"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1234 E., 2022/2078 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekilleri Av. ... vd.
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
İLK DERECE MAHKEMESİ : Serik Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/149 E., 2021/114 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin zina sebebine dayalı davasının reddi ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı davalarının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadının istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesini birinci fıkrasının (a) alt bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca ayrı ayrı kabulü ile Serik Aile Mahkemesinin 09.02.2021 tarih, 2020/149 Esas ve 2021/114 Karar sayılı kararının istinaf edilmeyerek kesinleşen boşanma hükmü hariç olmak üzere kaldırılmasına, dosyanın, gerekçede yazılı işlemler yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 31.10.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlenildikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya bırakılmasına, 80.000,00 TL maddî ve 100.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuk için 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk, 30.000,00 TL maddî ve 50.000,00 manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin kadına nispeten ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 250,00 TL tedbir ve 400,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 manevî tazminat ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin, erkeğin tazminat taleplerinin ve erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek kadının birleşen davasının kabulü, zinaya dayalı açılan erkeğin davasının reddi, kusur belirlemesi, velâyet, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki, maddî tazminat talebinin tefrikinin hatalı olduğu yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, lehine hükmolunan tazminatın miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki, maddî tazminat talebinin tefrikinin hatalı olduğu yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında; davacı- karşı davalı erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasına dayalı boşanma hükmü taraflarca istinaf edilmediğinden kesinleştiği, zinaya dayalı açılan boşanma davasının reddi ise istinaf edildiğinden kesinleşmediği, maddî tazminat konusunda hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratıldığı, talep edilen 80.000,00 TL tazminatın ne kadarının 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında muhtemel menfaatlerinin kaybına dayandığı ne kadarının yapılan masraflardan ve ziynetlerden kaynaklandığının belli olmadığı, mahkemece öncelikle bu hususun davacıya açıklattırılması, talebinin tamamının yaptığı masraflara ve ziynetlere ilişkin olup olmadığı, muhtemel menfaatlerinin kaybı olarak 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında bir talebinin olup olmadığı, var ise talebin ne kadarının bu kapsamda olduğunun açıklattırılması, bu kapsamda talep olmadığının açıklanması halinde görev hususunun değerlendirilmesi gerekirken bu hususta değerlendirme yapılmadan maddî tazminatın tümden tefrikine karar verilmesi doğru olmadığı, bu durumda 6100 Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kararın, istinaf edilmeyerek kesinleşen boşanma hükmü hariç olmak üzere kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, istinaf başvurusunun kabul sebebine göre diğer istinaf itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği gerekçesiyle tarafların istinaf talebinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca ayrı ayrı kabulü ile Serik Aile Mahkemesinin 09.02.2021 tarih, 2020/149 Esas ve 2021/114 Karar sayılı kararının istinaf edilmeyerek kesinleşen boşanma hükmü hariç olmak üzere kaldırılmasına, dosyanın, gerekçede yazılı işlemler yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
2.Bölge Adliye mahkemesi kararına karşı davalı-davacı kadın tarafından temyiz talebinde bulunulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 31.10.2022 tarihli ek kararı ile kesin kararın temyiz kabiliyeti bulunmadığı gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen asıl ve ek kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, İlk Derece Mahkemesi ilamının istinaf itirazında erkeğin kadın aleyhine açmış olduğu boşanma davasının red edilmesi gerekirken kabul edilmesinin isabetsiz olduğunun açıkça belirtildiğini buna rağmen ... Bölge Adliye Mahkemesi kararında, erkek tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi birinci fıkrasına dayalı hükmü taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiğinden bahisle dosyanın kesin olmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderildiğini, yasada gönderme sebeplerinin sınırlı olarak sayıldığını, bu karara karşı temyiz yolunun kapatılmasının doğru olmadığını, dikkatsiz inceleme neticesinde bu halde boşanma ilamının kesinleştirilmesinin kadının yasal haklarını ihlal ettiğini belirterek hükmün bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, istinaf sınırlamasının belirlenmesi ve Bölge Adliye Mahkeme'sinin ek kararının değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 355 inci, 359 uncu, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların karşılıklı açtıkları boşanma davalarında yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş ve hüküm taraflarca tüm yönlerden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye mahkemesi tarafından kesinleşen boşanma hükmü hariç olmak üzere İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına ve gönderilmesine karar verilmiş, davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 31.10.2022 tarihli ek karar ile gönderme kararı kesin karar olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı-davacı kadın vekili temyiz talebinde bulunmuştur. Tarafların boşanma hükmüne karşı istinaf itirazlarına rağmen Bölge Adliye Mahkemesince hatalı olarak yapılan istinaf sınırlandırılmasında tarafların karşılıklı olarak davaların kabulü yönündeki istinaf itirazları dikkate alınmamıştır. Bölge Adliye Mahkemece yapılan inceleme neticesinde erkeğin maddî tazminat talebi hakkında açıklama yaptırılmaksızın tefrik kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararı, kesinleşen boşanma hükmü hariç olmak üzere tüm yönleriyle kaldırılmış ve yazılı işlemler yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine kesin olarak gönderme kararı verilmiştir. Öncelikle Bölge Adliye Mahkemesince yapılan hatalı sınırlama ile boşanmanın kesinleştiğine dair verilen hüküm açıkça hukuka aykırılık teşkil etmektedir. Her ne kadar gönderme kararı kesin nitelikte ise de istinaf sınırlaması yönünden verilen karar kesin nitelikte değildir. 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında tarafların ileri sürdüğü istinaf sebeplerinin gösterileceği ve aynı Kanunun 355 inci maddesinin birinci fıkrasında incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı yapılacağı düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanunu’nun 359 uncu maddesinin ikinci fıkrasında, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, süphe ve tereddüt uyandırmayacak sekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Hal böyle iken, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf itirazının hatalı sınırlandırılması neticesinde, boşanma hükmünün kesinleştiği de belirtilerek yazılı şekilde kesin olarak karar verilmesi hatalı olup ek kararın ortadan kaldırılmasını gerektirmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak yeniden istinaf incelemesi yapılmak üzere Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 31.10.2022 tarihli ek kararın ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Yukarıda belirtildiği üzere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.