Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11509 E. 2023/2477 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin pek kötü ve onur kırıcı davranışlarının boşanma sebebi sayılıp sayılmayacağı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin davacı kadına karşı süreklilik arz eden ve onur kırıcı nitelikteki eylemleri, kadının pek kötü muameleye maruz kaldığının kabulü için yeterli görülmüş, ancak belirlenen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyet ilkesi ve ilgili kanun maddeleri gözetilerek yeniden belirlenmesi gerektiğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/105 E., 2022/1101 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/332 E., 2021/406 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı erkeğin müvekkilinin hayatına kast ettiğini, defalarca tehdit ettiğini, şiddet uyguladığını, çocuklara karşı üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, ilgisiz olduğunu,müvekkilini ve ailesini aşağıladığını, baskı yaptığını, hor gördüğünü, sürekli ayrı odada zaman geçirdiğini, küfür ve hakaret ettiğini, ölüm ile tehdit ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 162 ... maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini, çocuklar yararına aylık 500'er TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, eşine ve çocuğunu çok sevdiğini, şiddete meyil etmediğini, kendisi hakkında yapılan ithamları kabul etmediğini, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, davacı tarafın pek kötü ve ... kırıcı davranıştan ne kastettiğinin anlaşılmadığını, eşi ve çocuklarının ihtiyaçlarının kendisi tarafından karşılandığını, aylık. 3.000,00 TL emekli maaşı aldığını belirterek davanın ve davacının diğer taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının henüz ... yaşta iken, ailesinin isteği ile kendisinden 21 yaş büyük davalı ile evlendiği, bu evliliğin davalının sahip olduğu sosyal statü ve imkanları dolayısıyla davacı kadına ... bir hayat ve gelecek sunacağı saikiyle gerçekleştiği; davalı erkeğin bu durumu evlilik hayatlarının genelinde kadına karşı bir tahakküm aracı olarak kullandığı, kadının eğitim durumu ve kök ailesinin maddî durumu üzerinden kadına sözel ve psikolojik şiddette bulunduğu, davacıyı ve davacının ailesini hor ve hakir gördüğü, eşinin ailesinin evinde yemek yemediği ve son zamanlarda görüşmekten imtina ettiği, davacı kadınla olan karı-koca ilişkisini asgari düzeyde tuttuğu, sürekli küs durduğu, eşiyle birlikte yemek yemediği, onu küçümsediği, "boşuna bakım yapmana gerek yok, maymuna benziyorsun, dünyanın en ... insanı dahi olsan da maymuna benziyorsun" diyerek kadını aşağıladığı, ... zamandır yatağını ayırarak ayrı uyuduğu, bu şekilde kadına psikolojik ve duygusal şiddet uyguladığı ve ... kırıcı muamelede bulunduğu, yine 24.09.2020 tarihinde yaşanan olayda kadınının boğazını sıkıp yüzüne yumruk atarak fiziksel şiddet uyguladığı, bu nedenle hakkında Van Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2020/15963 nolu soruşturma dosyasından iddianame düzenlenerek ceza davası açıldığı, ilgili soruşturma dosyası incelendiğinde davalının kollukta alınan beyanında davacıya yumruk attığını ve dudağını patlattığını kabul ettiği, davalı erkeğin eylemlerinin ve evliliğin başından beri süregelen olumsuz tutum ve davranışların, bir bütün olarak davacı kadın bakımından pek kötü ve ... kırıcı davranış niteliğinde olduğu, süreklilik arz eden bu eylemlerin davacının onurlu yaşam sürme hakkının ağır derecede ihlaline, şeref ve haysiyetinin zedelenmesine neden olduğu, bu anlamda 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğu, bu nedenle davanın kabulüne karar verildiği, davalı erkeğin tamamen kusurlu olduğu, tarafların evliliklerinden 18.09.2007 doğumlu Hayrunnisa ve 13.06.2011 doğumlu Muhammed İbrahim isiminde ... olmayan iki çocuklarının bulunduğu, tarafların fiili ayrılık sürecinde müşterek çocukların davacı anne ile birlikte yaşadığı, kurulu düzenlerinin annenin yanında bulunduğu, ihtiyaçlarının davacı anne tarafından karşılandığı, müşterek çocukların yaşları, zihinsel durumları, anneye olan ihtiyaçları, ahlaki gelişim, eğitim ve menfaatleri gereğince ve yine müşterek çocukların velayet hususundaki istek ve görüşleri, sosyal inceleme raporu gözetilerek velayetlerinin davacı anneye verilmesinin daha uygun olacağı kanaatine varılarak, müşterek çocukların velayetlerinin davacı anneye verilmesine, müşterek çocukların baba sevgisi ve şefkatine olan ihtiyacı dikkate alınarak müşterek çocuklarla davalı baba arasında şahsi ilişki tesisine karar verildiği, dosya arasında bulunan tarafların sosyal ve ekonomik durum tespit raporları, uyap entegrasyon sorgu kayıtları, tanık anlatımları birlikte değerlendirildiğinde, davacı kadının ev hanımı olup çalışmadığı, herhangi bir işi ve gelirinin bulunmadığı, ailesinin yanında yaşadığı, geçiminin ailesi tarafından sağlandığı, üzerine kayıtlı mal varlığının bulunmadığı; davalı erkeğin ise memur emeklisi olduğu, aylık 3.000,00 TL gelirinin olduğu, ayrıca taraflar arasında görülen katılma alacağı davasına ilişkin mahkememizin 2020/336 esas sayılı dosyasına yansıyan tanık beyanlarından davalının dükkandan kira geliri elde ettiğinin belirlendiği, babasına ait evde yaşadığı, kira giderinin bulunmadığı, üzerine kayıtlı mesken vasıflı iki adet taşınmaz bulunduğu, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşı, ihtiyaçları, bakım ve eğitim giderleri ile hakkaniyet ilkesi nazara alınarak velayeti davacı anneye verilen müşterek çocukların her biri yararına tedbir ve iştirak nafakasına hükmedildiği, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumları, evli kaldıkları süre, ihtiyaçları ve boşanma ile birlikte davacı kadının yoksulluğa düşeceği hususu nazara alınarak davacı kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedildiği, eşine fiziksel, psikolojik ve duygusal şiddet uygulayan, eşini ve ailesini küçümseyip hor ve hakir gören ve eşine karşı ... kırıcı muamelede bulunan davalı erkeğin değinilen kusurlu davranışları nedeniyle evlilik birliğinin sona erdiği, boşanma ile birlikte davacı kadının, davalı kocadan kaynaklı mirasçılık hakkı ile birlikte eşinin maddî desteğini de kaybedeceğinin anlaşılması cihetiyle maddî tazminatın koşullarının oluştuğu, davalı erkeğin yukarıda değinilen kusurlu davranışlarının davacı kadının kişilik haklarını açıkça zedelediği anlaşıldığından; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumları ve hakkaniyet ilkesi de gözetilmek suretiyle davacı kadın yararın maddî ve manevî tazminata hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 162 ... maddesi uyarınca pek kötü veya ... kırıcı davranış sebebi ile boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar yararına aylık 300,00'er TL tedbir ve 400,00'er TL iştirak nafakasına, davacı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece hüküm altına alınan nafaka ve tazminatların son derece düşük olduğunu, davalı erkeğin tam kusurlu bulunduğunu, buna rağmen tazminatların kısmen kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, nafaka ve tazminatların miktarı yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 3.000,00 TL emekli maaşı dışında başkaca bir gelirinin olmadığını, nafaka bedellerinin çok fahiş olduğunu, davacı kadının psikolojik tedavi gördüğünü ve çocuklara bakacak durumunun olmadığını, çocuklarının velayetinin müvekkiline verilmesi gerektiğini, davacı tanıklarının yakın akrabaları olduğunu ve tarafsız beyanda bulunmadıklarını, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kusursuz müvekkili aleyhine tazminata hükmedilemeyeceğini, miktarların da fahiş olduğunu belirterek kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, nafakaların miktarı, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaatler dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarların az olduğu gerekçesi ile davacı kadın yararına 35.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiş, davacı kadının diğer, davalı erkeğin tüm istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile nafaka ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

Davalı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü kararının hatalı olduğu belirtilerek, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, velayet düzenlemesi, nafakaların miktarı, aleyhine hükmedilen tazminatlar yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davalı erkek yönünden pek kötü muamele ve ... kırıcı davranış eylemlerinin sabit olup olmadığı, velayet düzenlemesi, davacı kadın aleyhine hükmedilen tazminatların koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı ile davacı kadın ile ortak çocuklar yararına hüküm altına alınan nafakaların miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 162 nci maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 ... maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi, 51 ... maddesi.

3.Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

3. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 ... maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi ... görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (3) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

2.Yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin ise sair temyiz tirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'a yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.