Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11490 E. 2023/2538 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, velayet ve kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun yararına uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre, usul ve yasaya uygunluk gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2521 E., 2022/2815 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/314 E., 2022/245 K.

Taraflar arasındaki davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile kararın kaldırılarak eksiklikler giderildikten sonra karar vermek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının maddî ve manevî sorumluluklarını yerine getirmediğini, alkol ve uyuşturucu madde kullandığını, müvekkilinin ziynet eşyalarını sattığını, sürekli müvekkilinin ailesinden borç para istediğini, vermediklerinde huzursuzluk çıkarttığını, davalının müşterek çocukların ihtiyaçlarını karşılamadığını, müvekkilinin evliliğin neredeyse yarısını kendi ailesinin yanında geçirmeye mecbur bırakıldığını, müvekkilinin ve çocukların 1,5 yıla yakın eşyasız evde yaşamaya mahrum bırakıldığını, davalının, müvekkilinin ihtiyaçlarını karşılamak yerine yaşadıkları evin elektrik, su ve diğer aboneliklerini müvekkiline aldırdığını, bunların borçlarını ödemeyen davalının maddî geliri olmayan müvekkilini borç altına soktuğunu, davalının, müvekkiline karşı sürekli şiddet uyguladığını, müvekkiline uygulanan şiddet yüzünden sabit iz bırakacak şekilde ağır olduğunu, müvekkilinin kadın sığınma evine yerleştiğini, davalı erkeğin kendisini bulduğunu, çocukları görüşmek için aldığını sonrasında çocukları kaçırdığını, davalının, evlilik süresi içerisinde sürekli adli vakalara karıştığını, 5-6 yıl önce hırsızlık suçundan dolayı Trabzon Cezaevinde kaldığını, şuan Maltepe Cezaevinde bulunduğunu, davalının, müşterek çocuklardan Emre ... için, bu çocuk bana benzemiyor, bu çocuk benim değil diye söylediğini, müvekkili sürekli sadakatsizlikle suçladığını, hakaret ve küfürler ettiğini, davacı kadını tehdit ettiğini iddia ederek evlilik birlikteliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin davacı kadının ailesinden yardım talebinde bulunmadığını, davacı kadın ve çocukların ... bir hayat sürdürebilmeleri için her türlü fedakarlığı yaptığını, ailesinin kimseye bağlı olmaksızın hayatlarını sürdürmelerini sağladığını, davacı kadının evlilik birlikteliğinin yükümlülüklerinden olan sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, çocuklar ile görüştürmediğini, anneleri ile kalan çocuklar ile davacı kadının ilgilenmediğini, davacı kadının içkili yasa dışı kumar oynatılan yerde çalıştığını, davacı kadını kurtarmak için iki defa gittiğini ancak darp edildiğini iddia ederek davanın reddine karar verilmesini, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesini aksi halde çocukların anneden alınarak Sosyal Hizmet Müdürlüğüne verilmesine, müşterek çocuklar ile müvekkili arasında şahsi münasebet kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 23.03.2018 tarih ve sayılı 2015/2054 Esas, 2018/368 Karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Efe ve Emre ... 'nın velâyetinin anneye verilmesine, çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocukların her biri için dava tarihinden itibaren aylık 150,00 TL tedbir nafakasına karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili hükmün kusur ve kişisel ilişki davalı erkek vekili hükmün tümü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 06.02.2020 tarih ve 2018/3087 Esas, 2020/376

Karar sayılı kararı ile; davalıya yapılan tebligat geçersiz olduğu ve teatiler aşamasının tamamlanmadığı, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlanmadan ön inceleme duruşması yapılıp, tahkikata geçilerek yazılı şekilde hüküm tesisinin ... olmadığı gerekçesiyle, eksiklikler giderilerek yeniden yargılama yapılması için İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin evinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamadığı, kazancını alkole harcadığı, bu hususta tarafların ailesinin destek sağladığı, evlilik birlikteliğinin yüklediği sorumlulukları yerine getirmediği, eşine ve ailesine hakaret ve küfür içerikli sözler söylediği, fiziksel şiddet uyguladığı, davacı kadının ise başkalarıyla mesajlaşarak ... sarsıcı davranışlarda bulunduğu yaşanan olaylar neticesinde evlilik birliğinin kocanın ağır kusurlu davranışları ile çekilmez hale geldiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacının yerleşim yerinde hakkında gizlilik kararı bulunması nedeniyle usulünce alınan sosyal inceleme raporunda anne ve çocuklar arasındaki ilişkinin ... olduğu, çocukların gelişiminin takvim yaşına uygun olduğu, genel temizlik ve bakımlarının ... olduğu, annelerinin yanında mutlu oldukları, barınma-beslenme-eğitim ihtiyaçlarının karşılandığı, gelişimlerine dikkat edildiği beyan edilerek velayetlerinin anneye verilmesinin yüksek yararları açısından uygun olacağının bildirildiği, çocukların ayrı yaşanılan süreçte anne yanında kalıyor oldukları, alıştıkları düzenin korunması gerektiği, idrak çağındaki çocukların sosyal inceleme raporu tanziminde alınan beyanında anneleri ile kalmak istediklerini beyan ettikleri, annenin velayet yükümlülüğünü ihmal yahut istismar ettiği hususunda bir kanaat oluşmadığı dikkate alınarak çocukların velayetinin anneye verilmesine, velayet konusu çocukların babalarının annelerine şiddet uyguladığına tanık olmaları sebebiyle babaya öfkeli oldukları, bu sebeple baba ile kalmak istemedikleri, çocukların idrak çağında olması sebebiyle düşünce ve görüşlerine önem verilmesi gerektiği, istemedikleri bir ortamda yatılı olarak kalmaya zorlamanın uygun olmayacağı, öncelikli olarak çocuklar ve davalı arasında ... ilişkisinin kurulması, ilişki ve iletişimin güçlendirilmesinin ve aşamalı olarak ilerleyebilmesinin gerektiği, değişen şart ve koşullarda şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesinin dava edilebileceği anlaşılmakla davalı baba ile çocuklar arasında yatılı olmaksızın kişisel ilişki kurulması gerektiği belirtilerek tarafların ortak çocukları Efe ve Emrenin velâyetlerinin anneye verilerek baba ile çocuklar arasında yatılı olmayan kişisel ilişki tesisine, çocuklar için aylık ayrı ayrı aylık 150,00 TL tedbir nafakasının velayete ilişkin karar kesinleşinceye kadar devamına, kadın için aylık 200,00 TL tedbir nafakasının boşanmaya ilişkin karar kesinleşinceye kadar devamına, karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda müvekkiline izafe edilen kusurların ispat edilemediğini, davacı kadının kusurlu olduğunu, müşterek çocukların davacı tarafın sabit bir ikametgahının bulunmaması nedeniyle sürekli yer değiştirdiklerini, çocukların eğitim yaşamları ve çocuklar açısından huzursuzluğa neden olduğunu, Mahkeme kararının gerekçe ve dayanaklarının yanlış ve eksik inceleme sonucu hukuka aykırı karar verildiğini beyan ederek mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği gerekçesi ile davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek kadının müvekkilini aldattığını, müvekkilinin alkol ve uyuşturucu bağımlılığının olmadığını, davacı kadının kendi kusurlarını kapatmaya çalıştığını, ortak çocuklara bakabilecek yetkin ve yeterlilikte olmadığını, yatısız kişisel ilişkinin hatalı olduğunu, istinaf taleplerinin değerlendirilmediğini, Mahkeme kararının hangi yönleri ile hukuka uygun görüldüğünün gerekçeli kararda açıklanmadığını beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun ... yararına uygun olup olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçeli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 323 üncü, 324 üncü, 335 ..., 336 ncı ve 351inci maddeleri. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ... maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.