yönünden yapılabileceği, ergin kişilerin evlat edinilmesi halinde biyolojik anne ve babalarının isimlerinin değişeceği yönünde kanuni bir düzenleme bulunmadığı, davacının ... yaşlardan bu yana anne ve babası olarak evlat edinen anne ve babayı bilmesinin veya daha önce kanuna aykırı bir şekilde kayıtlarda anne ve babası olarak onların yer almasının, kanuni olmayan ve sonradan iptal edilen o kayıtlar kapsamında bir takım resmi işlemlerinin yapılmış olmasının da bu davayı haklı hale getiremeyeceği, Düzce 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/153 Esas 2019/357 Karar sayılı dosyası kapsamında mükerrer kayıt olan ...'in nüfus kaydının iptaline, bu kayıtta yer alan şahsi hale ilişkin değişikliklerin (evlenme, nakil, TC Kimlik numarasının, ön adının, olayların) baki kalması kaydıyla, nüfus kaydının annesinin ..., babasının ... olduğunun tespitine, nüfus kayıtlarında bu şekilde düzeltmenin yapılmasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, davacı erginken evlat edinildiğinde biyolojik anne ve babasının adının kayıtlarda yer alması gerektiği ve kanunun lafzına göre bunun değiştirilmesinin hukuken mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın reddine dair gerekçesinin ... olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, İlk Derece Mahkemesi Kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, erginler için kanunda doğrudan bir düzenleme bulunmasa da kanunda bu durumu engelleyici bir hüküm de bulunmadığını, mevcut kaydın müvekkilinin yaşantısında sorunlar yaşanmasına sebep olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, evlat edinmeden sonra ana baba adının değiştirilmesi istemine ilişkin olup, uyuşmazlık, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, erginlerin evlat edinilmesinde ana-baba adının değiştirilip değiştirilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 305 ..., 306 ncı, 307 nci, 308 ..., 309 uncu, 313 üncü, 314 üncü, 315 ..., 316 ncı maddeleri. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.