Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10566 E. 2023/1342 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, taraf kusurları ve fer'i taleplerin belirlenmesinde, sonradan açılan başka bir boşanma davasının mevcut davayla birleştirilip birleştirilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği devam ederken açılan birden fazla boşanma davasında, taraf kusurlarının ve fer'i sonuçlarının tüm davalar birlikte değerlendirilerek belirlenmesi gerektiği, aksi halde her dava için ayrı kusur belirlemesi yapılmasının hukuka aykırı olacağı gözetilerek, davaların birleştirilerek görülmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davada sunduğu cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 2016 yılında evlendiğini, kadının, ortak konutu terk ettiğini, ailesinin evlilik birliğine müdahalesine sessiz kaldığını, eşini istemediğini söylediğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, düğünde kadına takılan ziynet eşyalarının, kadının rızası ile iade şartı olmaksızın borçları ödemek amacıyla bozdurulduğunu, iddia ederek asıl davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, karşı davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; asıl dava dilekçesinde dayanılan vakaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğunu, erkeğin, kumar ve bahis oyunları oynadığını, horoz dövüşü ile ilgilendiğini, birlik görevlerini ihmâl ettiğini, psikolojik şiddet uyguladığını, düğünde takılan ziynet eşyalarına kadının rızası olmadan aldığını, iddia ederek karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL tedbir nafakası, aylık 600,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte erkekten alınmak üzere 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, horoz dövüşü ile meşgul olduğu, bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadının, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin ayrı ayrı reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirildiğinde kadın yararına 10.000,00 TL maddî tazminat, 8.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine dayanarak asıl davanın reddi ile karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve dinlenen kadın tanıklarının beyanlarının bizzat görgüye dayalı olmadığı, kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin doğru olduğu ancak; erkeğin kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve kadın yararına manevî tazminat şartlarının oluşmadığı, kadının manevî tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davacı-karşı davalı erkek vekilinin manevî tazminata yönelik istinaf talebinin kabulü ile kadının manevî tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalı erkek vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kısmen kabul kararının hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle birlikte kadının, boşanma hükmü kesinleşmemesine rağmen sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bununla ilgili ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/283 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığı ve her iki davanın birlikte görülmesi gerektiği belirtilerek her iki dava ve fer'îleri yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olup olmadığı, maddî tazminat ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, ... bu dava dosyası ile kadın aleyhine açılan ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/283 Esas sayılı dava dosyasının birleştirilerek görülmesinde hukuki yarar olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(6100 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci maddesi, 51 inci maddesi.

3.Değerlendirme

Davacı-karşı davalı erkek 06.11.2017 tarihinde ... 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin incelediği dosyası ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanma davası açmış olup davalı-karşı davacı kadın ise 16.11.2017 tarihli karşı dava dilekçesi ile aynı maddeye dayalı boşanma davası açmıştır. İlk Derece Mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda; erkeğin tam kusurlu olduğu kabul edilerek, asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne ve fer'îlerine ilişkin hüküm kurulmuş, İlk Derece Mahkemesinin bu kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesinde yapılan inceleme sonucunda; erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı gerekçesiyle kadının manevî tazminat talebinin reddi ile davacı-karşı davalı erkek vekilinin sair yönlere ilişkin istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesinin bu kararı davacı-karşı davalı erkek vekilince yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir.

Tarafların karşılıklı boşanma davalarına ilişkin yargılama devam ederken, davacı-karşı davalı erkek tarafından ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2022/28 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açılmış ve davasının eldeki dava ile birleştirilmesini talep edilmiştir. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması, ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda bağlantı var sayılır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddî ve manevî tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'î konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, 4721 sayılı Kanunu'ndaki düzenlemelere aykırı düşer. Boşanma Hukukunun temel ilkelerinden birinin tarafların kusur belirlemesine ilişkin olduğu, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayanan ... bu karşılıklı boşanma davasında, İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından asıl davanın reddi ve karşı davanın kabulü yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmekle; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın fer'îsi niteliğinde bulanan tazminatlar, yoksulluk nafakası gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikte değerlendirilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, davalar arasında bağlantı bulunduğuna göre eldeki karşılıklı boşanma davası ile erkek tarafından açılmış olan davanın birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilip davaların esası hakkında hüküm kurulması gerektiğinden hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

23.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.