Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10374 E. 2023/373 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve davalı eşin murisine yaptığı satışta davacı eşin rızasının bulunup bulunmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki aile konutundan kaynaklanan tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararıdavalı ... vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 20.09.2022 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz edilen davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davacı ... vekili Av. ... geldiler. Başka gelen olmadı. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan ... ile evli olduğunu, dava konusu yapılan konutun aile konutu olarak kullanıldığını ancak davalı ...'in aile konutu olarak kullanılan taşınmazı oğlu ...'a muvazaalı olarak 21.12.2018 tarihinde devrettiğini, bu durumu ...'in vefat etmesi üzerine, ...'ın eşinin kendisini ve eşi ...'i müşterek konuttan çıkarmak istediğinde öğrendiğini, bunun neticesinde ortak konuttan ayrıldığını eşi ile arasının bozulduğunu iddia ederek, dava konusu taşınmazın 21.12.2018 tarihinde yapılan devir işleminin iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davalı ...'in malı olduğunu, davalı ... tarafından satın alındığını ve aile konutu olarak kullanıldığını, davalı ...'in bilinmeyen bir sebeple taşınmazı oğluna devrettiğini, bu devirden de müvekkilinin haberi olmadığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazı 5 sene kadar önce oğluna iyi niyetle devrettiğini, davanın zamanaşımından sonra açıldığını, bu devirin baba oğul arasındaki iyi niyetin bir sonucu olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

2.Davalı ... cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazın esasen vefat eden eşine ait olduğunu, eşinin borçlanması nedeni haciz tehdidinden kurtulmak için öncelikle taşınmazı babasının üzerine kaydettirdiğini, sonrasında da taşınmazın mülkiyet hakkı sahibi olan müteveffa eşi adına tescil edildiğini, taşınmazı iki çocuğu ile birlikte kullandığını, taşınmazın aile konutu vasfı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı ile davalı ...'in evli oldukları, tarafların şu an ayrı yaşadıkları, ayrılmadan önce tarafların dava konusu taşınmazda çocukları ile birlikte yaşadıkları, taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, taşınmaz satın alınırken parasının davalı ... tarafından ödendiği, taşınmazın vefat eden ...'e devrinden davacının haberi olmadığı, ...'ın vefatından sonra devir işleminin davacı tarafından öğrenildiği, bu nedenle davacı ve davalı ... arasında anlaşmazlıklar başladığı, dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının sabit olduğu, aile konutu olan taşınmazın, malik olan eş tarafından üçüncü kişiye devrinin, diğer eşin açık rızası ile mümkün olduğu, eldeki davada bu rızanın davacı eşten alınmadığının sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın vefat eden eşi tarafından yurt dışında çalışılarak kazanılan parayla alındığını, babasının ileride oğlu olan ...'a devretmek üzere dava konusu taşınmazı kendi adına tescil ettirdiğini, sonrasında da gerçek sahibi olan eşi adına taşınmazın devredildiğini belirtilerek, hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı ve taşınmazın davalı ... murisi ...'e yapılan satışında, davacı ...'in rızası bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenle kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınıp ...'e verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.