Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11388 E. 2023/3008 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılıp sarsılmadığı ve davacı erkeğin boşanma davasının kabul koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının sadakatsizliği iddiasına rağmen, sunulan delillerin hukuka uygun bulunmaması ve evlilik birliğinin devam etmesinin mümkün olup olmadığının tam olarak ortaya konulamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, davacı erkeğin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/485 E., 2022/2071 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 18. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/324 E., 2021/211 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafıdan temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının evlilikten önce farklı kişilerle cinsel birliktelik yaşadığını, müvekkilinin bunları öğrendiğinde hemen boşanmak istediğini ancak her şeye rağmen davalıya şans verdiğini, müvekkilinin yaşadığı Avustralya'ya döndüklerini, döndükten sonra davalının 18 farklı erkek ile cinsel birliktelik yaşadığını öğrendiğini, bu birlikteliklerini müvekkilinden gizlediğini, davalının bu ilişkilerinin evlilik sırasında da devam ettiğini, davalının sadakatsiz davranışlarının bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin evlilik birliğini sürdürmesinin imkansız olduğunu, müvekkilinin bu nedenle üzüldüğünü, ruh sağlığını koruyabilmek için boşanmak istediğini, müvekkilinin evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirdiğini, müvekkilinin psikolojik çöküntü yaşadığını iddia ederek; tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini, erkek yararına 100.000,00 TL maddî tazminata ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun ve haksız olduğunu, asılsız ve dayanaksız iddiaların olduğunu, asıl kusurlu tarafın davacı olduğunu, evlilik birliğinin yüklediği sorumlulukları müvekkilinin yerine getirdiğini, maddî tazminat talebinin afaki olduğunu, davacının aşırı kıskanç yapısının olduğunu, psikolojik olarak rahatsızlığının bulunduğunu, müvekkilinin ölümle tehdit ettiğini, baskı ve yıldırma ile görüntülerini kayda aldığını, davacı tarafın delilerine muvafakatlerinin bulunmadığını, müvekkilinin ihanet etmediğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, davanın kabul edilmesi halinde müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dinlenilen erkek tanıklarının görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, affedilen ve hoşgörü ile karşılanan kusurlara tarafların boşanma sebebi olarak dayanamayacağı davalı kadına bu nedenle kusur yüklenemeyeceği, davacı tarafça sunulan ses kayıtlarının hukuka aykırı şekilde elde edildiğinden delil olarak kabul edilemeyeceği, davacıdan evlilik birliğinin yürütülmesinin bekleneceği ve evliliklerine devam etmelerinin toplum ve taraflar açısından faydalı olacağı, boşanma davasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi kararının hatalı olduğunu, tarafların fiilin 1 ay dahi evli kalmadığını, aralarında ceza davası bulunduğunu, davalı kadının sadakatsizliğini itiraf ettiğini, müvekkilinden bu evliliği sürdürmesinin beklenemeyeceğini, karşılıklı sevgi ve saygının sona erdiğini, müvkekilinin eşinin yaptıklarını öğrenince kişilik haklarının zarara uğradığını, aldatılmanın affedilebilir bir durum olmadığını, tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiğini belirterek; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bu kapsamda davacı erkeğin boşanma davasının kabulü koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.