"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1747 E., 2022/2074 K.
DAVACI-DAVALI : ... vekili Av. ...
DAVALI-DAVACI : ... vekili Av. ...
DAVA TARİHİ : 04.08.2016-06.07.2018
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeninden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ortaköy(Aksaray) Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/358 E., 2020/483 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- davalı kadın dava dilekçesinde özetle; erkeğin sadakat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kadının ve çocuklarının ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, kadına ve çocuklarına ilgisiz davrandığını, şiddet uyguladığını belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Almanya'dan, Türkiye'ye dönmesine kadının karşı çıktığını, müşterek bir evde birlikte yaşamayı kabul etmediğini, erkeği eve almadığını, çantasını dışarıya attığını, hakaret ettiğini belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 04.10.2019 tarih ve 2016/360 Esas, 2019/633 Karar sayılı kararı ile erkeğin yurt dışında başka bir kadınla birlikte olduğu, ailesini maddî ve manevî olarak desteklemediği, kendi maddî durumu ... olduğu, karşı tarafın maddî durumu kötü olduğu halde aile reisi olarak yükümlülüğü altında bulunan eş ile çocuklarının geçim ve iaşelerini temin etmek hususunda istekli davranmadığı, aile birliğinin devamı için gerekli olan sorumluluklarını yerine getirmediği, birden çok eş ile evlenmeyi yasal hak gibi gördüğü, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın lehine aylık 200,00 TL tedbir nafakasına, toptan 7.000,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine 9.000,00 TL maddî ve 9.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili tarafından nafakaların ve tazminatların miktarı, vekâlet ücreti yönünden; davalı- davacı erkek vekili tarafından kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 02.06.2020 tarih ve 2020/58 Esas, 2020/537 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince, birleşen davada kadın vekilinin vermiş olduğu cevap dilekçesinin erkek vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi, dilekçeler aşamasının tamamlanması, tarafların usulüne uygun şekilde ön inceleme duruşmasına davet edilip, tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tespiti, taraflarca üzerinde anlaşılamayan ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar belirlenip, tahkikat aşamasına geçilerek, gösterilen deliller toplanıp bir sonuca ulaşılarak yeniden hüküm tesisi gerekmekle taraf vekillerinin sair istinaf talepleri incelenmeksizin kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin yurt dışında başka bir kadınla birlikte olduğu, ailesini maddî ve manevî olarak desteklemediği, kendi maddî durumu ... olduğu, karşı tarafın maddî durumu kötü olduğu halde aile reisi olarak yükümlülüğü altında bulunan eş ile çocuklarının geçim ve iaşelerini temin etmek hususunda istekli davranmadığı, aile birliğinin devamı için gerekli olan sorumluluklarını yerine getirmediği, birden çok eş ile evlenmeyi yasal hak gibi gördüğü, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, boşanmada yoksulluğa düşeceği anlaşılan kadın için aylık 300,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın lehine yasal koşulları oluşmakla 25.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve tazminatlar, erkek lehine tazminat verilmemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe verilen kusurların sabit olduğu, erkeğin yurt dışındaki birlikteliğinin devam ettiği göz önüne alındığında af kapsamında da kalmayacağı, kadının söz konusu ilişkiyi bildiği halde izinlerde tarafların birlikte yaşadığı sabit ise de kadının ilelebet bu duruma sessiz kalmasının beklenemeyeceği, erkeğin kadına ve kızına son olayda şiddet uyguladığı sabit olduğu halde bu hususta erkeğe kusur verilmemesinin hatalı olduğu, erkeğin başkaca kusurunun ispatlanamadığı, kadının erkeği eve almadığı sabit ise de erkeğin kusurları karşısında söz konusu davranışın tepki niteliğinde olduğu anlaşıldığından kadına bu hususta kusur verilmemesinin ... olduğu, kadının kusurlarının ispatlanamaması karşısında kadına kusur verilmemesinin ... olduğu, kadın vekilinin kusura ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle kadının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulüne, kadın lehine aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı ve kişilik haklarına yapılan saldırı ile hakkaniyet ilkesi gereği maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle, kadının bu yöne ilişkin istinaf itirazının kabulüyle kadın lehine 75.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı- davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkiline kusur yüklenmesinin hatalı olduğunu, kadın lehine yoksulluk nafakasına ve tazminatlara hükmedilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin sabit işi ve geliri olmadığı dikkate alındığında miktarların fahiş oluğunu ileri sürerek kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, birleşen davanın reddi, kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılmasında tarafların kusurlu olup olmadığı, kadının davasının kabulü ve erkeğin davasının reddinin, kadın lehine yoksulluk nafakasına ve tazminatlara hükmedilmesinin ve miktarlarının dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 ... maddeleri
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.