Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10784 E. 2023/1676 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olup olmadığı ve kadının boşanma talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadın tarafından dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında ceza dosyasına delil olarak dayanılmaması ve bu nedenle erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığına dair delilin hükme esas alınamaması gözetilerek, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı davanın şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle boşanma davasının reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/106 E., 2022/790 K.

DAVA TARİHİ : 24.07.2020

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/336 E., 2021/741 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 1992 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkeğin, kadına sürekli fiziksel şiddet uyguladığını, birlik görevini ihmâl ettiğini, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî tazminat 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; boşanmak istemediğini, kadının, üç yıl önce ortak konutu terk ettiğini, intihara teşebbüs ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlâl ettiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, bu durumun ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/730 Esas sayılı dava dosyası içeriği ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklarla baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 300,00 TL tedbir nafakası, aylık 300,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakası, 300,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, hatalı kusur belirlemesine dayanarak davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, eksik inceleme ile karar verildiği, kadın vekili tarafından iddialarını destekler herhangi bir delile dayanılmadığı, tanık da dinletilmediği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, velâyet düzenlemesinin hatalı yapıldığı, kadının tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının dava dilekçesinde, erkekten fiziksel şiddet gördüğü ve tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ettiği, İlk Derece Mahkemesince, 16.03.2020 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında, dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmış olması sebebiyle kadına, tanıklarını bildirmesi için süre verildiği, verilen süre içerisinde tanık listesi sunulmadığı gibi 28.05.2021 tarihinde yapılan tahkikat duruşmasında da davacı kadın tanıklarının hazır edilmediği, kadın ön inceleme duruşmasında, dava dilekçesinde dayanılan fiziksel şiddet vakası ile ilgili olarak davalı erkek aleyhine ceza davası açıldığı, ancak ilgili mahkeme ve dosya numarasına ilişkin bilgisinin olmadığını beyan etmiş olup İlk Derece Mahkemesince resen yapılan inceleme neticesinde, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/730 Esas dosyasında yargılamanın yapıldığının tespit edildiği ve buna ilişkin tutanakların dava dosyası arasına alındığı, erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğundan bahisle kadının boşanma davasının kabulüne karar verildiği, ancak taraflarca, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanılmayan delillerin toplanamayacağı, toplanması durumunda ise hükme esas alınamayacağı, somut olayda kadın tarafından dilekçelerin karşılıkla verilmesi aşamasında ceza dosyasına delil olarak dayanılmadığı, bu sebeple hükme esas alınamayacağı, evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı davanın şartlarının kadın yararına oluşmadığı, boşanma davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davalı erkek vekilinin istinaf itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kabul kararının hatalı olduğu, hukuki dinlenilme, adil yargılanma ve savunma haklarının ihlâl edildiği, davalı erkek tarafından sunulan cevap dilekçesinin usulsüz şekilde davacı kadına tebliğ edildiği, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulsüz şekilde tamamlandığı, kadına cevaba cevap dilekçesi sunma hakkı tanınmadan karar verildiği, fiziksel şiddet vakasının ispatlandığı ve davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu hükmün tamam yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında görülen boşanma davasında, taraflar arasında evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet verecek nitelikte davalı erkekten kaynaklanan geçimsizlik bulunup bulunmadığı, iddia edilen kusurların ispat edilip edilmediği, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasının usulüne uygun olarak tamamlanıp tamamlanmadığı, davanın reddine karar verilmesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 118 inci ve devamı maddeleri, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi; 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.