Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10764 E. 2023/1846 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacı- karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, davalı-karşı davacı erkeğin davasının reddine, kadının ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kısmen esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- karşı davalı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin küfür ettiğini, aşağıladığını, ailesinin müdahalesine müsaade ettiğini, tehdit ettiğini, kovduğunu, telefonu zorla elinden aldığını, kapı kilidini değiştirdiğini, kıskanç olduğunu, eski sevgilisinin fotoğraflarını sakladığını, giyimine karıştığını, boşanma davası açtığını ancak feragat ettiğini iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000,00 maddî, 50.000,00 manevî tazminata ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100,00 TL ziynet alacağına karar verilmesini talep etmiştir. 21.03.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ziynet alacağı talebini 32.350,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; kadının geçimsiz, huysuz, asosyal olduğunu iddia ederek asıl davanın reddini istemiş, 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 50.000 maddî, 50.000 manevî tazminata ve ziynetlerin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlendiği halde önceki sevgilileri ile olan fotoğraflarını hala sakladığı, 08.01.2019 tarihinde eşi olan Ayser'e karşı kasten basit yaralama suçunu işlediğinden bahisle adli para cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, eşinin iş yerinin camından eşine hitaben "Darp davanı geri çek." dediği, kadının konuşmak istemediğini söyleyince erkeğin eşini Öğretim Elemanı Yetiştirme Programından attıracağını, eşini süründüreceğini söyleyerek tehdit ettiği, 2019 yılının Ocak ayında erkeğin eşini darp ederek eşinin kolunu zedelediği, kıskanç olduğu ve eşinin giydiği kıyafete müdahale ederek kendisinin istediği gibi giyinmediği bir gün şiddet uyguladığı, şöyle ki 2019 yılının Eylül yada Ekim ayında davalı karşı davacının eşinin iş yerindeki odasına giderek eşinin giyim tarzından dolayı tepki gösterdiği ve eşinin göğsünü sıkmak suretiyle eşini darp ettiği, 2018 yılının Kasım ayında kadının eşi hakkında uzaklaştırma kararı aldırdığı dönemde kadının kuzeni ile müşterek konutta bulunduğu bir gün erkeğin annesi ile müşterek konuta geldiği ve yumruklarını sıkmış sinirli vaziyette eşinin telefonuna bakacağını söyleyerek eşinin telefonunu zorla elinden aldığı, o esnada kadının kolunu masaya çarptığı, erkeğin eşine hitaben "Siz köylüsünüz." diyerek hakaret ettiği, bu olaylar sırasında erkeğin annesinin sigara içerek kadına hitaben "Ne var ki telefonuna baksın." dediği ve oğlunun yaptıklarına engel olmaya çalışmadığı, 2019 yılının Ocak ayında erkek hakkındaki uzaklaştırma kararı nedeniyle kadının kuzeninin kadının yalnız kalmaması için müşterek konutta olduğu, kadının işe gittiği bir gün erkeğin anne ve babasının müşterek konuta gelerek kapıyı açmak istedikleri ancak kadının kuzeni tanık ...'ın kapıyı içerden kilitlemesi nedeniyle açamadıkları, bunun üzerine erkeğin anne ve babasının müşterek konutun elektrik, su ve doğalgazını keserek kadının bu kamu hizmetlerinden yararlanmasına engel oldukları, her ne kadar bu olaylar esnasında erkek müşterek konutta olmasa da erkeğin anne ve babasının bu davranışlarını haklı bulduğu ve bu hususları kadına kusur olarak yüklemeye çalıştığı bu haliyle evlilik birliğinde anlaşmazlık ve fiili ayrılığın husule gelmesinde davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davalı-karşı davacı erkek tarafından açılan karşı boşanma davasının ispat edilememesi nedeni ile reddine, davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunu'nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedildiği, ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; lehine hükmedilen maddî-manevî tazminatların miktarı ve yüzüklerin sertifika iadesi talebi konusunda karar verilmemesine yönelik olarak,istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, erkeğin maddî-manevî tazminat talebinin reddi, kabul edilen ziynet alacağına yönelik olarak istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tazminat miktarlarının tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında az olduğu, ayrıca davacı - karşı davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının aynen iadesi talebinin ve faiz talebinin bulunmadığı gözetilmeksizin sadece bedel iadesine karar verilmesi gerekirken aynen iadeye ve faize karar verilmesi doğru olmadığı, davacı- karşı davalının dava dilekçesinde tek taş ve beş taş pırlanta yüzüklerin kadında olduğu, yüzüklerin sertifikasının erkeğin annesi tarafından alındığını beyan ettiği gözetildiğinde iddianın ileri sürülüş şekline göre sertifikalar yönünden davalı-karşı davacı erkeğe husumet yöneltilemeyeceği, zira yüzüklerin sertifikasının erkeğin annesi tarafından alındığının iddia edildiği anlaşıldığından kadının sertifikaların iadesine ilişkin talebinin husumet yokluğu nedeniyle usülden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile davacı - karşı davalı kadının sertifikaların iadesi talebi yönünden karar verilmemesi ve lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminatların az olduğuna ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, ilgili bentlerin hükümden çıkarılmasına, kadın yararına 25.000 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminatın davalı - karşı davacı erkekten alınarak, davacı - karşı davalı kadına verilmesine, davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilgili hükmün kaldırılarak yerine yeniden hüküm kurmak suretiyle dava tarihi itibarıyla toplam değeri 25.900,00 TL olan; her biri 20.00'şer gram ağırlığında 22 ayar 3 adet altın bilezik, her biri 15.00'er gram ağırlığında 22 ayar 2 adet altın bilezik, 10.00 gram ağırlığında 22 ayar 1 adet altın bilezik olmak üzere toplam 6 adet 22 ayar altın bileziklerin, dava tarihi itibarıyla işçiliğiyle birlikte toplam değeri 6.450,00 TL olan 30.00 gram ağırlığında 14 ayar 1 adet su yolu altın setin, bedelleri toplamı olan 32.350,00 TL'nin davalı-karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına verilmesine, davacı-karşı davalının sertifika iadesi yönündeki talebinin husumet yokluğu nedeni ile usulden reddine, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Taraf vekilleri; kusurun usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kusur belirlemesi yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayanarak açılan boşanma davalarında, geçimsizliğe sebep olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, Mahkemece kusur belirlemesinin doğru yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 196 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası,175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.