Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11446 E. 2023/2636 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve boşanmaya sebebiyet veren kusurun kimde olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispatlanamaması, ancak davacı kadına evi terk etme kusurunun da haksız olarak yüklenmiş olması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kusur belirlemesine ilişkin gerekçesi değiştirilerek ve düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1370 E., 2022/1463 K.

DAVA TARİHİ : 22.07.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/351 E., 2021/481 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin 2017 yılından beri evin içinde yabancı gibi yaşadığını, konuşmadığını, eşini sevmediğini söyleyip sinkaflı küfürler ettiğini, ikinci çocuğun doğumundan sonra iş kurup başarısız olduğunu, alacaklıların kadını rahatsız ettiğini, evin harcamalarına katkı sunmadığını, kadının ailesi ile görüşmesini engellediğini ve çocuklarla ilgilenmediğini ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine 50.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; kadının sürekli olarak erkeğin evlilik öncesi başkasıyla nişanlı olmasını konu ederek tartışma çıkarıp küstüğünü, erkek kısmi felç geçirdiğinde ilgilenmediğini ve evi terk ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadın tanıklarının beyanlarına göre taraflar arasında bir soğukluk bulunduğu anlaşılmış ise de, bu durumun tarafların boşanmalarını gerektirecek derecede şiddetli bir geçimsizlik olarak değerlendirilmediği, erkeğin kazancını evine ve çocuklarına harcadığı, borçlu olmasına rağmen tıp fakültesinde okuyan oğlu Süleyman'ın dershane ücreti ile ev kirasını ödediği, oğluna araç aldığı, Süleyman'ın mezun olduktan sonra doktor olarak çalışmaya başladığı ve kadının çocukları ile birlikte ortak konutu terk ettiği, tarafların kadının işbu kusurlu davranışı nedeniyle ayrı yaşadıkları ve davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu bir davranışının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın gerekçesiz olduğunu, delillerin ret ve ... tutma sebeplerinin gösterilmediğini, dilekçelerinde iddia ettikleri tüm vakıaları kanıtladıklarını, erkeğin kusurlu olduğunu, kadının erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle evden ayrılmak zorunda kaldığını ve davanın ve fer'î taleplerinin kabulü gerektiğini belirterek istinafa başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın ... olarak tanımlandığı, dava dilekçesindeki anlatıma göre erkeğin borçlanma sebebinin kendi işini kurması ve başarısız olması olarak gösterildiği, her ne kadar Yargıtay içtihatlarında müsrif yaşam tarzı nedeniyle borçlanma kusur olarak kabul edilse de, somut olayda erkeğin müsrif yaşam tarzı bulunduğuna yönelik bir iddianın olmadığı, başarısız iş girişimin ticari hayatın gerçeklerinden olduğu ve kasıtlı bir davranış iddiasının bulunmadığı, erkeğin borçlarını imkânı olmasına rağmen ödemediğine yönelik bir ispatın bulunmadığı, dosya kapsamındaki belgelere göre erkeğin vergi borçlarını yapılandırma yoluna gittiği ve taksitlendirdiği, tanık anlatımına göre erkeğin balıkçılık yaptığı, yaklaşık 3.500,00 TL olan kazancının 1.800,00 TL-2.500,00 TL civarında bir kısmını ailesine gönderdiği, erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olabilecek boyutta kusurlu davranışının kanıtlanamadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve ortak hayatın devamına imkân vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı, davanın reddinin ve davacı kadına evi terk ettiği vakıasının kusur olarak yüklenmesinin ... olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında, evlilik birliği ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerin her birinin boşanma davası açabileceği hükme bağlanmıştır. Boşanmayı isteyebilmek için tamamen kusursuz ya da az kusurlu olmaya gerek olmayıp, daha fazla kusurlu bulunan tarafın dahi dava hakkı bulunmakla beraber, boşanmaya karar verilebilmesi için davalının az da olsa kusurunun varlığı ve bunun belirlenmesi kaçınılmazdır. Az kusurlu eş boşanmaya karşı çıkarsa bu halin tespiti dahi tek başına boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olamaz. Az kusurlu eşin karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmalı, eş ve çocuklar için korunmaya değer bir yararın kalmadığı anlaşılmalıdır.

Somut olayda, dosya kapsamındaki delillerle davalı erkek eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu ispatlanamamıştır. Bu itibarla, davanın reddine karar verilmesi ... olmakla beraber, boşanma davası açmakla ayrı yaşama hakkı kazanan davacı kadına çocuklarıyla beraber ortak konutu terk ettiği kusurunun yüklenmesi ... olmamıştır.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla ... bulunan İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2.Temyiz olunan, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3.Davacı kadın vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kusur belirlemesine ilişkin gerekçesinin değiştirilmek suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.