Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11298 E. 2023/1003 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına yoksulluk nafakası verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın önceki bozma kararına uygun olarak, kadının mevcut mal varlığı ve sosyal durumunun yoksulluğa düşeceğini göstermediği, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesindeki yoksulluk nafakası şartlarını taşımadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin yoksulluk nafakası talebini reddeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/858 E., 2022/365 K.

DAVA TARİHİ : 18.01.2019

HÜKÜM/KARAR : Kısmen ret

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin esastan ret kararının ortadan kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası yönünden bozulmasına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise onanmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davacının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1990 yılında evlendiklerini, dört çocuklarının dünyaya geldiğini, davalının, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkiline ve çocuklara karşı ilgisiz davrandığını, aşağılayıcı ifadeler, beddua ve hakaret içerir cümleler söylediğini, fiziksel, psikolojik şiddet uyguladığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ederek ortak konutu terk ettiğini ve birlikte yaşamaktan kaçınmak suretiyle evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiğini bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin davacıya verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir/iştirak, müvekkili için aylık 1.000,00 TL tedbir -yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalıya dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş ancak davalı cevap dilekçesi vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, davalı kocanın, davacı kadına yönelik geri zekalı, salak, şerefsiz şeklinde hakaret içerir cümleler sarf etmek, sen ne bilirsin, sen ne yaparsın şeklinde aşağılayıcı ifadeler kullanmak, fiziksel şiddet uygulamak ve müşterek konutun ihtiyaçlarını gidermemek suretiyle söz konusu yükümlülüklere aykırı davrandığı, ortak yaşamı davacı kadın için çekilmez hale soktuğu, tam kusurlu davranışlarıyla birliğin temelinden sarsılmasına yol açtığı gerekçesiyle tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacı anneye verilmesine, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakası ile, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir 400,00 TL yoksulluk nafakasına, davacı kadının tazminat taleplerinin kabulü ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili tazminat ve nafakaların miktarı, davalı vekili boşanma ve fer'îlerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 02.03.2022 tarih, 2020/905 Esas 2022/404 Karar sayılı kararıyla; davacının ve davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

Dairemiz, 2021/466 E.- 2021/6194 K. sayılı ilamı ile; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına yoksulluk nafakası verilemez. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 175 inci madde koşullarının davacı kadın yararına gerçekleşmediği,kadının yoksulluğa düşmeyeceği sabittir. Bu yön dikkate alınmadan kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken,yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmediği gerekçesi ile, bu yönden Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise onanmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davacı kadın yararına yoksuluk nafakası verilemeyeceği, 4721 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi koşullarının davacı kadın yararına gerçekleşmediği, kadının yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesiyle yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davasında erkeğin tam kusurlu olduğunu, davacı kadının çalışmadığı ve haricen de gelirinin olmadığı. Kirada oturduğu, davacıya ait tapu kaydında çıkan taşınmazların hisseli olduğunu ve babasından miras yoluyla intikal ettiğini. Taşınmazların erkek kardeşleri tarafından kullanıldığı ve onların olduğunu, davalı erkeğin ise ptt memuru olduğunu ve 8.000,00 - 9.000,00 TL aylık gelirinin olduğunu, müvekkilinin taşınmazlardan gelir elde edip etmediğinin araştırılmadığını, müvekkilinin gelirinin olmadığını ve yoksulluğa düşeceğinin açık olduğunu beyan ederek usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilip verilmediği, yoksulluk nafakası şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4271 sayılı Kanun'un 175 inci maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı kadının yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.