"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 8. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile hükmün gerekçesi düzeltilerek esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının nedensiz bir şekilde müşterek haneyi terk ettiğini, 6 ... uzun süredir erkeğin ısrarlarına rağmen eve dönmediğini, yasal altı aylık süre geçtikten sonra ... 2. Aile Mahkemesinin 2016/457 Değişik İş dosyası ile ortak konuta dönmesi için talepte bulunulduğunu, tebliğden itibaren iki aylık süre geçtiği halde olumlu yanıt alınmadığını, kadının boşanma isteğinde kararlı olması nedeni ile bu davanın açıldığını, evlilik süresince sorumluluklarını yerine getirmediğini, kendine ayrı bir ikametgâh edinip yaşam kurduğunu, aralarında fikren ve ruhen anlaşmazlık bulunduğunu, kadının geri dönmek istememesinin erkekte aşırı manevî baskıya neden olduğunu, evliliğin fiilen bittiğini ileri sürerek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve terk sebebiyle boşanmalarına, maddî ve manevî tazminat talep haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
2.Davacı-davalı erkek vekili cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının cevap ve karşı dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddialarının doğru olmadığını, kadının müsrif ve savurgan olduğunu, fazla sayıda kredi kartı kullanıp hesapsız harcamalar yaptığını, karşı çıkan eşine soğuk ve kötü davrandığını, sürekli ayrılacağını söylemeye başladığını, büyük çocuğu babaya karşı kışkırttığını, erkeğin annesinin evini fedailere bastırttığını, bu kişilerin ablası ve ağabeyine de hakaretlerde bulunduğunu, kadının başkasını sevmeyen, aile bireylerine bile hakaret ve küfür eden biri olduğunu, bir veterineri tehdit etmekten de ceza aldığını, kadının psikolojik sorunları olduğunu, eşini kendi ailesinden uzak tuttuğunu, alkol ve uygun olmayan haplar alarak, bazen de ispirto içerek rahatlamaya çalıştığını belirterek, kadının karşı davasının ve taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.
3.Davacı-davalı erkek vekili 06.02.2018 tarihli dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde tazminat taleplerini saklı tuttuklarını ve manevî tazminat taleplerinin olduğunu, müvekkili lehine 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı erkeğin evlilikleri süresince müvekkiline hakaret ettiğini, şiddet uyguladığını, aldattığını, küfür ederek evden kovduğunu, bu yüzden kadının daha önce evden ayrılıp 8 ay kadar ayrı yaşadıktan sonra çocukların ısrarıyla eve dönmek zorunda kaldığını, ancak geçimsizliğin ve erkeğin hakaretlerinin devam ettiğini, ayrı odalarda kalan tarafların, erkeğin 13 yaşından itibaren dışladığı, giderleriyle ilgilenmediği büyük çocuğun beş yıl önce hastalanarak tedavi için ...'dan yanlarına gelmesi üzerine erkeğin oğlunu evde istemediğini, kadının karşı çıkması üzerine de ikisini de evden kovduğunu, bu yüzden kadının çocukla birlikte ayrı bir ev tutmak zorunda kaldığını, iddianın aksine beş ay öncesine kadar da dönmesi için hiçbir girişimde bulunmadığını, erkeğin ayrılık döneminde ortak konutu özel ders vermek için iş yeri gibi kullandığını, toplu dersler verdiğini, evde öğrencileri varken evde kimseyi istemediğini, boşanmaya zemin hazırlamak için terk ihtarı gönderdiğini, evin ortak yaşama uygun olmadığını, erkeğin evin giderlerine katılmadığını, eşine maddî ve manevî olarak destek olmadığını, kadının borçlanmak ve kredi çekmek zorunda kaldığını, bu yüzden maaşına ve eve 8 kez haciz geldiğini, ayrılık süresince de erkeğin telefon mesajları ile kadına hakaret ve sövmelere devam ettiğini, eşini aldatığını, bunun telefondaki mesajlar ve internet üzerinden görüşmelerinden tespit edilebileceğini, kadının yaşadıkları yüzünden 25 yıldır depresyon tedavisi gördüğünü ileri sürerek, erkeğin davasının ve taleplerinin reddine, karşı davanın kabulüyle tarafların boşanmalarına, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının doğru olmadığını, cevap ve karşı davaya cevap dilekçesindeki iddia ve açıklamalarını tekrar ederek asıl davanın reddini ve karşı davanın tüm talepleri ile birlikte kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 19.03.2019 tarih ve 2017/256 Esas 2019/183 karar sayılı kararı ile davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek; tanıklarının dinlenmemesi, kadının boşanma davası, ret edilen tazminat, kusur belirlemesi, davalı-davacı kadın; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve ret edilen tazminat talebi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 21.12.2020 tarih ve 2019/792 Esas 2020/1722 Karar sayılı kararı ile deliller toplanmamış ve değerlendirilmemiş hale geldiğinden, tarafların esasa yönelik istinaf sebepleri incelenmeksizin, davacı karşı davalının istinaf talebinin usulden kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadını küçümser sözler söyleyerek hakaret ettiği, güven sarsıcı hareketlerde bulunduğu, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, kadının ise, sık sık evden ayrılarak birlik görevlerini yerine getirmediği, maddî konularda savurgan davrandığı, kadının evi terk etmesinden sonra erkeğin yasal altı aylık süre geçtikten sonra ... 2. Aile Mahkemesinin 2016/457 Değişik İş dosyası ile ortak konuta dönmesi için talepte bulunmasının samimi olmadığı, kadının eve dönse bile tarafların karşılıklı kusurları nedeni ile evlilik birliğinin devam etmeyeceği, erkeğin evlilik birliğinin devamı için kusurlu davranışlarından vazgeçmeyeceği tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların davalarının kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına eşit kusurlu olduklarından tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kadının karşı davasının kabulü, erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin doğru olmadığını beyan ederek mahkeme kararın kaldırılmasını, asıl davanın ve erkeğin tazminat talebinin kabulüne, kadının karşı davasının reddine karar verilmesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme kararının, kusur belirlemesi, erkeğin asıl davasının kabulü, kadının manevî tazminat taleplerinin reddinin hatalı olduğu yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, eşine eve dönmesi için terk ihtarı göndermekle eşinin ihtar istek tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörüyle karşıladığı, affedilmiş veya hoşgörüyle karşılanmış olayların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılmış boşanma davası için boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği, kadına yüklenen kusurların dava tarihinden beş yıl önce başlayan fiili ayrılık döneminde yaşandığı, belirtilen olaylara ilişkin olup ihtar istek tarihinden sonra kadına yüklenebilecek kusurlu bir davranışın varlığının ispat edilmediği, kadına atfedilebilecek bir kusur bulunmadığına, başka bir ifadeyle önceki olaylar nedeniyle kadının affedilmiş, kusurlu davranışlarının en azından hoşgörü ile karşılanmış sayılmasına göre, erkeğin asıl davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı, tarafların ayrı yaşadığı dönemde erkeğin kadına yönelik hakaret ve küfür içeren mesajlar gönderdiği, kullandığı telefonda eşi tarafından tanınmayan bir kadın ile dikkat çekecek sıklıkta iletişim kurduğu, sağlık sorunu yaşayan müşterek çocuk Erdem'e karşı, haber verilmesine rağmen ilgisiz davrandığı gerekçesiyle kusursuz olduğu kabul edilen kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı ve erkeğin tam kusurlu olması gerekçesiyle erkeğin istinaf itirazlarının esastan reddine karar verildiği, kadının tüm istinaf itirazlarının kabulü ile hükmün gerekçesinin düzeltilerek, erkeğin boşanma davasının kabulü yönündeki hükmün kaldırılarak erkeğin boşanma davasının ve fer'ilerine yönelik talebinin reddine, kadın yararına 50.000,00 TL manevî tazminata, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi ve ret edilen asıl boşanma davası ve tazminatlar yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun hangi eşten kaynaklandığı; kadının davasının kabulü, erkeğin davasının reddi, tarafların tazminat taleplerinin kabulü ve reddinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine),
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
11.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.