"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 13. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davacı erkek vekili tarafından açılan davalı eşin tasarruf yetkisinin sınırlanması davasından yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının ortak meskeni 16.07.2020 tarihinde terk ettiğini, tarafların evlilik birliği içinde erkeğin babası tarafından peşinat ve kredilerinin ödendiği fakat kredi çıkması için davalının üzerine kayıt edilen ... İli, Mamak İlçesinde bulunan taşınmazı, davalının devredeceğini öğrendiğini, davalının ayrıca evlilik birliği içinde biriken Türkiye İş Bankası ... Şubesinde bulunan hesabındaki 200.000,00 TL civarındaki parayı da çekeceğini erkeğe duyurduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 199 uncu maddesi gereğince davasının kabulüne davalının adına kayıtlı ... ili, Mamak ilçesinde bulunan taşınmazının devrinin önlenmesi ve davalının Türkiye İş Bankası ... şubesi vadeli, vadesiz, döviz ve altın hesaplarında bulunan paranın yarısını kullanmasının önlenmesi için tasarruf yetkisinin sınırlanmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, taraflar arasında boşanma davasının devam ettiğini, erkeğin tabak fırlatması ve şiddet eğilimi göstermesi sebebiyle can güvenliğini koruma adına ortak meskenden kaçmış ve ailesinin evine sığınmış olduğunu, adına kayıtlı bir taşınmaz nedeniyle mal rejimi davasının bulunduğu ve davalı kadının satma veya devretmesi düşüncesi bulunmadığı, tasarrufun kısıtlanmasının talep ettiği banka hesabında bulunan paranın ise, evlenmeden önce aldığı aracın satış parası, bir kısmının evlenmeden önce yaptırdığı ve sonrasında bozdurduğu bireysel emeklilik parası olduğunu, yine evin giderlerine kullanılmak üzere çekilen krediden düğün nedeniyle ödenmesi gerekenler için ayrılan para olduğu dolayısıyla bahse konu paranın kadının kişisel geliri olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının sahip olduğu mal varlığı üzerinde olağanüstü bir hareketlilik tespit edilemediği gibi davalının kazancını gereksiz harcadığına ya da mal varlığından gereksiz bir tasarrufta bulunduğuna ilişkin bir olguya da rastlanılmadığı, gerçekleşen bu durum karşısında davalı eşin, sahip olduğu mal varlığı üzerinde yapmış olduğu tasarruflar ile ailenin ekonomik varlığını tehlikeye soktuğunun kabulü mümkün olmadığı, olağanüstü bir harcamasına da rastlanılmadığı, davalının yapmış olduğu tasarrufların ise normal mahiyette olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 199 uncu maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince delillerin hatalı değerlendirildiğini, davanın kabulü gerektiğini belirterek ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafça, davalı kadının ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak amacına yönelik bir davranışının bulunduğunun, süresinde ve usulüne uygun bildirdiği delillerle kanıtlanamadığı, 4721 sayılı Kanun'un 199 uncu maddesi koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği, İlk Derece Mahkemesince de davanın reddi yönünde verilen kararın isabetli olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tanık anlatımlarındaki dava konusu evi satmakla tehdit ettiğini ve dosyada toplanan delillerden davalının maaşı kadar çevresine hediyeler aldığının açık ve net bir şekilde anlaşıldığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan tasarrufun sınırlanması davasında, davalı kadının ailenin ekonomik varlığının korunması ve evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesini gerektirecek ölçüde tasarruf yetkisinin sınırlanması gerekip gerekmediği ile bu gerekliliğin davacı tarafından ispatlanmış olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi ile 199 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.